Seçim nasıl kaybedilir?

“Yerim garanti” diye ortalıkta görünmemekle,
Yapacaklarının yerine neyin yapılmaması gerektiğini anlatmakla,
“Kapı kapı dolaşıyoruz” kandırma senaryosuyla eş -dost-partilinin gittiği kahvehanelerde çay ısmarlamakla,
“Aynı partideyiz ama geçmişte yaptıklarını unutmuyoruz” husumetini sürdürmekle ve duygularını pozitife çevirmemekle,
Adayları bir araya getirip, birlik-beraberlik-bütünlük tablosunu sergilememekle,
Geçmişte topluma yönelik çalışma göstermiş, hizmet vermiş ve seçmenin sempatisini hala koruyan isimleri uzaklaştırmakla,
Seçmeni sabit fikirli görerek, tercihinin değişmez olduğuna inanmakla,
Türkiye’de politikanın döviz kuru gibi değişebileceğini bilmemekle,
Buna paralel olarak siyasette yüzde 1’in, yüzde 99’dan daha önde olduğunu düşünmemekle,
Yalan, yanlış, inandırıcı olmaktan uzak söylemlerle ve her sıkıştığında “haberim yok” savunmasına sığınmakla,
Seçime 10 gün kala üç gün süreli su kesintileri yapmakla,

Her gün bölgenin kentin değişik bölgelerini dolaşmamakla, “nabız yoklama” deyimini öğrenmemekle,
Milletin fikrini sorma veya “ortak akıl” yaratma yerine, yanından ayrılmayan ve “kral çıplak” deme cesaretinden uzak arkadaş ve bürokratla dolaşmakla,
Binlerce öğrencinin cep harçlığı bursunu “suiistimallerden ötürü” durdurup, “Merak etmeyin eğitim döneminden önce dağıtılacak” güvencesini vermemekle,
Baktığın aynaya sığmamakla,
Rakip parti adayları, bölgelerinde tur yenilerken, seçime bir- iki gün kala daha iyi boy gösterisi yapılacağını sanmakla vs…
***

Seçmen bunları biliyor, değerlendiriyor ve kararını hazırlıyor
Bu koşullarda biri veya birilerinin düşünmesi zorunlu:
“Ben neredeyim, biz ne haldeyiz”…

Related Images:

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın