CHP’de yine aynı film vizyona girdi

CHP’NİN klasik hastalığı yeniden nüksetti.
Hemen her kurultay öncesinde yaşananlar yeniden tekrarlanmaya başladı.
Yine her kongre sürecinde vizyona sokulan filmi izliyoruz.
Yine CHP Merkez Yönetimi’ndeki “Politbüro”nun istemediği il ve ilçeler görevden alınıyor.
Yine kongre takvimine göre önümüzdeki günlerde delege seçimleri yapılacak.
Ardından, ilçe ve il kongresi gerçekleştirilecek.
Yine seçim sürecinde “Politbüro”nun önemli isimlerinden Önder Savcılar ve Eşref Erdemciler birbirlerinin gözünü oyacak.
Yine “Parçalı muhalefet” ve genel başkan Deniz Baykal’a bağlı olan “öz Baykalcılar” seçimlerde etkin olmaya çalışacak.
Yine sahte üye ve naylon delege tartışmaları yaşanacak.
Yine parti mahkemelere taşınacak.
Yine 1992’den bu yana yapılan seçimlerde iktidara gelme başarısı gösteremeyen CHP’de yönetimi elinde tutanlar, parti içinde elde ettikleri başarıyla öğünüp “zafer çığlıkları” atacak.
Yine tüm enerjilerini parti içinde iktidar olmak için harcayanlar, yerel seçimlerde Üsküdarı geçen atların nalını toplamakla yetinecek.

***

CHP’nin İzmir’deki yeni patronu Kemal Karataş, ise genel başkandan aldığı talimatları yerine getiriyor.
Parti içindeki bütün grupları karşısına alan Karataş, “Her şey CHP için, her şey parti için. İzmir’i bir grubun egemenliğinden çıkaracağım” diyor.
Konak ilçe yönetimini Baykal’ın “Birlikte çalışın” sözüne rağmen görevden alan Karataş şunları söylüyor:
“Benim için önce partimin çıkarları gelir. 1940 sandığın bulunduğu bir ilçe de sadece 340 sandıktan sonuç alabilen bir yönetimin sağlıklı işler yaptığını kimse bana anlatmasın.”
Kuşkusuz görevden almalar, seçimle gelenlerin bu şekilde gitmesi hoş değil.
Oysa, bu tür görevden almalar, anti demokratik uygulamalar ilk kez olmuyor ki bu partide…
Geçmişte de benzerleri yaşandı.
Pek çok partili bu demokrasinin ve hukukun bir gün de kendileri için gerekli olabileceğini hiç düşünmedi.
Ne zaman yılan, kendilerini de sokuyor, işte o zaman bağırmalar, çağırmalar başlıyor.
Bu nedenle herkes şu sözü beyninden hiç çıkarmamalı:
“Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma”

***

Nerede partililer, nerede avukatlar?

GEÇEN hafta sonu Balçova İnciraltı’nda saldırı sonucu yaşamını yitiren Danıştay Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin anısına “Bağımsız Yargı ve Danıştay Anıtı” açıldı.
Açılışa Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok ve Danıştay’ın çeşitli dairelerinden 30’u aşkın yargıç katıldı.
Doğru dürüst bir tören düzeninin olmadığı açılışa, beş bini aşkın üyesi olan İzmir Barosu’nun üç-beş, yine binlerce üyesi olan CHP’nin ise bir kaç milletvekili ve üç -beş partili ile temsil edilmesi dikkatlerden kaçmadı.
Her fırsatta, bağımsız yargıdan, cumhuriyete yönelik saldırılardan söz edenlerin bu vefa törenine gereken ilgiyi göstermeyişi, özellikle laik cumhuriyet karşıtlarının ellerini ovuşturmalarına neden oluyor.
Bu böyle biline.

*** 

İzmir’i seyrediyorum, gözlerim kapalı

ULUSLARARASI Sergiler Bürosu (BİE) delegeleri 15-20 Ekim tarihlerinde İzmir’e gelecek.
Delegeler, İzmir’in yanı sıra İstanbul’da da gezdirilecek.
Bu arada delegelere Kadifekale ile Kemeraltı Çarşısı’nın da gezdirilmesi istendi.
EXPO Yürütme Komitesi, gezi programına Kadifekale ve Kemeraltı’nı da ekledi.
Şimdi, BİE delegeleri, Adnan Menderes Havaalanı’ndan otobüslere bindirildikten sonra kentin kilitlenin trafiğine, delik deşik edilmiş yollarına sokmadan gidecekleri yerlere nasıl götürülecekler doğrusu merak ediyorum.
Yüzde 45’i gecekondu ve kaçak yapı cenneti olan İzmir’in kişi başına düşen yeşil alan miktarının dünya ortalamasının çok çok altında kaldığını gelen konuklara hissettirmeden gezdirmenin yolları aranmalı.
Kimbilir, belki de delegeleri Kadifekale ve Kemeraltı Çarşısı’na götürmeden önce bir otobüs dolusu çevik kuvvet ile birlikte zabıtayı sokmak gerekebilir.
İşportacı, seyyar satıcı, kapkaççıları temizledikten sonra konuk heyete “İzmir, emir ve görüşlerinize hazırdır” diyebilirler.
Yoksa…
İzmir’in EXPO rüyası suya düşebilir.

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın