Ziyarette Karataş, iki partinin seçimde işbirliği yapmasına rağmen, DSPnin cumhurbaşkanlığı seçimi için Meclise girmesine tepki gösterdi ve şöyle dedi:
”Seçimde önce CHP ile ortak söylem içinde olan DSP, ne yazık ki seçimden sonra ilk iş olarak cumhurbaşkanlığı oylamalarına katıldı ve AKPli Abdullah Gülün cumhurbaşkanı seçilmesini sağladı. CHP listelerinden 13 milletvekili ile aday gösterip Meclise giren DSPnin yaptığı bu davranış tiyatrodan farksızdır, tam bir komedidir. Tarih sorumluları yargılayacak.”
DSPli Sökmen ise MHPnin oylamaya katılacağını açıkladığı için kendilerinin genel kurulda bulunmasının sonucu etkilemeyeceğini söyledi.
Sökmen, MHP ile ilgili sözlerinde haklı olabilir.
Ancak, MHPnin genel kurula girmesi, DSPnin katılmasını haklı kılmaz.
Madem o gün genel kurula katıldınız, o zaman Cumhurbaşkanı Gülün verdiği bütün resepsiyonlara da katılmanız gerekir.
Cumhurbaşkanlığı konusunda CHPnin, başından beri kendi siyasal çizgisi içinde tutarlı davrandığını söyleyebiliriz.
22 Temmuz seçimleri öncesinde CHP-MHP arasındaki yakınlaşma, sıcak temas, hatta koalisyon yapma fikri, seçim sonrasında iki partinin aslında birbirlerinden ne kadar ayrı ve zıt olduklarını bir kez daha ortaya çıkardı.
Ve Abdullah Gülü Çankayaya AKP değil, MHP çıkarmıştır.
Çünkü, daha önce uzlaşmadan yana olan Başbakan R. Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin, ”Biz genel kurula katılacağız” şeklindeki açıklamasından sonra Gülün Çankayaya çıkması gerektiğini dayattı ve dediğini yaptı.
Şimdi bundan sonra ne olur, yaşayıp göreceğiz.
Ama… Bana göre; yakın gelecekte ülkede yaşanacaklardan AKP kadar, MHP de sorumlu olacaktır. CHP İl Başkanı Karataşın DSP İl Başkanı Sökmene dediği gibi tarih ”sorumsuz” sorumluları er geç yargılayacaktır.
Bu böyle biline…
İzmirde CHPnin oyu arttı, AKP geriledi
CHPnin eski İzmir İl Genel Meclis Grup Başkanvekili İ. Yücel Özen, geçen hafta bu sütunlarda yer alan ”CHPde Özensiz ve gereksiz bir tartışma” başlıklı yazıya yanıt gönderdi.
İ.Yücel Özenin gönderdiği açıklama şöyle:
”Sayın Karataşın ve sizin bilmek istemediğiniz gibi 2004 yerel seçimlerine göre CHP oyu yüzde 2.5 artmıştır. AKP oyu yüzde 2 gerilemiştir. Yani, Anadoluda AKP yükselirken İzmirde gerilemiştir.
İl yönetimimiz, ilçe örgütlerimiz, belediye başkanlarımız ve İl Genel Meclisi üyelerimiz başarılıdır. İşe önce teşekkürle başlamalıdır diye belirtmiştim.
2004 yerel seçimlerine göre her kırsal ilçeyi alt alta yazıp toplarsanız (canının çektiği ilçeyi değil) gerçekten hesap bilmez olduğunuzu göreceksiniz.
İktisatçı olmam nedeniyle sadece yüzde 10 ortak olduğum, daha 03.07.2007 tarihinde kurulmaya başlanılan işletmeyi, Devletten kredi alarak kurulmuş bir şirket olarak tanımlamanızı bu nedenle siyaseten iktidarla iyi geçinme iddianızı yazmanızı esefle karşıladığımı belirtmek istiyorum.
3 Temmuz tarihinde kurulmaya başlanılan bu şirketin ne devletle ne krediyle hele hele İl Genel Meclisindeki CHP-AKP ortaklığı ile ilgisi olabilir.”
* * *
Genel başkanlarının AKPli cumhurbaşkanını boykot ettiği bir dönemde AKP-CHP koalisyonunu şiddetle savunan hesap-kitap adamı, iktisatçı İ.Yücel Özenin bu açıklamasından sonra başka bir şey söylemeye gerek duymuyor ve yorumu, okuyuculara bırakıyorum.
Yerel seçime hazırlık başladı
YEREL seçimlerin bir yıl öne alınabileceği kulislerde konuşulmaya başlayınca, başkanlığa soyunanlar yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
Ama… TBMM tatilde olduğu için seçimlerin erkene alınması konusu 1 Ekimden sonra netlik kazanacak gibi görünüyor.
Yüzde 47 oy oranı ile 341 milletvekili çıkaran ve ”kardeşini” cumhurbaşkanı yapan Başbakan R. Tayyip Erdoğan, geçen hafta Ankarada il başkanlarını topladı ve ”yerel seçimlere hazır olun” talimatı verdi.
Erdoğanın özellikle başta İzmir olmak üzere, Çankaya, Diyarbakır ve Tunceli gibi simge kentlerde belediye başkanlıklarını almayı kafasına koyduğunu herkes biliyor.
Bu nedenle önümüzdeki günlerde İzmirde özellikle yerel yönetimlere yönelik bir dizi operasyon olursa hiç kimse şaşırmasın.
Nitekim, şimdiden İzmirdeki bazı ilçe belediyelerinde geniş çaplı inceleme başladı bile… Geçen 3.5 yıllık çalışmaları didik didik eden müfettişler, CHPli belediye başkanların açıklarını arıyor.
Yaraya neşter vurulmalı
CHP İzmire ”çeki-düzen” vermek, disipline etmek için il başkanlığına atanan Kemal Karataş, yönetim kurulu üyelerine kendi ekibiyle çalışmak istediğini açıkça hissettirdi.
Bunun üzerine il yönetiminden sadece Nükhet Akyıldız, Nuri Mengüarslan ve Nuri Koblay istifa etti.
Gerisi gelmedi.
Diğer üyeler, istenmediklerini bildikleri halde adeta koltuklarına yapışmış durumda. Seçimlerden önce yaşananlara seyirci kalan genel merkez yönetimi, en kısa zamanda gereğini yapmalı ve partiyi yerel seçimlere taşıyacak il yönetiminin yenilenmesi için neşteri vurmalı.
Aksi takdirde, kangrenleşen yara, vücudu sarar ve CHPyi İzmirde zor günler bekler.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.