Siyasetin ezberini bozmaya çalışacaklar

Kimi çevreler tarafından ”Müslüman sol” şeklinde tanımlanan ”Yeni Siyaset Girişimi”nin İzmir’deki temsilcileri çalışmalarına hız verdi.
Harekete İzmir’den destek verenler, geçtiğimiz günlerde bir dizi toplantı yaptı.
Çoğunluğu siyasetle ilk kez tanışan isimler, aralarında beş kişilik bir yürütüme kurulu seçti. Yrd. Doç. Dr. Metin Erten, işadamı Ahmet Akçelik, iktisatçı Kadir Aksel, emekli Fatma Tezer ve Filiz Özdal’ın yer aldığı yürütme kurulu, öncelikle İzmir’in çeşitli ilçelerinde, mahallelerde toplatılar yaparak yeni sempatizan kazanma çabası içine girdi.
Örgütlenmeyi tabandan tavana doğru, yeni isimlerle yapmayı hedefleyen Yeni Siyeset Girişimcileri haraketin çıkış amacını şöyle özetliyor:
”Biz solda birlikten önce Türkiye’de birliği savunuyoruz. Bir ülkede iktidarın yorulduğu, tıkandığı, yıprandığı ortamlarda demokrasinin yaşamasını sağlayan, muhalefetin yaratacağı umuttur. Oysa ülkemizde bu umudun ışığı yanmıyor. Siyaset, toplumun önüne yeni çözümler koymak yerine, yapay ayrımlar, korkular, kavgalar koymaya çalışıyor. Bu tablo ülkemiz için bir talihsizliktir. Türkiye bu talihsizliğe teslim edilemez. Önümüzdeki genel seçimde bugünkü iktidarın karşısına ondan daha tutucu seçenekler konulmaya çalışılması ülkemiz ve geleceğimize karşı haksızlıktır. Türkiye’nin yeni iktidarı bugünden daha demokrat, daha özgürlükçü, ekonomik gelişmeyi önde tutan ve adalet duygusunu yönetimin temeli sayan yeni bir siyaset anlayışı olmadır. Biz bunun için yola çıktık. Siyasettin ezberini bozacağız.”
Hürriyet, Adalet ve Kardeşlik (HAK) arayışını paylaşmak, yeni taraftar toplamak için çalıştıklarını ifade eden Yeni Siyaset Girişimcileri şöyle diyor:
”Bizimki bir sentez hareketi, bir toplumsal uzlaşma, bir büyük barış hareketi olacak. Türkiye’de sağ-sol ayrımı, etnik tartışmalar, inanç üzerinden yapılan gerdirmeler derken insanlar öldü. Bunlarla uğraşırken temel sorunları kaçırdık. Yapay cepheleşmeler yaratılarak devletin asıl görevi unutulmuş. Biz siyaseti değiştirmek, devleti demokratikleştirmek ve insanı özgürleştirmek için yola çıktık.”
Önümüzdeki günlerde hareketin lideri olan Ertuğrul Günay’ın İzmir’e gelerek geniş katılımlı bir toplantı yapacağını söyleyen Yeni Siyaset Girişimcilerinin İzmir temsilcileri, ”Bizim partileşelim, yarın seçime girelim gibi bir acelemiz yok. Çünkü biz Türkiye’nin geleceğiyiz. İlk aşamada hedef kitlemiz gençler” diyor.
Siyasette ‘Bir hafta bile uzun’ derler.
Bu nedenle önümüzdeki günlerde her şey olabilir.
Kastamonuluların dediği gibi; ”Taş da düşebilir, ayı da çıkabilir.”
Örneğin; yeni güçbirliği veya ittifaklar olabilir.
Ya da yeni oluşumlara gidilebilir. Ancak… Görünen o ki; ülkenin geleceği önümüzdeki cumhurbaşkanlığı ve ardından yapılacak genel seçime endeksli.
Türkiye, ya Ortaçağ karanlığına doğru yavaş yavaş geri götürülecek, ya da çağdaş ülkeler arasında yerini alacak.
Bu nedenle vatandaş olarak sorumluluklarımızın gereğini yapmalıyız. Boş sözlere kanmamalıyız.
Gözümüzü dört açıp, uyanık olmalıyız.

Yetim sosyal demokratlar

DSP’DEN ayrılanların kurduğu Yeni Türkiye Partisi (YTP), 24 Ekim 2004’te tüm mal varlığı ve üyesiyle CHP’ye katıldı. YTP Genel Başkanı İsmail Cem, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın baş danışmanı oldu. Uzun süre tedavi gören Cem, geçtiğimiz ay 24 Ocak’ta aramızdan ayrıldı.
Cem ile birlikte CHP’ye katılan yüzlerce üye ise adeta ortada kaldı.
Örneğin, İzmir’de sayıları beşyüzü aşkın eski YTP’linin CHP’ye üyelikleri henüz kabul edilmedi.
Bu nedenle eski YTP üyeleri, ”Cem’in vefatından sonra tamamen yetim kaldık. Bizi partiye üye bile yapmıyorlar” diye dert yanıyorlar.
Sosyal demokrat, demokratik solcular ve tüm Atatürkçüler, daha geniş kitlelere açılmayı hedefleyen CHP’nin önümüzdeki günlerde herkesi kucaklayacak bir çalışma başlatmasını bekliyor.
Umarım geç kalmazlar.

Daha yaşanılır bir kent yaratmanın sözünü verenler

BÜYÜKŞEHİR Belediyesi başta belediye otobüsleri olmak üzere çeşitli yerlere astığı afişlerde şöyle diyor:
”Söz verdik, aktarmalı ulaşıma başlıyoruz. Hergün, işe, alışverişe, okula gidiş ve gelişlerinizde bir biniş bizden.”
Güya biletin biri belediyeden…
Tabi, durakta beklerken ‘Aziz’, pardon ‘A’ yazan otobüse denk gelirseniz…
Çünkü…
Trafiğe çıkan bin 500 otobüsten sadece 100’ünde, bir saat içindeki ikinci binişe yarı yarıya indirim uygulanıyor.
Oysa…
Bazı kentlerde (Örneğin;Ankara’da) bir saat içinde ikinci kez otobüs veya metroya binildiği zaman hiç ücret alınmıyor.
Yani…
Bedava.
Ama…
Büyükşehir Belediyesi’nin çok yetenekli (!) bazı bürokratları tıpkı Nasrettin Hoca fıkrasındaki gibi ‘Önce eşeğini kaybettiriyor, sonra da buldum’ diyor.
Bilet fiyatlarına önce yüzde 6-11 oranında zam yapıp, sonra ”Aktarmalı binenlere yüzde indirim yaptık” diyor.
Nedense bu ‘Zihni Sinir’ projelerine imza atanlar, özellikle sabah ve akşam saatlerinde otobüs duraklarının miting meydanını andıran görüntülerine çözüm bulmuyor. Seçim zamanı halka daha yaşanılır kent yaratma sözü verenler, giderek kötüleşen bir yapının mimarı oluyor.
Benden söylemesi.

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın