Sorumsuzlar, tarih önünde yargılanacak

DSP İzmir İl Başkanı Özdemir Sökmen, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte geçen hafta CHP İzmir İl Başkanı Kemal Karataş’ı ziyaret etti, yeni görevi nedeniyle kutladı.
Ziyarette Karataş, iki partinin seçimde işbirliği yapmasına rağmen, DSP’nin cumhurbaşkanlığı seçimi için Meclis’e girmesine tepki gösterdi ve şöyle dedi:
”Seçimde önce CHP ile ortak söylem içinde olan DSP, ne yazık ki seçimden sonra ilk iş olarak cumhurbaşkanlığı oylamalarına katıldı ve AKP’li Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesini sağladı. CHP listelerinden 13 milletvekili ile aday gösterip Meclis’e giren DSP’nin yaptığı bu davranış tiyatrodan farksızdır, tam bir komedidir. Tarih sorumluları yargılayacak.”
DSP’li Sökmen ise MHP’nin oylamaya katılacağını açıkladığı için kendilerinin genel kurulda bulunmasının sonucu etkilemeyeceğini söyledi.
Sökmen, MHP ile ilgili sözlerinde haklı olabilir.
Ancak, MHP’nin genel kurula girmesi, DSP’nin katılmasını haklı kılmaz.
Madem o gün genel kurula katıldınız, o zaman Cumhurbaşkanı Gül’ün verdiği bütün resepsiyonlara da katılmanız gerekir.
Cumhurbaşkanlığı konusunda CHP’nin, başından beri kendi siyasal çizgisi içinde tutarlı davrandığını söyleyebiliriz.
22 Temmuz seçimleri öncesinde CHP-MHP arasındaki yakınlaşma, sıcak temas, hatta koalisyon yapma fikri, seçim sonrasında iki partinin aslında birbirlerinden ne kadar ayrı ve zıt olduklarını bir kez daha ortaya çıkardı.
Ve Abdullah Gül’ü Çankaya’ya AKP değil, MHP çıkarmıştır.
Çünkü, daha önce uzlaşmadan yana olan Başbakan R. Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, ”Biz genel kurula katılacağız” şeklindeki açıklamasından sonra Gül’ün Çankaya’ya çıkması gerektiğini dayattı ve dediğini yaptı.
Şimdi bundan sonra ne olur, yaşayıp göreceğiz.
Ama… Bana göre; yakın gelecekte ülkede yaşanacaklardan AKP kadar, MHP de sorumlu olacaktır. CHP İl Başkanı Karataş’ın DSP İl Başkanı Sökmen’e dediği gibi tarih ”sorumsuz” sorumluları er geç yargılayacaktır.
Bu böyle biline…

‘İzmir’de CHP’nin oyu arttı, AKP geriledi’

CHP’nin eski İzmir İl Genel Meclis Grup Başkanvekili İ. Yücel Özen, geçen hafta bu sütunlarda yer alan ”CHP’de ‘Özen’siz ve gereksiz bir tartışma” başlıklı yazıya yanıt gönderdi.
İ.Yücel Özen’in gönderdiği açıklama şöyle:
”Sayın Karataş’ın ve sizin bilmek istemediğiniz gibi 2004 yerel seçimlerine göre CHP oyu yüzde 2.5 artmıştır. AKP oyu yüzde 2 gerilemiştir. Yani, Anadolu’da AKP yükselirken İzmir’de gerilemiştir.
İl yönetimimiz, ilçe örgütlerimiz, belediye başkanlarımız ve İl Genel Meclisi üyelerimiz başarılıdır. İşe önce teşekkürle başlamalıdır diye belirtmiştim.
2004 yerel seçimlerine göre her kırsal ilçeyi alt alta yazıp toplarsanız (canının çektiği ilçeyi değil) gerçekten hesap bilmez olduğunuzu göreceksiniz.
İktisatçı olmam nedeniyle sadece yüzde 10 ortak olduğum, daha 03.07.2007 tarihinde kurulmaya başlanılan işletmeyi, ‘Devletten kredi alarak kurulmuş’ bir şirket olarak tanımlamanızı bu nedenle siyaseten iktidarla iyi geçinme iddianızı yazmanızı esefle karşıladığımı belirtmek istiyorum.
3 Temmuz tarihinde kurulmaya başlanılan bu şirketin ne devletle ne krediyle hele hele İl Genel Meclisi’ndeki CHP-AKP ortaklığı ile ilgisi olabilir.”
* * *
Genel başkanlarının AKP’li cumhurbaşkanını boykot ettiği bir dönemde AKP-CHP koalisyonunu şiddetle savunan hesap-kitap adamı, iktisatçı İ.Yücel Özen’in bu açıklamasından sonra başka bir şey söylemeye gerek duymuyor ve yorumu, okuyuculara bırakıyorum.

Yerel seçime hazırlık başladı

YEREL seçimlerin bir yıl öne alınabileceği kulislerde konuşulmaya başlayınca, başkanlığa soyunanlar yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
Ama… TBMM tatilde olduğu için seçimlerin erkene alınması konusu 1 Ekim’den sonra netlik kazanacak gibi görünüyor.
Yüzde 47 oy oranı ile 341 milletvekili çıkaran ve ”kardeşini” cumhurbaşkanı yapan Başbakan R. Tayyip Erdoğan, geçen hafta Ankara’da il başkanlarını topladı ve ”yerel seçimlere hazır olun” talimatı verdi.
Erdoğan’ın özellikle başta İzmir olmak üzere, Çankaya, Diyarbakır ve Tunceli gibi simge kentlerde belediye başkanlıklarını almayı kafasına koyduğunu herkes biliyor.
Bu nedenle önümüzdeki günlerde İzmir’de özellikle yerel yönetimlere yönelik bir dizi operasyon olursa hiç kimse şaşırmasın.
Nitekim, şimdiden İzmir’deki bazı ilçe belediyelerinde geniş çaplı inceleme başladı bile… Geçen 3.5 yıllık çalışmaları didik didik eden müfettişler, CHP’li belediye başkanların açıklarını arıyor.

Yaraya neşter vurulmalı

CHP İzmir’e ”çeki-düzen” vermek, disipline etmek için il başkanlığına atanan Kemal Karataş, yönetim kurulu üyelerine kendi ekibiyle çalışmak istediğini açıkça hissettirdi.
Bunun üzerine il yönetiminden sadece Nükhet Akyıldız, Nuri Mengüarslan ve Nuri Koblay istifa etti.
Gerisi gelmedi.
Diğer üyeler, istenmediklerini bildikleri halde adeta koltuklarına yapışmış durumda. Seçimlerden önce yaşananlara seyirci kalan genel merkez yönetimi, en kısa zamanda gereğini yapmalı ve partiyi yerel seçimlere taşıyacak il yönetiminin yenilenmesi için neşteri vurmalı.
Aksi takdirde, kangrenleşen yara, vücudu sarar ve CHP’yi İzmir’de zor günler bekler.

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın