İzmir basınında Andıçlılar

Türkiye’de herkes, askerin basın yayın kurumlarına ilişkin andıçı konuşuyor.
Herkes, burada yapılan işin; benim de Fevzi Yılmaz’dan öğrendiğim tabirle “basın danışmanları”nın yaptığı işten farksız olmadığından habersiz mi?
Küçük ölçekli gazetecilik mecrasında, İzmir’de andıçlanan gazeteciler yok mu?
Örneğin; İzmir’de sesi çıkan bir kurumun başkanı.
Her gün yerel gazetelerde ve ulusal gazetelerin bölge eklerinde, kim kendi hakkında neler yazmış; bu bilgileri bu tip notlarla ve küpürlerle öğrenmiyor mu?
İşte kurumsal bir yapı olan Türk Silahlı Kuvvetleri de basın-yayın organlarını yıla-yıllara yayarak izlediğinde vardığı sonuçları, bir nevi raporlamış.
Olayın özü bu.
Eğer askerin yaptığı anti-demokratikse, İzmir’de veya Türkiye’nin herhangi bir yerinde kurumların basına yönelik takipleri de farklı değil.

***

Düşünün bir kere, kurum olarak hedef kitlenize ulaşmak için ilanlar vereceksiniz.
Sonuçta, bu ilanların verileceği gazete ve televizyonları; size küfreden ve her fırsatta sizi bütün sorunların ana sorumlusu olarak gören bir kurumdan yana mı belirlersiniz?
Belki “ver-kurtul-sustur” dersiniz; ama vere vere bir ilan verirsiniz!
İşte asker de, sonuçta bir iş yapıyor; bu işi yaparken söz konusu raporlarla bir program belirliyor ve kendince bir strateji geliştiriyor.
Bir nevi işin patronu olan komutanları manşetlerinde hedef haline getiren gazetelere mavi boncuk dağıtacak değil ya Türk Silahlı Kuvvetleri!
Az bir süre önce; Amerikan Büyükelçiliğinin, USS Uçak Gemisi’ne götürdüğü bazı gazetecileri hatırlayınız.
Büyükelçi, ABD’nin barıştan ve Türkiye’nin toprak bütünlüğünden yana olduğunu bu savaş gemisinde söylemiş; siz de akredite olarak tıpış tıpış gitmiştiniz bu toplantıya.
TSK’ya akredite değilsiniz diye tepki gösteriyorsunuz; ama ABD uçak gemisine de herkesi çağırmıyorlar, onu da biliyorsunuz.
Bu konunun, kamuoyunun gündemine getiriliş dönemine dikkat çekmek gerekiyor.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde, geri sayımın başladığı bir dönem.
Kuzey Irak’taki gelişmeler nedeniyle sınıra askeri yığınağın yoğunlaştığı bir süreç.
Yani “asker anti-demokratiktir” mesajının, bu andıç üfürmesiyle kamuoyu gündemine getirilmesi; Ankara’da güç savaşlarının bir parçası.

***

Kurumların ilan kampanyalarında, dış gezilerinde ya da basın yarışmalarında; o kurumların medyayla ilgili sorumlu isimleri yönlendirici olabiliyor doğal olarak.
Geçenlerde, İzmir’in sorunlu esnafının üye olduğu esnaf odaları birliğinin Hilton Oteli’nde ihtişamlı ödül töreni varmış.
Hasan Tahsin Yenigün’deki köşesinde yazmış, okuduk.
Aklıma geldi; TESCO Kipa’nın Hasan Tahsin’i ödülle ya da bir yarışmanın jürisine alarak “onurlandırma” ihtimali var mıdır?
Bu ve bu gibi ödül törenlerin mantığını kıyasıya eleştiren değerli kalemlere ödül verecek ya da jüriye alacak değiller herhalde.
Ya da İTO’nun ve Ekrem Demirtaş’ın Agah Agamemnon’a ödül vermesi abesle iştigal olur.
Yakın Plan’ın sahibine de.
Ha, İTO’nun Genel Sekreteri’nin bu gazetede yazı yazmasına izin vermesi bile olumludur Demirtaş için. Beni şaşırtmıştır.
Ya 1 milyonu aşkın insanın “tık”ladığı Kent-Yaşam?
Bu siteye emeği geçenlerin onurlanması; Gazeteciler Cemiyeti’nin bile basın ödüllerinde “internet gazeteciliği” başlığından kaçmasına bakarsak mümkün müdür?
Cemiyet Başkanı’nın gazetecilik bakışında “tık yok” demek üzer beni.
Ama onun Hiltonlar’da “güç odakları”na alkış tutmasını da eleştiririm.
Mesela, benim düşüncelerini pek benimsemediğim, ama ilginç haberleri de onun yazısından öğrendiğim Süleyman Gençel…
Acaba Gençel’in orada burada pıtrak gibi biten İstişare-Danışma Kurullarında yer bulması öyle kolay olur mu?
Hilmi Çınar, Gazetem Ege’de geçenlerde, kitapçıklar yazan bir gazeteciden söz etmiş.
Ben onu hep yazarım, hani her kuruma danışman ve hani her yemeğe salça olan!
Tavsiyem, Ekrem Bey’i uyarsın iyilik yapmış olur.
İşte İzmir’in bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar olan “andıçlı gazetecileri”nden birkaç örnek.
Biz ve onlar, bu şehirde bazı kurumların “onur” listelerinde akredite değiliz belki.
Ama, gönüllerde ve mesleğe saygıda akrediteysek; sorun yok o zaman.
Varsın andıçlanalım!
Hatta, bazı “kalem”ler tarafından jurnallenelim.
Önemli değil.
Hepinize iyi haftalar.

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın