***
Kadifakele gecekondu istilası altındaydı. Gürçeşme, Gültepe, Yeşildere de yükünü almıştı. Sıra karşı kıyıdan Bayraklı’nın tepelerine, sonra Naldöken’e geldi. Ardından Narlıdere’den Çiğli’ye şehrin üzerine kabus gibi gecekondular, kaçak yapılarla çöktü. Ve oy uğruna göz yumulan bu çarpıklığı bir kez daha yine oy uğruna peşe imar aflarıyla çanak tutuldu.
Hazine’ye ait bulduğu yeri çevirip gasp edenlere, önce tahsis belgeleri, sonra tapuları verildi.
Körfez’i ayaklar altına seren kentin en güzel yerleri, her türlü felakete, soruna, çözümsüzlüğe gebe “intihar sokakları”yla doldu.
Bunlardan biri de sinsi tehlike heyelanın kucağındaki Kadifekale, Yeşildere ve Ballıkuyu bölgeleri oldu.
Burada oturan yüzlerce kişiye, devlet kısa süre önce Uzundere’de modern apartman daireleri yaptı. Bir bölümü taşınmaya razı oldu ama çoğunluğu “Benim oturduğum evin değeri daha yüksek” diye direndi, hala direniyor, kamulaştırmaya yanaşmıyor.
Büyükşehir ve Konak belediyeleri, vatandaşları “ikna için” çabalarken, bu kez de Uzundere’deki inşaatları yaptıran Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) ile kriz çıktı.
TOKİ, belediyeye diyor ki, “Bize 70 milyon YTL verin, konutları size teslim edelim. Çünkü maliyeti bu kadar”
Belediye ise itiraz ediyor:
“Size Kafidekale’den boşalan alanı vereceğiz, üzerine orman kurulacak. Böyle sözleştik, uzlaştık ama ayrıntısıyla kağıda dökmedik. Şimdi bize politik manevralarla, bu projenin altından kalkamaz hale getirmeyin.”
Sonuç olarak, Kadifekale yerli yerinde, konutlar da öylece bomboş duruyor.
İnanılır gibi değil. Bu ne garip iştir böyle?
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.