DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, hem yerel stratejilerini masaya yatırmak hem de oluşturulacak yeni vizyonu tartışmak üzere il başkanlarını Ankara’ya çağırdı.
İlk grup, geçen hafta sonu toplandı. İkinci grup il başkanları ise bu hafta kampa alınacak.
DSP lideri Sezer, il başkanlarıyla baş başa görüştü, yerel seçimlere yönelik ipuçları verdi.
İzmir’e ve Ege’ye büyük önem verdiğini söyleyen Sezer, her ay bölgeye ziyarette bulunacağını ifade etti, il başkanlarına ”Bana her ay program hazırlayın” diye talimatta bulundu. Bu durum, ”DSP, yerel seçimlerde atağa kalkacak” yorumlarına neden oldu.
Sezer’in, il başkanlarına, ”İl, ilçe ve beldelerde en donanımlı, en sevilen ve sayılan adayları çıkarmak için çalışalım. Dosta, düşmana DSP’nin gücünü gösterelim” şeklinde konuşması, DSP’nin, yerel seçimlerin iddialı partisi olacağı sinyalini verdi.
Geçtiğimiz bayramda İzmir’e gelen Sezer’in bu ay içinde bazı sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği toplantılara katılmak için yine ziyaret edeceği belirtildi.
Daha düne kadar CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu partisine çağıran DSP İl Başkanı Özdemir Sökmen ise bu davetinden artık vazgeçti.
CHP’nin adayının karşısına, DSP’nin de bir adayla çıkması halinde oyların bölüneceğini ve bu durumun ”AKP’nin ekmeğine ya sürmek” anlamına geleceğini sanırım söylemeye gerek yok.
Peki ne yapmak gerekir?
Bence; DSP ile CHP, tıpkı genel seçimlerde olduğu gibi yine ittifak yapmalı. İzmir’in ilçe ve beldelerinde ortak aday göstermeli.
Örneğin; A ilçesinde CHP’nin gösterdiği adaya DSP, B ilçesinde ise DSP’nin çıkardığı adaya CHP destek vermeli.
Aksi takdirde, zaten bölük, pörçük olan sol, sosyal demokrat oylar tamamen çöpe gider ve iş bir işe yaramaz.
CHP, kongrelerini bir an önce tamamlayıp, iç sorunlarını çözdükten sonra DSP yöneticileriyle masaya oturmalı ve yerel seçimler öncesi ortak bir strateji belirlemeli.
Yoksa, Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş’ olacak.
Karşıyaka’da bir acayip kongre!
CHP’de davalık olan Konak, Çiğli ve Bornova dışında bütün ilçelerde kongreler tamamlandı.
598 il delegesinden Konak (134), Bornova (71) ve Çiğli (26) dışındakiler belirlendi.
Parti içi muhaliflerin davası, genel merkezin dayatması sonucunda tam anlamıyla arap saçı’na dönen il örgütünün kongre tarihi henüz belli değil. Çiğli’de 18, Konak’ta ise 19 Ocak günü kongre yapılacak.
Bornova’da kongre tarihi henüz belli değil.
Yöneticilerinin mesailerinin çoğunu adliye koridorlarında geçirdiği CHP’de, bazı ilçelerdeki kongreler, ”Bu kadar da olmaz” dedirtiyor.
Bu kongrelerden biri geçtiğimiz günlerde Karşıyaka’da yapıldı. Tek listeyle gidilen seçimde 401 delegeden 107’si oy kullanmadı.
Delegelerin çoğu, dört-beş ailenin isimlerinden oluşan listeyi görünce tepki göstererek salondan çıktı.
Her dört delegeden biri sandık başına gitmedi.
Gerçi gitse ne olacak ki; oy atmak isteyenler için paravanla ayrılmış bir bölmenin dahi olmadığı salonda herkes listeyi sandığın başında aldı, zarfa koyup attı.
Kimi delegeler, listedeki bazı isimleri beğenmediğini ve çizmek istediğini söyledi. Ama bunun mümkün olmadığı belirtildi. Yani bir nevi açık oylama, gizli tasnif yapıldı. Partililerin en büyük tepkisi, ilçe başkanı Ertam Özem ve örgütte hegemonya sürdürmeye çalışan birkaç aileye yönelik oldu.
Nitekim, yönetim kurulu listesinin yanı sıra 103 kişiden oluşan il delegasyonunda da bu üç-beş ailenin öne çıkması tepki çekti.
Bu arada Belediye Başkanı Cevat Durak ile Özen’in arasındaki kavga, kongreye de yansıdı.
Durak, koltuğuna göz diken Özen’e oldukça kızmış ki; kongreye gelmediği gibi, bir çiçek bile göndermedi.
Rahmetli Erdal İnönü’nün dediği gibi; ”Siyasette hiç bir zaman uzun süreli dostluklar veya düşmanlıklar olmaz. Bugün dost olduğunuzla, yarın düşman olabilirsiniz. Veya dün düşman olduğunuz birisiyle, yarın kolkola girebilirsiniz.”
Karşıyaka’da şimdi eski dostlar düşman oldu’.
Umarım, yerel seçimlerde ilçe başkanı Özen ile belediye başkanı Durak, ayrı ayrı partilerden seçime girmez.
Ve CHP, ”Dimyat’a pirince giderken eldeki bulgurdan olmaz.”
Bulut, beşinci partiye göz kırpıyor
SİYASETE Adalet Partisi’nin gençlik kollarında başlayan eski milletvekili ve belediye başkanı Cengiz Bulut, bugünlerde AKP ile flört ediyor.
ANAVATAN Partisi’nden parlamentoya giden, DSP’den Bornova Belediye Başkanlığı yapan, Genç Parti’den milletvekilliğine aday olan Bulut, bu kez AKP’den belediye başkan adaylığına soyunuyor. Eğer, AKP’li yerel yöneticilerin engelini aşarsa…
Çünkü…
Bulut’a göre halk ve partinin üst yönetimi kendisini istiyor.
Ama…
Başta ilçe başkanı Mustafa Seyhan olmak üzere partili bazı meclis üyelerinin karşı çıkma gerekçesini ise şöyle açıklıyor:
”Beni tabii ki istemezler. Çünkü belediye başkanlığım döneminde Mustafa Seyhan’ın kaçak inşaatlarını mühürledim. Aynı şekilde Dursun Ali Özkan’ın inşaatlarınıda mühürlemiştim. Onlar şimdi benim AKP’ye girmeme sıcak bakmıyorlar.”
Bulut, onlara rağmen AKP’ye gireceğini ve bu partinin adayı olacağını iddia ediyor ve şöyle diyor:
”Halk beni seviyor ve istiyor. Gittiğim her yerde, Başkanım seni özledik. Kurtar bizi bu zulümden’ diye yalvarıyorlar.”
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.