Yerli ve yabancı!

Yaklaşın seçimler ile birlikte transfer ve göze girme operasyonları başladı. Vatana millete hayırlı olsun.
İzmir’de milletvekili olabilmek için uzun hazırlıklar yapanlar bulundukları partilerin bir yandan durumunu kontrol ederken, diğer yanda seçilebilecek noktaların arayışına girdi bile.
Cumhuriyet Halk Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi İzmir’in favori iki partisi gibi görünüyor. Bunların yanında MHP ile DYP barajı geçebilecekleri düşünülen partiler olarak bugünlerde revaçta.
Genç Parti ise bazı ittifaklarla TBMM’ye girebileceği imasıyla durumu toparlamaya çalışıyor. Anavatan Partisi’nın durumu ise pek iç açıcı değil. Bir milletvekili daha istifa ederse Erkan Mumcu’nun gençliği ve yakışıklılığı da partiyi kurtaramayacak. İzmir’i Emekli Isparta Tarım Müdürü’ne teslim eden Mumcu’nun tekrar partiye çağırdığı isimlerin birçoğu bunu kabul bile etmedi.
Elbet yukarıda yapılan saptamaları yapmak pek zor değil. Sadece DYP için bir küçük ayrıntı vermek gerekiyor. İki bölgede birinci sıra adaylıkları şimdiden kapalı olan DYP acaba barajı geçebilecek mi?
“Düz ovada siyaset” söylemi ile Amerika tarafından AKP’ye koalisyon ortağı yapılmak istendiği iddiaları bugünlerde DYP için söylenen beylik cümlelerden birisi. Bu söylemin tutmaması ve parti tabanında rahatsızlık duyulması sonucuna varanlarda bulunuyor. Örneğin, “Tansu Çiller’in avukatı” olarak ünlenmeye çalışan şimdilerde de “Gazeteci” kimliğini avukatlığa yeğleyen Tarcan Ülük’ün durumu bunların içerisinde. Ülük Mehmet Ağar’a verip veriştirerek MHP’ye gitti. MHP rozetini Ülük’e takanlara da dikkatli olması önerisinde bulunmadan edemeyeceğim.
Milliyetcilik anlayışının “dönemsel” olmadığını herhalde Ahmet Kenan Tanrıkulu da, İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu da kabul ederler. Her ne kadar Ülük’ü alırken, bunun klasik bir transfer olmadığı da iddia edilse bile, bun buna katılmıyorum.
Listelerde kim olacak?
İşin genel çerçevesini bir tarafa bırakalım. Şimdi herkes TBMM’ye girme ihtimali olduğunu düşündüğü partilerde liste kavgası verecek. Bu döneme girilirken, İzmir, 4-5 yılda bir tekrarladığı “İthal aday istemiyoruz. Yabancılar gelmesin” gibi Ankara’da çok da ciddiye alınmayan lafları ortaya atmaya başladı bile.
Bir yandan kent derneklerini besleyip büyüteceksin, diğer yanda o kent doğumluları İzmir’den aday yapmayacaksın.
Vallahi garip bir çelişki.
Onun için bunlara kimse itibar etmeyecektir. Bunu bilin. Parti genel merkezleri istediği ismi vekil seçtirecektir. Örneğin MHP’de Ahmet Kenan Tanrıkulu ithal mi yerli mi?
Yerli sayabilecek olan var mı içinizde. Koyduğunuz kriterlere göre Eski Bakan Tanrıkulu İzmir’e görevi gereği gelip gidiyor. İstendiğinde istenilen uzunlukta bu kentte kalıyor. Ama yine de bu kriterleri koyanlara göre yerli aday değil.
Kendisi Ege çocuğu ama İzmir’de büyümemiş. Şimdi ne yapacaksınız bu durumda.
Benzer tartışmalar CHP içerisinde de yapılıyor. Abdürrezzak Erten ile Enver Öktem İzmir’den seçildi. Peki bu isimleri istemeyenler niçin istemiyor.
Ben biliyorum neden istemediklerini.
Birincisi kendilerine yer kalmayacak.
İkincisi bu iki ismin de İzmir’de CHP örgütü içinde kendilerini bir şekilde kabullendirmelerini çekemiyorlar.
Peki CHP’de ilk kez mi böyle bir durum yaşanıyor. Elbetteki hayır. Birgen Keleşler, Türkan Akyollar, İnal Batular vesaire, vesaire.
O kadar çok ki bu isimler. Hepsi de bulundukları dönemlerde kendilerini partililerine kabul ettirdiler.
Benim adayım
Tüm bu tartışmalardan sonra bir süredir milletvekillerini beğenmeyen ve son operasyonla “Kim Milletvekili olmak ister” borsasını İTO Meslek Komiteleri nezdinde açan İTO Başkanı Ekrem Demirtaş, “Hem yerli, hem başarılı ve hem de yeni bir yüz olarak” benim adayım.
Bu isim olmazsa “B” planım da var. Ancak, bu isim İTO Meclis Başkanı Necip Kalkan değil. Çünkü, DYP’li Necip Kalkan’ın seçilebilecek bir sıraya konuşması neredeyse mucize. DYP’de seçilebilecek sıralar şimdiden doldu.
Benim başka isim önerilerim olur. Hele bir süreci görelim.

Related Images:

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın