İzmir’in ortasında “Kemal” Trophy

Sinir bozucu bir haftayı geride bıraktık.
Tam da EXPO Heyetinin İzmir’e geleceğinin konuşulduğu…
BİE delegelerinin ilk gezi programında Kemeraltı ve Kadifekale’ye sokulmayacağının anlaşıldığı…
Bunun üzerine İzmir Valisi’nin ve kent önderlerinin “İzmir’in güvenlikle ilgili bir sorunu yoktur açıklamaları”nın yapıldığı bir haftada Buca’da iki ayrı patlama oldu.
Bucalılar, yok doğalgaz kazısı, yok belediyenin kaldırım düzenlemesi ve Büyükşehir Fen İşleri’nin refuj işleri arasında kendilerini şantiyedeki işçi gibi hissederken…
Bu kez toz-dumanın nedeni iki ayrı bombaydı.
Kara Kuvvetleri Komutanının Amerika’ya “Irak’tan çekilmenin maliyetini artıracak güçteyiz” sert çıkışından hemen sonra…
Yeni Asır’ın da aralarında yer aldığı Sabah Grubu’nun en büyük talibinin, ABD’deki iftar sofrasında Başbakan Erdoğan’a “Karizmatik, aynı zamanda yakışıklısınız” dediği…
Cumhurbaşkanı Gül’ün Avrupa Konseyi’nde “301 kaldırılacak” yönünde mesajlar verdiği…
Genel Kurmay Başkanı’nın Harp Akademileri konuşmasında terörle ilgili, “Ankara’ya bakın” mesajını verdiği…
Böylesine ilginç bir zaman diliminde, patlamalar art arda gerçekleşti.
Kimileri yanlış yaparak; İzmir’i kapkaçlardan kurtarıp güvenli bir kent haline getiren Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’a vurdu.
Kimileri doğrusunu yaparak, “Neden İzmir” sorusunu sordu.
Kimi gazeteler ise, olay anında patlayan bombaların şiddetini hisseden muhabirine; diğer gazetede çalışan arkadaşı işten çıkarılmasın diye paylaştığı özel resimler nedeniyle “işten çıkarma” giyotinini salladı.
Aslında İzmir’de patlayan bombalar, olayların devamına baktığımızda iki tane değildi.

***

TMSF’nin patlattığı bombaya bakacak olursak:
Mazhar Zorlu Holding’te, Güçbirliği’nde pek çok bağlı kuruluşta varlık tespiti yapıldı.
Şirket yöneticilerinin Urla’daki evlerinde ziynetlerine kadar bu tespitin yapıldığı söylendi.
Kemal Zorlu “Borcumuzu ödeyeceğiz” deyince; sorun ortadan kalkmış gibi bir hava doğdu.
Ekonomide de “mahalleden olmayana nefes alma hakkı yok artık” diyen bir İzmirli çıkmadı.
CHP İl desen, bunu diyemezdi.
O başka “el koymalarla” meşguldü.
Çünkü ilçe örgütü binasını kendi elleriyle boyayan ve donatan Konak İlçe Başkanı; makamına bile oturamadan görevden alındı.
Bu operasyonda ise bir başka Kemal vardı, Kemal Karataş.
Dolayısıyla, Deniz Baykal!..
Ne yapacaksınız biliyor musunuz?
Türkiye ve İzmir ciddi bir süreçten geçerken; bir sürü insanın yüreğini ağzına getiren bu operasyonlarda adı geçen Kemalleri toplayacaksın.
Dünya Ticaret Merkezi’nin Basmane’deki çukurunda, kuracaksın Safari Park.
İzmir’e Özel “Kemal Trophy Turları” organize edeceksin…
Hem çukur sorununu çözersin hem para kazanırsın.
EXPO’ya bile kaynak bulursun.
Bazı gazeteci derneklerinin ve kuruluşlarının üyelerinin bile, kentin ana sorunu gibi algılayıp üzerine konferanslar düzenlemeyi konuştuğu Dünya Ticaret Merkezi çukuru böylelikle sorun olmaktan çıkacak.
Eğitimde, ders kitaplarında ve pek çok devlet katında; bu ülkenin kurtarıcısı Mustafa Kemal adına bile tahammülü olmayan bu iktidarın temsilcileri kadar cesaretiniz var mı ey İzmirliler?
Çalışanlarının oruç tutma istatistiğini tutan ve bunu yöneticilerine raporlayan badem bıyıklılar kadar cesur musunuz efeler?
Yoksa efelik tarih mi oldu?
Biz de bizim Kemalleri alalım, o çukurda buluşturalım.
Yapalım “Kemal Trophy”…
Var mısınız?
Hepinize iyi haftalar.

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın