Sol cenaha İtalyan sağa Japon modeli

SİYASETTEKİ trafik hızlanmaya başladı. Sağ ve sol yelpazedeki partilerde, özellikle AKP’ye karşı güçbirliği oluşturma çalışmaları da önemli bir ivme kazandı.
Sol yelpazede, İtalya’da sağa karşı başarılı olan “zeytin ağacı” modeli üzerinde duruluyor. Çok sayıda partinin bir araya gelerek ortak bir başbakan adaylığı öngörülüyor. Modelin en önemli özelliği ise partilerin yönetimleri ve genel başkanlarının değişmemesi. Partiler, bu modelde seçime herkesin uzlaştığı “ortak bir program” altında giriyor.
Nitekim, CHP, DSP, SHP, 10 Aralık Hareketi ve kendisini sol ya da sosyal demokrat olarak tanımlayan pek çok isim, seçimlere güçbirliği yapılarak girilmesi halinde iktidar şansının çok yüksek olduğuna inanıyor.
Ancak…
CHP yöneticilerinin, “Partinizi kapatın, bize gelin” şeklindeki yaklaşımı “kabul edilemez bir tavır” olarak değerlendiriliyor.
Çünkü…
Soldaki bu kemikleşme nedeniyle CHP’ye oy vermeyi düşünmeyen olduğu gibi ağzıyla kuş tutsa DSP’ye oy vermeyeceğini söyleyen CHP’liler var.
Eğer CHP’liler, “Partiyi kapatın gelin” yaklaşımında ısrarlı olmaya devam ederse güçbirliği CHP’siz olacak gibi görünüyor.
Nitekim DSP, SHP ve 10 Aralık Hareketi’nin önde gelen isimlerinin yaptığı son görüşmede, bütün pürüzlerin giderildiği ve seçimlere her partinin kendi tüzel kişiliğini koruyarak, DSP çatısı altında girmek için anlaştığı belirtiliyor.
Sol güçbirliğinin başbakan adayının da büyük olasılıkla Hikmet Çetin, Mustafa Sarıgül ya da Yılmaz Büyükerşen olacağı söyleniyor.
Resmi açıklamanın ise önümüzdeki günlerde yapılacağı konuşuluyor.
* * *
SOLDAKİ gibi merkez sağda da bir güçbirliği çalışması yürütülüyor. Üstelik son zamanlarda bu çalışmalar hız kazandı.
DYP ile ANAVATAN Partisi’nin seçimlere tek liste halinde girme çalışmaları önemli bir mesafe kat etmiş görünüyor.
Ayrıca ANAVATAN’da, aralarında bazı milletvekillerinin de yer aldığı bir grubun, eski Genel Başkan Mesut Yılmaz’la görüştüğü ve sağdaki diğer küçük partileri de içine alacak bir oluşum arayışında oldukları söyleniyor. Bu oluşumda 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ailesinin damadı olan İlhan Kesici’nin ve Mehmet Ali Bayar’ın da yer aldığı belirtiliyor.
Sağdaki bu oluşumun Japonya’daki Liberal Demokratik Parti örneğinden yola çıkılarak hayata geçirileceği, söz konusu partide değişen genel başkanların arasından liderin seçileceği ifade ediyor.
Cumhurbaşkanı seçimi yapıldıktan sonra sağ ve sol yelpazedeki hareketlenmelerin artması bekleniyor. Umarım bir sonuç alırlar.

SHP’den, Saadet ve AKP taktiğiyle propaganda

İZMİR’DE SHP İl Başkanlığı koltuğuna yeniden oturan Mustafa Korkmaz, boşa geçen 9 aylık süreyi gece-gündüz çalışarak kapatmanın çabası içinde…
İzmir’in çeşitli mahallelerinde her gece bir evde toplantı yapan Korkmaz ve il yöneticileri, Saadet ve AKP’lilerin “hücre taktiği” dediği propaganda yöntemini uyguluyor. SHP’liler, “Gittiğimiz her evde solun mutlaka birleşmesi gerektiği isteniyor. Özellikle daha önce CHP’ye oy verdiklerini söyleyen pek çok seçmen, ‘Eğer birleşme olmazsa sandık başına gitmeyeceğiz’ diyor. Ayrıca vatandaş, seçimden önce geçim derdine düşmüş durumda” diyor.
Partiye gelir için umutlarını eşya piyangosu ve gazete satışına bağlayan SHP’nin İzmir’deki patronu Korkmaz ile arkadaşlarının çabalarının meyvelerini yakında vermesi bekleniyor.

Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur

BUGÜN 23 Nisan…
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 87. yılını kutluyoruz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açıldığı 23 Nisan 1920, saltanatın sona erdiği, halkın seçtiği temsilcileri aracılığı ile yönetilmeye başladığı günün adıdır bugün…
Atatürk’ün önderliğinde, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran TBMM, ulusal egemenliğin vücut bulduğu, demokratik rejimimizin temel kurumudur.
Çağdaşlaşma sürecinde, Atatürk’ün öncülüğünde atılan tüm adımlar, Türk ulusunun ortak görüşüdür.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ilk Meclis’in açıldığı 23 Nisan 1920 gününü aynı zamanda ‘Çocuk Bayramı’ olarak armağan ederek dünyada bu alanda ilk olmuştur.
84 yıl önce kurulan cumhuriyetimizin en önemli felsefesi olan “Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur” ilkesi, sosyal, siyasal, ekonomik, iç ve dış her türlü kararların sadece Türk ulusuna ait olduğudur.
Yani…
Başka bir ülkenin veya yabancı kuruluşların bu kararlarda hükümranlık hakkı olamayacağı, egemenlik haklarımızdan kısmen veya tamamen vazgeçme anlamına gelen teslimiyetçi anlayışlara izin verilemeyeceğidir.
Ancak…
Son yıllarda dış güçlerin dayatmasıyla yapılan bazı düzenlemeler nedeniyle etnik ve dinsel ayrılıkçı hareketler cesaretlendiriliyor. Ülkemizde bir kardeş kavgası yaratılmak isteniyor.
Oysa ülkemizin bölünmez bütünlüğü çerçevesinde tek amacımız akıl ve bilimin önderliğinde çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak ve aşmaktır.
Binlerce yıllık ortak bir tarih ve kültürel birikimin yarattığı Türk ulusu, bütün sorunlarına çözüm bulacak güçtedir.
Her kuşak kendisinden sonrakine daha iyi bir Türkiye bırakmak durumunda ve sorumluluğundadır.
Çocuklarımızın mutlu bir yaşam sürmeleri, geleceklerinin güvence altına alınması, devletin yanı sıra toplumun tüm kesimlerinin çabasını gerektirir.
Bu inançla, çok yakın bir gelecekte sorunlarını çözmüş daha çağdaş ve aydınlık bir Türkiye görme dileğiyle tüm okuyucuların bayramını kutluyorum. Nice aydınlık 23 Nisanlar’da buluşmak umuduyla…

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın