Liderlerin iki dudağı arasından çıkan isimler resmen önümüze getirilip bırakıldı.
22 Temmuz’da sandık başına gidip elimiz mahkum bu adaylara oy vereceğiz…
Peki kimlere?
Şimdi eğri oturup doğru konuşalım.
Aday listelerinde yer alanlardan İzmirli olanların çoğunu tanıyorum. Kimse üzerine alınmasın, elbette hepsi tek tek değerli insanlar…
Ama genel fotoğrafa bakınca durum hiç de hoş değil…
Bir defa nüfusun yarısını oluşturan kadınlar, verilen sözlere rağmen kandırılmış, ihmal edilmiş.
Gençler en alt sıralarda, lafta kalmış…
Bir kaç aday dışında esnaf yok, çiftçi yok, işçi ve memur hiç yok…
İşadamı çok…
Peki böyle bir temsil olabilir mi?
Meclis, tüm toplumun aynasıdır…
Parlamento çatısı altında, herkesimden milletvekilleri olması gerekmez mi?
Ama yok..
***
Yıllardır liderlere seslenip şöyle demiyor muyuz?
“Bizi anlayan, dertlerimizi çözecek milletvekili adayları gösterin. Öyle isimler karşımıza getirin ki, bu kenti çok iyi tanısın, ihtiyaç duyduğumuz zaman karşımıza çıksın”
Ama maalesef hep aynı filmi görüyoruz.
***
Hal böyle…
Kızsak da elbette küsecek değiliz…
Bu seferlik durumu, olağanüstü şartlara bağlayacağız.
“Her şeye rağmen içlerinde en iyisi budur” diye tercihimizi yapacağız.
Yazımızın başında dedik ya, 22 Temmuz’da sandık başına gidip elimiz mahkum bu adaylara oy vereceğiz…
Biz vatandaşlık görevimizi yerine getireceğiz.
Seçilenlerden de hassasiyet göstermelerini isteyeceğiz:
“Oyumuzun hakkını verin, hakkını!..”
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.