Ülke neredeyse savaşın eşiğinde…
Ama…
İzmir’de başka bir savaş var.
Ana muhalefet partisi CHP’de delege savaşları var.
Büyükşehir belediye başkanı ile il başkanının bir komisyonun üyelerini belirleme yüzünden birbiriyle kavgası var.
Yakışıksız sözler, küfürler var.
Oysa…
Nedir paylaşılamayan?
Çok mu önemli bu Bayındırlık ve İmar Komisyonu’nun üyesi olmak?
Ne var komisyonda Allah aşkına?
Rantiye, şantiye, avanta, lavanta işleri mi var?
Neden bu kavga?
Üstelik Büyükşehir Meclisi’nde sadece Bayındırlık ve İmar Komisyonu yok ki…
Plan ve Bütçe, Hukuk, Şirketler, Gençlik ve Spor, Mesken ve Gecekondu, Tarım, Ulaşım, Çevre ve Sağlık, Sosyal Hizmetler, Tüketiciyi Koruma, Yerel Gündem 21, Avrupa Birliği Dış İlişkiler, EXPO 2015, Kültür ve Turizm ile Esnaf ve Meslek komisyonları da var.
Nedense kavga sadece Bayındırlık ve İmar Komisyonu’nun üyeleri seçilirken çıkıyor.
Eğer bu komisyona seçilecek kişilerde bir uzmanlık aranıyorsa ki; bence aranmalı…
Ama… Israr edilen üyelerinin bu konuda herhangi bir ihtisasının olmadığı ortada.
Asıl ihtisası olan üyeler ise dışarda.
Yok eğer ihtisas önemli değil, asıl önemli olan dürüstlüktür, güvendir, herhangi bir şaibeye bulaşmamaktır diyorsanız.
O zaman size şunu sormazlar mı?
CHP’li 89 meclis üyesi arasında tek dürüst, tek şaibeye bulaşmamış ve güven veren isimler sadece bunlar mı?
Diğerleri bu kriterlere uymuyor mu?
Anlaşılan bu komisyonda yer olmak için başka kıstaslar aranıyor.
Bu kıstasların ne olduğunu ise komisyona giren üyelere sormak gerek.
Neyse…
Bu Bayındırlık ve İmar Komisyonu’na üyelik için sadece CHP’liler kavga etmiyor.
Geçen dönem AKP’de de benzer bir tartışma yaşanmıştı.
AKP’li ‘halim selim bir üye’ komisyonlardaki görevi sona ermeden kısa süre önce istifa etmiş, daha sonra yapılan seçimlerde tekrar aday olmuş ve komisyona girmişti.
Son yıllarda ‘İzmir megapolü’nde yıldızı parlayan müteahhitlerden birisi’ olan bu kişinin yükselişi ile komisyon üyeliğinin bir ilgisi var mı bilmiyorum?
Doğrusu herkes gibi ben de merak ediyorum.
***
Daha önce tartışmalı Tayland gezisi nedeniyle bir ayağına kurşun sıkan CHP, İzmir’de yaşanan bu son olay ile de diğer ayağını kurşunladı.
Umarım CHP’liler, yerel seçimler öncesinde kalplerine kurşun sıkmazlar.
Yoksa…
Başbakan Erdoğan’ın “İzmir’i istiyorum” talimatını AKP’lilerin yerine getirmesine hiç gerek kalmaz.
Çünkü…
CHP’liler bu gidişle İzmir kalesini kendi elleriyle AKP’ye teslim eder.
Benden söylemesi.
***
HAFTANIN SÖZÜ
Kedi aslanlığa soyunursa maskara olur. Çünkü kedi kedidir, aslan ise aslan.
Anonim
***
İki bilgisayar 4 bin 500 YTL’ye tamir edilir mi?
CHP’nin eski il başkanı ve saymanı hakkında kiraladıkları otobüslere yaptıkları ödeme nedeniyle inceleme başlatıldı.
Yeni yönetime adeta enkaz devreden eski yönetimin iki adet bilgisayarın tamiri için iki kez 2000 bin ve 2500 YTL’lik tamir ve bakım ücreti ödemesi de dikkat çekti.
Oysa…
Ödenen bu parayla değil iki, tam dört adet bilgisayar alınır.
Neyse…
Akçeli konularda oldukça bonkör davranan eski yöneticilerin yaptıklarını kurulan bir komisyon araştırıyor.
***
Sezer, güvercin rozeti takmaya geliyor
DSP İzmir İl Başkanı Özdemir Sökmen, her fırsatta Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu‘nu CHP’den ayrılıp kendi partilerine katılması için çağrıda bulunuyor.
Kocaoğlu’nun huzuru DSP’de bulacağını söylüyor. Sökmen, Kocaoğlu’nun yanı sıra Dikili’nin SHP’li Belediye Başkanı Osman Özgüven, Menemen’in bağımsız Belediye Başkanı Tahir Şahin, Seferihisar’ın Anavatanlı Belediye Başkanı Hamit Nişancı ve Yeni Şakran’ın Anavatanlı Belediye Başkanı Zeki Şen‘i de DSP’ye çağırıyor.
Sökmen, “Bu arkadaşlarımızın bundan sonraki performansları, partimizin adayı olup olmayacağını gösterecek” diyor.
Bu arada 23-25 Kasım’da İzmir’e gelecek olan DSP Genel Başkanı Zeki Sezer‘in bu belediye başkanlarından bazılarının yakasına güvercin rozeti takabileceği belirtiliyor.
***
DP’nin umudu Burhan Abi
DEMOKRAT Parti’nin (DP) hafta sonu yapılması planlanan büyük kongresi iptal edildi.
Kongre tarihi henüz belli değil.
Böyle giderse partinin geleceği de belirsiz.
Gerçi çok sayıda genel başkan adayı vardı ama…
Hiç biri de DP’yi eski günlerine taşıyacak kapasitede değildi.
Örneğin; bu adayların arasında bir de İzmirli Kani Aydoğdu bile vardı…
Eski DYP İl Başkanı Aydoğdu‘nun değil diğer illerden, İzmir’den bile yeteri kadar oy alabileceğine ihtimal vermeyen bazı partililer, “Eğer İzmir’den bir aday çıkacak ise o isim Burhan Özfatura’dır. Eğer Burhan Bey aday olursa. AKP ile dişe diş mücadele edebiliriz. Çünkü Tayyip’in ipliğini ancak Burhan Bey pazara çıkarabilir. Ayrıca AKP’ye giden emanet oylarımızı geri alabiliriz. Anavatan Partisi ile de birleşmeyi sağlayabiliriz” diyor.
Hüsamettin ya da İsmet Abi döneminin artık bittiğini savunan partililer, DP’yi ancak Özftura’nın düzlüğü çıkaracağını bu nedenle Burhan Abi döneminin başlaması gerektiğini söylüyor.
Bakalım Burhan Bey, bu ısrarlara ne kadar dayanacak?
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.