İki ay aşırı sıcak. Yaz tembelliği, tatil özlemi vs.
Üç ay adaylık süreci; kişisel çalışma.
Geriye kaldı 7 ay.
Toparlanırsan ne ala.
Sallanırsan elin boş kala.
***
Süreç hızla ilerliyor, sandık yaklaşıyor.
Yerel seçimlerin tartışmasız gözdesi, İzmir
Sağın, solun, ortanın gözü gönlü; Ege’nin incisinde.
Kazanan bayrağını sallayacak zafer kutlayacak,
Kaybedenin lideri belki de siyasi yaşamını noktalayacak.
Bu gerçekse;
Sadece aday belirlemek, vaatler sıralamak sıradanlığının yararsızlığı bir
başka gerçek.
Ne yapmalı?
İşbirliği, güç birliği, seçmen birliğine gidilmeli, dönemsel ortaklık
oluşturulmalı.
Bireysel hesap ve beklentilerden çıkarak, yanında olmasa da safındakine
seslenmeli: Uzat elini.
***
Ankete sığınmak; parana kıymak, kendini kandırmaktır.
Buradaki başarı-kazanma yüzdeliği, kesilen çekin sıfırıyla orantılıdır.
En net, yalın ve acımasız anket; aynaya bakmaktır.
Sırlı cama sormaktır:
“Neredeyim, ne haldeyim, kiminleyim, nereye gideyim?”
Gözündeki ışıltıyı görüyorsan, yolun açık olsun.
Yok, gözünü kendinden kaçırıyorsan o zaman toparlanacaksın.
Boşuna dememişler:
“Akıllı adam aklını kullanır.
Daha akıllı adam başkalarının aklını kullanır.”
Demek ki formül: Uzat elini…
***
Bir, sıfırdan büyüktür.
“Yok’ olarak anılacağına, “parçalı var” sayılmak siyasette mantıktır.
Aynaya bakarak tabloyu görüyor, bencillik batağında kaybolmak
İstemiyorsan tek mesaj yeter: Uzat elini…
En azından siyasi vicdanını rahatlatırsın.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.