Agah Dede’den karne yorumu

Pek çok torun-tombalak ilk kez “karne” ile tanıştı Cuma günü.
Ders notları, “iyi, orta, pekiyi, geçer”di eskiden…
5’li sisteme geçildi, 100’lü sistem geldi peşi sıra…
Her sistem “çalışmadan da geçme”ye kapı açmak üzere uygulanıyordu.
Başarılı da olundu. Bir de Çılgın Türkler olarak internetle tanışınca, çocuklarımız için de “ödev” kavramı tarih oldu; “çalışmak” kavramı ise unutuldu.

***

“Tek başına aldığı sorumluluğun altından kalkma yeteneği”, “Grup içinde uyumlu çalışma yeteneği” gibi; öğretmenin kanaat notunu ifade eden pek çok not unsuru artık karnelerde birer hikaye…

Kanaat, artık bizim mahallede bir bakkaliyenin adı.
Peki ya büyükler, o KOCAman adamlar?

Basbayağı dinlenmek üzerine kurulu ve ulusal basında “madara olmayı” göze alarak, partilerinin disiplin kurullarında “fişlenmeye gönüllü” bir şekilde yurtdışı turlarına çıkan SEÇTİKLERİMİZ…

Onlara “ara karne” dönemi notu versek, acaba kaç veririz?

Geziyi boşverelim; genel olarak şöyle bir duruma bakalım…

Aziz Kocaoğlu’na Pekiyi” demeye diliniz varıyorsa, bol keseden not veren bir öğretmen pozisyonuna düşersiniz.

Ya küçük başkanlar? Onlar da ilçelerini ve beldelerini çiçek bahçelerine çevirdiler de; biz onlara “Pekiyi”leri sıralayalım.

Meclis üyelerine ne not verirsiniz?
İl Genel Meclisi Üyelerini biraz daha bu kapsam dışında tutmak lazım.

Hiç olmazsa, yıllarca yol görmeyen köylere yol gitmiş, meydanlar yapılmış, Atatürk büstleri dikilip tören alanları oluşturulmuş köylerde.

***

“Başarısız” diyebileceğimiz, ama açık seçik başarısız diyebileceğimiz basının bazı kalemlerine “Takdirname” mi verirsiniz, yoksa başka …tir name mi?

Yağdanlık boyutunda, “iş görebilme gücü” PEKİYİ, bu kalemlerin.?Bir de yerel basının kalbi İzmir’in birer hemşerisi olacak bunlar.

Kanaat notu verseniz, hangi BÜYÜK yazarımızı “Not ortalamasından” geçirirdiniz?

Ben bu soruya hiç yanıt vermeyeyim.
Ama şunu belirtmeliyim.
YAKIN PLAN sınıfı geçti.
Siyasetin nabzı, herkesin yazmaya can attığı bir gazete oluverdi bu gazete.
KENT-YAŞAM hiç olmayanı yaptı, TAKDİR edilesi bir internet portalı oldu bu şehirde.

Geçenlerde torunun karne gönünde, o eski karne heyecanlarımı hatırladım.?Bu gazetede veya Kent-Yaşam’da yazınca; kendimi o küçük Agah olarak hatırlayıverdim.

Dizlerimin titrediği, gözlerimin yaşardığı, dişlerimin kenetlendiği KARNE GÜNLERİne gittim.
Çalışmanın tarih olduğu bu günlerde, geçmiş zamanı özledim.

Yaşlanmaktan mıdır nedir?
NOTU vermeyi size bıraktım.
PEKİYİni bol keseden verenlerden olmayın.
BAŞARISIZ gördüklerinize “BAŞARISIZ” deyin.
Hepinize iyi haftalar.
Tatilde torunlarırnızı, Lunapark’a götürmeyi unutmayın.
Bir de o güzel yanaklarından kesme almayı, öpücük kondurmayı…
Çünkü hayat kısa ve güzel.

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın