Ziyaretçilerin önde gideni Ekrem Demirtaş.
İzmir Ticaret Odası Başkanı.
Uzun zamandır değinmemiştik kendisine.
Hani İzmirin bayrak duyarlılığına, jestle karşılık vermişti Demirtaş.
Atatürk portreli ay yıldızlı bayrakları, oda üyelerinin yanı sıra İzmirlilere de dağıtmıştı.
Ulusalcı dalgada o vardı.
Mardinliler Gecesinde, üstelik Gazeteci Süleyman Gençelin yan masasında; CHPnin devrik ilçe başkanlarıyla ve Baykalı gece vakti bile arayabilen, CHPnin Genel Başkanını İzmire her gelişinde çiçekle karşılayan hanımefendiyle yan yana oturmuştu.
Masalarda onun fabrikasında üretilen rakılar içilmişti.
Her gün ayrı projeyle çıkıyordu ortaya, en çok da EXPO ile ilgili.
26 proje üretti, dile kolay.
EXPO İcra Komitesi ne yazıktır ki, adamcağızın geceli gündüzlü çalışarak ürettiği projelere tenezzül bile etmedi.
İç Körfeze EXPO Adası yapılmalı dedi. Daha denizi ulaşımda adam gibi kullanmasını bilmeyen bu kentte ada yapmak! Gerçekten müthiş bir zeka örneğiydi.
Şehrin muhtelif yerlerine teleferik hattı kurulmasını önerdi; yine gündeme bile almadılar. Bu kadar mı zordu, Efes-Meryemana ve Agora-Kadifekale Teleferiği devreye girseydi?
Kent; kanaat önderlerinin oynadığı iktidar oyununda Trajedi sahnesine dönmüşken; EXPOnun açılışının Kadifekale eteklerinde ortaya çıkarılacak 20 bin kişilik tiyatroda yapılmasını önerdi. O da olmadı.
Pasaport Dalgakıranı için, kente kazandırılmalı dedi. Yaptırmadılar.
Projelerim boy boy, benim adım CEMİL ŞEBOY bile sıfır kalırdı yanında.
Ancak en son AKPli üst düzey isimlerle gerçekleştirdiği İzmirin sorunları ve EXPOnun konuşulduğu toplantıya baktığınızda; aynı, AKPnin Yeni Anayasa Taslağı hazırlık süreci mantığına benzer bir yaklaşım sergilemişti.
Kenti yöneten irade, o toplantıda yoktu.
Ali Aşlıkın İl Başkanlığı döneminde Ekrem Demirtaşa yönelik Partimize katıl davetine icabet etmemişti Demirtaş.
Ama şimdiki durum, soru işaretlerine neden olmuştu.
***
Çankayaya çıktılar demiştim ya.
Ekrem Demirtaş, Yarı İzmirli olan Abdullah Gülün Cumhurbaşkanı olmasının İzmir için iyi olacağına inandığını söylemişti.
Söz dönüp dolaşıp EXPOya gelmişti.
Gülün EXPO sürecine desteğinin devamının önemine dikkat çekmişti Demirtaş
Ama bir benzetmesi vardı ki, evlere şenlikti!
İspanyanın Zaragoza kentinin EXPO için verdiği mücadeleye İspanya Kralının verdiği destekten söz ederken çıkmıştı ağzından şu cümleler:
Bizim kralımız yok ama, siz varsınız
(Seni kırmayalım, istersen yakında sana özel bir de Türkiye Kralı bulalım!)
Zaragoza, İspanya Kralı sayesinde ipi nasıl göğüslediyse, biz de sizin desteğiniz ile kazanacağımıza inanıyoruz
(EXPO için Saltanatı geri getirelim Sayın Demirtaş, hatta bir Halife bile tayin ederiz!)
Sayın Gülden, İzmirin bir futbol takımını da birinci Lige çıkarmasını istedik.
(Armut piş, ağzıma düş, ne güzel değil mi Sayın Ekrem Demirtaş? Klasik İzmir mantığı. Sahaya çıkıp oynama, sonra da gelsin 1. Lig.)
***
Beyefendi isterlerse Ekremli Beyliği bile kurabilir!
Son yasal düzenlemelerle birlikte, belediyeler bir nevi beylik haline dönüştü.
Zaten İzmirin sorunlarına bakış açısında, ben merkezli bir algılaması olan Beyefendi; böylelikle istediği yere DNA Kulelerini kurar, üniversite kampusunu hizmete açar.
Yerel seçim Nisanda görünüyor.
EXPO bahane, koltuk şahane!
Kılıçlar çekildi.
Tüm yarış; bu izlediğimiz kent tiyatrosunun başrolünü kapmakta.
Hepinize iyi haftalar.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.