Edibe Sözen, Nur Serter…

İkisi de bilim insanı. Biri AKP’den diğeri CHP’den milletvekili oldu. Edibe Sözen’le Nur Serter’in milletvekili olma sürecine şöyle “alıcı gözle” baktığınızda AKP’nin herkesi şaşırtan seçim başarısıyla CHP’nin sosyal demokratları hüsrana uğratan başarısızlığının ipuçlarını görebiliyorsunuz…

Prof. Nur Serter’i , İstanbul Üniversitesi eski Rektörü’nün yaptığı basın toplantılarında sağ yamacında görmeye başladık. Ancak laiklik mitinglerinde tüm Türkiye daha yakından tanıdı. CHP’nin, daha doğrusu Baykal ve “arkadaşlarının” hazırladığı milletvekili listelerine öyle alışmışım ki, inanın hiç abartmıyorum, aylar önce “evet işte bir CHP milletvekili adayı” demiştim kendi kendime.

Sonra açık oturumlarda, çok dikkatle izledim. Sorulara yanıtları, beğenmediği fikirlere karşı yukardan bakarmış gibi algıladığım ironik tebessümüyle uzaklardan biriymiş izlenimi edindim. Ne yalan söyleyeyim bir sıcaklık, bir dokunuş hissedemedim.

Seçilecek yerden sıraya kondu ve milletvekili oldu. Hayırlı olsun…

Gelelim Prof. Edibe Sözen’e…

Aslında Dördüncü Kuvvet Medya (www.dorduncukuvvetmedya.com) okurları kendisini epeyce tanıyor. İletişimci Sözen, bizim sayfada “ara sıra” medya, iletişim psikolojisi, etik konularına önem verdiği yazılar yazardı. İlgiyle izlerdim. AKP’liler Sözen’i çok önceleri “keşfetmiş”. Yurdun çeşitli yerlerinde toplantılar, etkinlikler ve “yakın temas”la AKP’nin seçimlerde nasıl davranmasına yönelik ip uçlarını aylar önce toplamaya başlamışlar.

Şimdi görüyoruz ki, AKP’nin seçim başarısında Edibe Sözen’in büyük ağırlığı var.

Geçen akşam CİNE’te 3 artı 1 programının konuğuydu. Uzun söyleşiyi dikkatle izledim. Sonuçta, uzun zamandır bende oluşturduğu izlenimde yanılmadığımı gördüm. Sözen, bu söyleşide, bire bir temasa nasıl ağırlık verdiklerini, insanların artık merkezlerden yapılan açıklamalarla fazla ilgilenmediğini anlatırken, gittikleri yörelere CHP’lilerin hiç uğramadıklarını gözlemlediğini söyledi.

Bam teli buradaydı.

Bu yazıya da bu nedenle “sıvandım”.

Listelere son anda yerleştirilen “vitrin” isimler aslında oylara da partiye de bir katkı sağlayamıyor. Doğalı da bu zaten.

CHP’nin bir önceki seçimlerde vitrine çıkardığı tüm isimlerin partiden nasıl kaçıştıklarını herkes biliyor.

Sonuçta, bir sosyal demokrat olarak ben nasıl ki Edibe Sözen’i daha sıcak, daha benden ve daha sahici gördüysem, onun ağırlıkla katkıda bulunduğu seçim stratejisi de bunu doğruladı.

Ne Nur Serter’i ne de Edibe Sözen’i tanırım. Amacım da birini “cilalamak” diğerini yermek hiç değil. Küçükmüş gibi görünebilecek bir ayrıntıyı paylaşmak istedim, hepsi bu.

Ama DKM’de “yazı komşum” Edibe Sözen’den bir isteğim var:

Kendisine soru soran gazeteciden, önce sigortalı olup olmadığının, nereden sigortalı gösterildiğinin, neden sendikalı olmadığının yanıtını istesin. Yıllarca yetiştirdiği iletişim öğrencilerinin yarı aç yarı tok, sigortasız, örgütsüz süründürülmesini görmezden gelmesin. DKM okurlarının bildiği yazıları bu kez Meclis kürsüsünden seslendirsin.

Çok şey mi istediğim?..

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın