Kadınlar ve türbanla örtülen sorunlarımız

ÜLKE sorunlarının üzerinin türbanla örtüldüğü şu günlerde, sözde özgürlük adına, kadın hakları adına telafisi mümkün olmayan adımlar atılıyor.
Laik cumhuriyetin temeline adeta dinamit konuluyor.
Bugün, kimi inancı gereği, kimi ise baskı sonucu türban takanlar, yarın öyle bir gün gelecek ki zorla kara çarşafa büründüklerinde iş işten geçmiş olacak.
‘Kadının yeri evidir’ denilerek, toplumsal yaşamdan el çektirilecek. Şairin dediği gibi, ‘Soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen’ kadınlarımıza, üçüncü-beşincı sınıf insan muamelesi yapılmaya başlanacak.
Laik cumhuriyet yasaları rafa kaldırıldığı zaman iki kadının tanıklığı bir erkeğin tanıklığına eşit olacak.
En az dört-beş kadınla imam nikahıyla yaşanacak.
Daha neler neler…
Bunların yaşanmaması için bu ülkenin aydınlarına, cumhuriyetçilerine, yurtseverlerine, demokratlarına büyük görev düşüyor.
Bu konuda mücadele veren siyasi partilerde, sivil toplum örgütlerinin içinde çalışmalarımızı yapmalıyız.
Bu örgütlerin başında ise devleti kuran parti olan CHP geliyor.
Ancak…
CHP’nin şu anda içinde bulunduğu durumun, kadın hakları ve kadınlarımızın toplumsal yaşamdaki yerini sağlamlaştırma adına pek umut verici konumda olduğunu söyleyemeyiz.
Neden mi?
Fotoğrafta da görüldüğü gibi, CHP İzmir’de il başkan adayı açıklanıyor. Başkan adayının yanında milletvekilleri, arka planda ilçe başkanları, belediye başkanları var.
Ama…
Hepsi de erkek.
Bir tane kadın milletvekili, parti meclis üyesi, belediye başkanı, il genel meclis üyesi veya belediye meclis üyesi yok.
Onlarca böceğin arasında en azından bir çiçek olmaz mı?
Yarın seçim zamanı kadınlara işiniz düşmeyecek mi?
O zaman ne diyeceksiniz? Kadınların yüzlerine nasıl bakacaksınız?
Kadınları bu şekilde yok sayarak gerici yobazların ekmeğine yağ sürmüyor musunuz?
Umarım, kadınları dışlayan, yok sayan bu fotoğraf, sadece o günün telaşıyla ortaya çıkmıştır.

* * *

Sözün kısası; kadınların, bu toplumun itici gücü olduğunu ve en ön saflarda yer alması gerektiğini artık herkes kabul etmeli.
Ve buradan bütün kadınları erkeklerle omuz omuza mücadele etmeye, hatta bir adım öne çıkmaya davet ediyorum.
Haydi kadınlar!
Gösterin kendinizi…



CHP’nin rakamsal fotoğrafı

AKP’nin yerel yönetim reformu kapsamında bazı ilçe belediyeleri bölmesine ve kapatmasına karşı çıkan CHP’nin, bazı ilçelerde hiç üyesi yok.
Ayrıca kadın ve gençlere de yer yok çoğu ilçelerde…
CHP Parti Meclisi’ne sunulan son rapora göre, CHP’nin en kalabalık nüfusa sahip İstanbul’da bile sadece 129 bin 445 üyesi bulunuyor. 28 Ocak 2008 itibariyle parti üye sayısı 619 bin 409. Mevcut 923 ilçenin 3’ünde CHP’nin hiç üyesi bulunmuyor.
CHP’nin üye sayısı sorunu,üç büyük kentteki rakamlarla iyice gün yüzüne çıkıyor.
İstanbul’da 129 bin 445, İzmir’de 74 bin 916, Ankara’da ise 41 bin 640 üyesi bulunuyor.
CHP’nin 88 ilçede kadın, 33 ilçede ise genç üyesi yok.
Bayburt’ta sadece 1, Hakkari’de 2, Bitlis’te 7 kadın üyesi olan CHP’nin, en az genç üyesi ise Iğdır’da. En fazla genç üye üç büyük kentte, ancak rakamlar CHP’nin burada da sıkıntı yaşadığını gösteriyor.
İstanbul’da 23 bin 536, İzmir’de 14 bin 462, Ankara’da ise sadece 4 bin 170 genç üye bulunuyor.

İzmir’de 10 kişiden biri yeşil kartlı

TÜRKİYE İstatistik Kurumu, ülkemizin yeni nüfusunu açıkladı: 70 milyon 586 bin 256.
İzmir’in nüfusu ise 3 milyon 739 bin 353.
İzmir; İstanbul ve Ankara’dan sonra en kalabalık üçüncü il…
Her fırsatta, ”Türkiye’nin batıya açılan penceresi” dediğimiz İzmir…
Sanayinin ve ticaretin kenti…
EXPO 2015’e talip olan kongreler ve fuarlar kenti İzmir’de hiçbir sosyal güvencesi olmadığı ve yoksul olduğu için yeşil kart sahibi kaç kişi var biliyor musunuz?
Hemen söyleyeyim.
Tam 341 bin 443 kişi.
Yani…
İzmir’deki her 10 kişiden birinin yeşil kartı var.
Ne kadar acı değil mi?
Türkiye’nin en gelişmiş illerinden biri olan, EXPO adayı İzmir’de, yeşil kartlı sayısı eğer bu kadar ise geri kalmış kentlerimizde kim bilir kaç yeşil kartlı var?
Yatırımın, üretimin olmadığı, ülke sorunlarının adeta bir ‘bez parçasıyla’ örtülmeye çalışıldığı sürece, yeşil kartlıların ve açlık sınırındaki insanların sayısı her geçen gün artmaya devam eder.
Bu nedenle Türkiye’yi nereden, nereye getirdiklerini söyleyenlere oy verenlerin, ”Elim kırılsaydı da vermeseydim” demeleri de çözüm olmayacak.
Ancak kafalar değişirse sorunlara çözüm bulunabilir.
Aksi takdirde işimiz çok zor…

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın