Elbetteki; Türkiye’nin batısında ve bazı diğer bölgelerinde özellikle adaylar için bu mevsimde halka ulaşmak ciddi handikap. 40 dereceyi aşan sıcaklarda “Güneş çarpılması” gibi ciddi bir riske karşı mücadele etmek var.
Seçim atmosferi bu havada yürüyor. Peki İzmir’de kim ne yapıyor? Gördüğümüz kadarıyla bunu yazıp, sonuca ulaşmaya çalışalım.
İzmir’de seçimin en iddialı partisi elbette CHP. 2002 seçimlerinde iki partinin barajı geçmesi sebebiyle her iki bölgeden 8’er milletvekili, toplamda da 16 milletvekili çıkaran CHP, bu kez benzer bir sonucu almak için çaba gösteriyor. Hatta adaylar bu sayının DSP ile yapılan birliktelikle 9’a hatta 10’a çıkacağını umuyorlar.
Bu tabloda ise en çok çalışan milletvekili adayları elbetteki ilk sıralardan çok, son sıradakilere düşüyor. Örgütün iki de lokomotif isim var. Birisi Selçuk Ayhan. İl Başkanı olması dolayısıyla her iki bölgeye de gitmek durumunda kalabiliyor. 2. bölgede Karşıyaka Eski İlçe Başkanı Ertam Özen de öyle. Yıllarını verdiği CHP’den bu kez TBMM vizesi arıyor.
İki ismin de çalışma stratejisinde merkez sağ seçmen var. Ayhan ve Özen, İzmir’de CHP’ye yönelecek seçmeni arıyorlar, buluyorlar.
Geçen hafta Tire’de Anavatan Partisi’nin neredeyse tümüyle CHP’ye katılmasında elbetteki örgütteki bu isimlerin yanı sıra, milletvekili adayı gösterilmeyen bazı isimsiz örgüt kahramanları var. Bunun devamını da Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu getirmek istedi. Ama, bu olay bir süre daha tartışılacağa benziyor.
Nedeni ise bu geçişlerle ilgili Kocaoğlu ile CHP örgütü arasında bir iletişim sağlanmaması.
Üç belediye başkanı CHP’ye gelirken, elbette CHP’den kendilerine siyasi muhatap arıyor. Ancak bu noktada biraz boşluk var. Çünkü, parti değiştiren belediye başkanı elbette bir sonraki dönemde adaylığının da gelebileceği noktanın tartışılmasını bekliyor. Ama bu yapılmadığı için Anavatan’dan zaten gönül olarak kopmuş olan bu başkanlar da bekliyor.
Bu durum CHP içindeki olayları gözlemleyen deneyimli isimler tarafından elbetteki CHP Genel Merkezi’ne rapor ediliyor.
CHP pastayı büyütüp, büyük kazanma peşinde. Güldal Mumcu, M Ali Susam gibi farklı kulvarlarda etkin silahları da bu çabaların destekçisi. Ancak, CHP’nin kaderini DP’nin barajı geçip geçmeyeceği belirleyecektir. Ülke genelinde DP barajı geçerse, yukarıdaki tablonun ters gelmesi de kaçınılmaz.
İktidar olanakları
Elbetteki AKP’nin İzmir’deki stratejisi her iki bölgeden 4’er milletvekilini aşmak. Milletvekili adayları bölgelerinde çalışıyor. Kamuoyuna yansıyan çalışkan milletvekilleri sıralamasında Nükhet Hotar Göksel öne çıkıyor. İktidarın genel getirilerini halkı sunup oy isteyen AKP’de İstanbul modeli bir örgüt çalışması ise yok.
İstanbul’da yerel yönetimlerle birlikte kurulan model tüm basına malzeme olurken, İzmir’de bireysel çabalar gözlemleniyor. Genel kanı, AKP’nin oylarının belli bölgeler dışında ciddi erozyona uğrayacağı yönünde. Ülkenin diğer bölgelerinde olduğu gibi Anavatan oyları AKP’ye bu kez gitmeyebilir. 2002’de bu kaynaktan ciddi biçimde beslenen AKP, İzmir’de dezavantajlı görünüyor.
DP’de durum
Demokrat Parti’de tam bir kaos hakim. DP örgütünün ileri gelenleri 23 Temmuz sabahını iple çekiyor. DP adaylarından Burhan Özfatura, Işılay Saygın, Fatih Dalan, Emin Dinleten
Ve Necip Kalkan gazetelere haber oluyor. Ama aramızda kalsın bu adaylardan bazılarında “Büyük korku” var. Yaşananlar kendilerini korkutuyor. Burhan Özfatura gibi önemli bir isim, tanıdığı tüm eski dostlarına “Biraz gayret” çağrısı yapıyor. Necip Kalkan’ın “Ah CHP’de ben olsam partiyi nereye taşırdım” sözlerini duyar gibi oluyorum.
Bu da gösteriyor ki, “Buraya kadar” şarkısını Alsancak’ta sıkça çalan genç işadamı Fatih Dalan ve soyadı “Aksekili” olan ama afişinde “Yüzde 100 İzmirli” yazan adaylar, bundan sonraki dönem için şans arayacaklar.
MHP sürpriz peşinde
MHP’nin örgüt disiplini içinde çalışması dikkati çekiyor. İzmir’de lokomotif aday ise Ahmet Kenan Tanrıkulu elbette. Tanrıkulu’nun Sanayi ve Ticaret Bakanlığı sürecini çok iyi değerlendirdiği çok açık. Dengeli ve mesafeli ilişkileri, açıklamalarında Devlet Bahçeli tarzı bir ağırlık olması MHP’nin merkezdeki gücünü de arttırıyor.
MHP açıkça İzmir’den bir sürpriz arıyor. Ülke barajını geçtikleri konusunda tereddütleri olmayan MHP’yi Genç Parti ile önünü kesme gibi bir “AKP Projesi” de işe yaramayacak gibi. CHP sağ oylara talip olurken, MHP’li adaylar da miting alanlarını dolduran merkez sol seçmenden “milliyetçi” oylara talipler.
Bunu elbette 22 Temmuz sabahı göreceğiz. Çünkü, yerel seçimlerde tam tersi olmuştu. MHP oyları CHP’li adaylara kaçmıştı.
Son bir ayrıntı ile bu yazıyı noktalamak gerekiyor. DEHAP’ın İzmir birinci bölgede 56 bin 416 oyu vardı 2002 seçimlerinde. Şimdi DTP desteğini alan bağımsız adayın bu oyları bir miktar arttırması halinde bağımsız olarak seçilme olasılığını da gündeme getiriyor.

Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.