Beklemeye tahammülü yok

Tayland gezisine katılan akademisyenler ve meslek odaları başkanlarının, uzman gözüyle makaleler yazıp konferanslar vermesini, Tayland izlenimlerini bizlerle paylaşmalarını bekledim, ancak hiç sesleri çıkmadı… Daha çok Büyükşehir Belediyesi ve gazeteciler üstlerine düşeni yaptılar, örneğin Nedim Atilla bu konuda bavul dolusu yazı yazdı.

İzmir ‘in EXPO‘ya adaylığı yeni değil, ilk başvuru Osman Kibar, İkincisi 1975 yılında İhsan Alyanak döneminde yapıldı ve İzmir’in 1985 EXPO adaylığı kabul edildi.

16 Eylül 1980 yılında Brezilya’da yapılacak tanıtım toplantısına 12 Eylül ihtilalı nedeniyle katılamadık. 12 Eylül, İzmir’in 32 yıl öncesi EXPO başvurusunu bıçak gibi kesip attı…

O yıllar Brezilya’da yapılan toplantıya katılıp tanıtımımızı yapabilseydik,1985 yılı EXPO ‘sunu kazanabilir miydik? Kazansaydık bu gün İzmir böyle olur muydu? Çarpık yapılaşmaya, sahillerin ve ormanların su havzalarının yağmalanmasına, tarım arazilerinin imara açılmasına, Agora’nın önüne çok katlı otopark yapılmasına izin verilir miydi? Körfezi temizlemek için tirilyonlar harcar mıydık? Kadifekale, Agora, İkiçeşmelik, Namazgâh, Basmane, Kemeraltı gibi tarihi bölgeler böylesine çöküntü yaşar mıydı? Turizm değerlerimizi hoyratça tüketir miydik?

Geçen ay İzmir’i ziyaret eden EXPO heyetine “Agora, Kadifekale, Kemeraltı’nı göstermeyelim, oralar güvenlikli değildir” diyenler oldu. Esasında göstermek istemedikleri yıkık, dökük yıllardır ihmal edilmiş, virane olmuş tarihi İzmir sokaklarıydı… Eski semtleri bir çırpıda defterden silmek isteyenler neyse ki bu hatadan geri döndüler…


Fotoğrafını gördüğünüz Namazgâh’taki eski İzmir evinin yok olmaktan kurtulması için EXPO’yu beklemeye tahammülü yok. Başta Kültür Bakanlığı olmak üzere, kent yöneticilerinin, bütün hünerlerini ortaya koyup, konuyla ilgili yaptırım gücü olan yasaları devreye sokarak ikinci bir örneği olmayan Namazgah’taki İzmir evini ve diğer kültür varlıklarını acilen koruma altına almaları gerekiyor.

Related Images: