Tam üç alayla, burada gönülden vuruştular.
Düşman, tümen sanırdı bu şaheser erleri,
Allah’ı arzu ettiler, akşama kavuştular.”
Akılcığıma hemen Yahya Çavuş ile bir avuç yiğidi geldi. Ne çok yiğidimiz var değil mi? Hem tarihte hem de bugün…
Bugün 13 yiğidimizin yasını tutarken her birimiz ayrı ayrı özeleştiri de yapıyor muyuz? Oynanan o pis oyunların farkında mıyız?
Bugün artık cennet kapısındaki 13 yiğidimizin ardından, basmakalıp sloganlarla mı tepki gösteriyoruz yoksa aklımızı başımıza alıp, dost ve düşmanı da birbirinden ayırıp, tıpkı 1920deki gibi “ulusal birliktelik” yolunda el ele tutuşabiliyor muyuz?
Ya medya denen işbirlikçi canavar?
Dün gece 13 yiğit cennet yolundayken sen ne yaptın? Galatasaray maçını mı yorumladın yoksa “İbo şov” karşısında mı sırıtıp durdun, göbeğini kaşıdın?
Ne yaptın, ne ne ne ne ne?
Medyaya lanet olsun ki, 13 yiğidimizin hak ettiği saygıyı göstermedi… Ama biliyorum ki hepimizin evinde bir “canavar” ekrandan da olsa böğürüp duruyor!
Hain saldırılara, aklımızla direneceğiz! Korkmayacağız! Onların canavarlığına karşı biz, binlerce yıllık tecrübelerimizle uygarca, insanca, teslim olmadan, yozlaşmadan, canavarlaşmadan karşı duracağız.
Tüm dünyanın ellerini ovuşturarak bizden beklediği hataları yapmayacağız! Bizim vekâletimizle Ankarada duranlara “çabuk birleşin” diye haykıracağız. Biz “ayrı düştükçe” onlar daha da sevinecek, biz ise yiğitlerimizi kaybedeceğiz.
Biz sınırları “cetvelle” değil “kanla” çizilmiş bir ülkenin sahipleriyiz.
Başın sağ olsun Türkiye!
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.