Cumhuriyet düşmanlarını kendimize güldürmeyelim

İZMİR’DE 100’e yakın sivil toplum örgütü, sendika, meslek odası ve siyasi partilerin destek verdiği, “Ege Cumhuriyet Mitingi” 27 Ocak Cumartesi günü yapılacak.
Ege Cumhuriyet Mitingi’nin düzenleme komitesinde yer alan örgütler ve siyasi partiler arasında, Türk-İş, DİSK, KESK gibi konfederasyonlara bağlı sendikalar, TMMOB’a bağlı meslek odaları, Ege’deki bazı illerin baroları, tabib odaları, eczacı ve veteriner hekimleri odaları, ADD’nin tüm örgütleri, ziraat odaları, bazı kadın dernekleri, ulusal birlik platformu, DSP ve İşçi Partisi İzmir İl Başkanlığı ile CHP’nin Konak, Gaziemir, Balçova ve Seferihisar İlçe Başkanlıkları yer alıyor.

* * *

Düzenleme komitesi, miting için yaptıkları çağrıda; “Beslenip büyütülen irticadan, çeteleşen siyasetten, haksızlık, talan, yağma, yolsuzlukla halkı yoksullaştıranlardan, işsizlik, açlık, vurgun ve hırsızlıkla zulüm iktidarı kuranlardan, esnafı, çiftçiyi, işçiyi, memuru, emekliyi unutanlardan, Atatürk Cumhuriyetini, laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni yok etmek isteyen AB-ABD-İMF-Dünya Bankası, Gümrük Birliği, OECD-NATO gibi emperyalist devletler ve örgütleriyle işbirliği yapanlardan, Türk ulusunun onurunu, tam bağımsız yaşama isteğini, uşaklığa dönüştürmeye çalışanlardan kurtulmak, vatanım, namusum, çocuklarım, işim ve aşım için Cumhuriyet mitingine katılalım” diyor.

* * *

PEKİ, komite içinde neden CHP İzmir İl Başkanlığı yok.
İl yöneticileri, neden böyle bir mitinge destek vermiyor.
Yoksa…
Böyle bir mitingin yapılmasını istemiyorlar mı?
Ya da bu komitenin çağrı metnine inanmıyorlar mı?
Yok eğer, böyle bir mitingin komitesinde yer almayı sakıncalı buluyorlarsa, o zaman ilçe örgütlerinin katılmasına neden izin veriyorlar?
Anlaşılan, sorumluluk almaktan kaçan yöneticilerin, komitede yer alanların cesaretini örnek almaları gerekiyor.
Ama…
Her şeye rağmen ben, bu mitinge çok sayıda CHP’linin katılacağına inanıyorum. Hatta milletvekilleri ve partinin üst yönetiminde görev alanlar da bu mitingde hazır olacak.
Eğer okey oynamaktan fırsat bulurlarsa bazı il yöneticileri de bu mitingde boylarını gösterebilir.
Ancak…
Böyle bir organizasyona adı Cumhuriyet ile özdeşleşen bir partinin önderlik etmesi gerekirdi.
Yine de başta İzmir il örgütü olmak üzere, Ege’deki bütün CHP örgütleri, partililerin Alsancak Gündoğdu Meydanı’na gelmelerini sağlamalıdır.
ğünkü…
Bu miting, geçtiğimiz günlerde Menemen’de üç-beş bin kişiyle yapılan mitinge benzememeli…
Egeli Atatürkçüler, cumhuriyetçiler, laikler, devrimciler, demokratlar bu mitinge yoğun katılım sağlamalı.
Aksi takdirde cılız bir miting, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarını sevindirir,ekmeğine yağ sürer.
Bu böyle biline…

GÜNÜN SÖZÜ
BİZİ yok edecekler şunlardır: İlkesiz siyaset, vicdanı sollayan eğlence, çalışmadan zenginlik, bilgili ama karaktersiz insanlar, ahlaktan yoksun bir iş dünyası, insan sevgisini arka plana itmiş bilim ve özveriden yoksun bir din anlayışı. Mahatma Gandhi

Ve kadınların sesi çıktı

GEğTİĞİMİZ günlerde Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet ğubukçu, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı hedef alarak, “Bizimkilere gelince imam nikâhı, CHP’ye gelince özel hayat” dedi ve ardından ekledi:
“Eşiyle akşam yemeği bile yemeyen, yanında götürmeyen biri, başörtüsüyle eşini her yerde temsil eden kadını oraya (ğankaya’ya) yakıştıramıyor.”
ğubukçu’nun bu sözleri ortalığı karıştırdı.
Deniz Bey, “Bu nasıl bir kafa! Olcay sepet mi ki, ben onu yanımda taşıyayım. Duyarlı, aydın kadınların hassasiyetini bekliyorum. Olcay’ın haklarını ve kendi haklarını koruyacak, kendisine saygısı olan kadınların tepkisini bekliyorum” dedi.
Deniz Bey’in bu sözlerinin üzerinden 10 gün geçti.
Ama…
Tepki gösteren tek kadın örgütü Kadın Haklarını Koruma Derneği oldu.
Dernek Başkanı Engin Demir, basına ve Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı’na gönderdiği mesajda şöyle dedi:
“Ulu Önder M. Kemal Atatürk, demokratik laik cumhuriyetimizle halkımızı ümmet olmaktan çıkarıp millet olmanın onurunu vermiştir. Türkiye’de kadınlar çağdaş bireylerdir. Kendilerine ait kararları kendileri verirler. Sayın Olcay Baykal, çağdaş bir Türk kadını olmanın dışında değerli bir meslek kadını ve bürokrat geçmişi olan bir bireydir.
Eşi Sayın Deniz Baykal’ın siyasi çalışmalarında ne zaman, nasıl yer alacağını kendisi kararlaştıracak güçtedir. Bu nedenle, son günlerde basınımızda yer alan, ayrıca kabinenin tek kadın Bakanı olan Sayın Nimet Çubukçu’nun söylemlerini son derece yanlış buluyoruz. Bu söylemlerinin Türkiye kadın hareketine ve kadın dayanışmasına zarar verdiğini düşünüyoruz.”

* * *

Peki İzmir’de tek kadın örgütü Kadın Haklarını Koruma Derneği mi?
Başka kadın örgütü yok mu?
Yarın seçim sathına girildiği zaman pek çok kadın örgütünün temsilcisi “Listelerde kadınlara seçilecek sıralarda yer verilsin”, “Kadınlar siyasette daha aktif olsun” diye konuşmaya başlar ama…
Kadın örgütlerinin dikkatine sunulur.

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın