Bu da benim 11’im…

Baktım herkes kendi 11’ini yapıyor. “Benim neyim eksik ki” dedim. Demez olaydım. Ne zormuş meğer. “Medya leşkeri” olarak yıllardır her gün neredeyse bütün gazeteleri satır satır okuyup, ahkâmlar kesmemiş miydik? Kimilerini alkışlayıp, kimilerini yerden yere vurmamış mıydık? Öyle bir 11 yapmalıydım ki milletin gözü 11 görsün…

İşe önce “kare ası”mı belirlemekle başladım. Pek zor olmadı. Ama “kadın kotası”nı uydurmak için epey cebelleştim.

Karo asını Umur Talu’ya, maçalısını Aydın Engin’e, kalplisini Perihan Mağden’e, sineklisini de Ece Temelkuran’a münasip gördüm.

“Kare ası” tamamladım da geriye kalanlar inanın saatlerimi aldı. Aslına bakarsanız o kadar çok seçeneğim de yoktu.

Takım “taş” gibi oldu, ama ya sahada bir sakatlık olursa, ya çaptan düşen olursa. Bir de yedekler lazımdı değil mi?

Birkaç yedek de düşünmedim değil. Sonra vazgeçtim.

Bu takım 7-8 kişi de kalsa maçı götürürdü.

Sonra başladım isimlerini sıralamaya.

Sonradan aklıma geldi.

Millet sormaz mı, “neden” diye.

Bu adamları seçmendeki “kıstas” ne demez mi?

Eşime dostuma kıyak geçtiğim şüphesine kapılmaz mı?

Her ismin karşısına nedenlerini de yazdım.

On birimi son kez gözden geçirdim.

Kiminizin birbiriyle hiç alakası olmayan isimleri yan yana getirdiğim eleştirisini şimdiden duyar gibiyim. Eklektik bir takım gibi görenleriniz de olacak biliyorum. Olsun.

Ben çok sevdim, çok keyiflendim.

İşte benim takımım.

Bakalım Fatih Hoca ne diyecek?

UMUR TALU: Kimselerin bulaşamadığı konulara balıklama dalmaktan bıkmadığı için.

AYDIN ENGİN: O güzelim yazıları bir yana, “görüyorsan içinde olamazsın” tümcesine olan aşkı ve kapıyı vurup gitmekten korkmadığını gösteren ender insanlardan olduğu için.

ENGİN ARDIÇ: En nefret edenine bile, “Yav bu adam herhalde doğru söylüyor” dedirten yazılar yazdığı için.

CAN DÜNDAR: Yazıya zarafeti getirdiği için.

ECE TEMELKURAN: Enerjisi, çalışkanlığı ve çok yönlülüğü için.

AHMET ALTAN: En korkulu zamanlarda en korkusuz yazıları yazmaktan vazgeçmediği için.

PERİHAN MAĞDEN: Gözünü, pardon sözünü budaktan esirgemediği için.

HASAN BÜLENT KAHRAMAN: Bilgiye açlığımızın farkında olduğu ve gereğini yerine getirdiği için.

KÜRŞAT BUMİN: En hırçın yazılarında bile düzeyini hep korumaya özen gösterdiği için.

ÇETİN ALTAN: Düş dünyamızı zenginleştirmedeki büyük katkıları için.

ORAL ÇALIŞLAR: Direnmekten bıkmadığı için.

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın