Bir daha okuyun lütfen.
Teşekkür ederim. Az çok beni de tanıyorsunuzdur. Peki, ben bu başlığı neden atmış olabilirim?
Bu başlığı pekiştirecek yüzlerce kelime yazacağımı bekliyorsanız, yanıldınız efendim. Yazmayacağım.
Kendimi çok fena sürgünde hissediyorum. O yüzden sürgünde olan bir yazar hissiyle de yazmak istemiyorum. Bugüne kadar okuduğunuza emin olduğum kaç yazı yazdım bilmiyorum. Ancak www.kentyasam.com yazarı olarak ilk kez 23 Ekim 2005te tanıştık sizinle. Gurur duyarak söylemeliyim ki, Allah her sanal yazara bana nasip edeni yaşatsın. Her yazıma az ya da çok dönüş oldu sizden. Çoğunuzla e-posta üzerinden tartıştık. Aranızda telefon numaramı bilenler de oldu. Yurt dışından da okurlara sahip oldum. Bazen tebrik ettiniz bazen tenkit. Sağ olun. Bu satırları da veda olarak düşünmeyin. Sadece canım sıkılıyor. Bu kez kısa kesip sürgünlüğümü sorgulayacağım.
Ortalık vekil adayı dolu.
Herkes aklınca en iyi olduğunu iddia ediyor.
Sürgünde olmasaydım, onlara neler diyeceğimi bilirdim. Hem de her sabah Tıpkı 2002 seçimlerinde yaptığım gibi
Ama şartlar müsait değil. Şartlar olgunlaştığında belki yine gereğini yaparız.
Ben bu seçimlerde burayı size bırakmak istiyorum. Ne dersiniz? Kendini sürgünde hisseden bu gazeteciye yardım eder misiniz?
Gelim bu köşeyi, her hafta yenilenecek şekilde, seçimlere dair mesajlarınızla, çağrılarınızla dolduralım. Demokrasiyi babasının malı sananlara inat; hangi partiye sempati duyarsanız duyun ama yazın. Benim için önemli olan, mensup olduğunuz veya oy vereceğiniz siyasal parti değil. Önemli olan sadece insan olma bilinciyle, ülkemizin tüm değer ve müşterekleri üzerinde, madden değil sadece mana anlamında tartışabilmek.
Dedim ya, kendimi sürgünde hissediyorum. İstediğimi istediğim gibi söyleyemiyor, yazamıyor, konuşamıyorum. Sizin konuşmanızı, görüş bildirmenizi istiyorum.
Kim bilir, belki bu şekilde kendimi daha özgür hissedebilirim.
Bekliyorum efendim!
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.