Atatürk kimsenin oyuncağı olamaz!

Atatürk’ün manevi kızı geldi İzmir’e geçenlerde
Manevi babasının adını taşıyan, hani Milli Eğitim Bakanlığı’nın satmayı düşündüğü okullardan olduğunu basında okuduğumuz Atatürk Lisesi’nde öğrencilerle buluşacaktı.
Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’nda oyun oynadığı o küçük kız büyümüştü tabii ki.
Ancak, basına yansıyan haberlerde, hayatta sadece “Atatürk’ün manevi kızı” olma misyonuyla yaşamını sürdüren ve kendine sahip çıkılmadığını vurgulayan bir tavır sergiliyordu Adatepe!..
Nitekim Atatürk Lisesi’nde, Aralık ayı başında “Türk Kadınına seçme seçilme hakkı verilmesi” ile ilgili bir etkinlik için gelmişti Adatepe, Ümran Baradan isimli birinin refakatiyle!..
Hani şu Kemalpaşa’da bir dönem kaçak yapılaşmayla gündeme gelen “Çiniliköy”ün kurucusu…
Hani Varyant’ta; şu adı- ne hakla olduğuna hala akıl sır erdiremediğim- “Devlet” ile başlayan Oyuncak Müzesi’nin organizatörü…
Hani “tüyü bitmemiş yetimin babası” Uğur Dündar’ın da kayınvalidesi olan…

***

Öğrenciler üç bölüm halinde Atatürk Lisesi’nin Konferans Salonu’nda, Ülkü Adatepe’nin ağzından Atatürk’ü dinleyeceklerdi.
Ancak umdukları olmadı. Adatepe, bir oturumda konuştu o kadar.
O kadar zaman, emek ve riskle İzmir’in bir sürü okulundan Atatürk Lisesi’ne gelen öğrenciler hüsrana uğradı.
Çünkü, ortaokul 1. sınıf düzeyindeki İnkılap Tarihi dersi donanımıyla çıkmışlardı öğrencilerin önüne.
Bu arada Baradan, çocuklara -alakaya maydanoz derler- uyuşturucuyla mücadele için hazırladıklarını söylediği cd’leri satmaya uğraşıyordu.
Baradan basına verdiği röportajlarda da, Atatürk’ün Türk kadınına verdiği seçme ve seçilme hakkından söz etmedi; satmaya çalıştığı cdleri göklere çıkardı!
Devlet Oyuncak Müzesi’nin bu organizatörü elinde, Atatürk’ün bu önemli devrimi, pazara çıkan uyuşturucuyla mücadele cdlerinin gölgesinde oyuncak oldu!
5 liralık cdler, beş para etmez bir organizasyon; bu önemli günün yıldönümünün içine etti.
Zaten Adatepe ve Baradan kendilerini salonda bekleyen çocuklara aldırmadan, haber bile vermeksizin bir otomobile atlayarak çekip gittiler

***

Son dönemlerde, Atatürk’ü çıkarlarına ve siyasi hesaplarına “oyuncak” edenler o kadar çoğaldı ki.
Hep dincilerin, Osmanlı sevdalılarının Atatürk düşmanlığını konuşur dururuz.
Oysa Atatürk’ü Koruma Kanunu’nu en çok savunanların, Ulu Önder’e en çok zararı veren kesim olduğunu es geçeriz.
Birileri; bu İzmir Valisi olur, ilgili Vali Yardımcısı olur başka bir yetkili olur; bu tip rezilliklere son vermeli artık.
Adında Atatürk adı geçen etkinliklere de bir standart getirmeli.
Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’nda oynadığı çocuk olmaktan başka; bu Cumhuriyet’e ne katkı yaptığı ve onun ilkelerine ne ölçüde sahip çıktığı tartışılır olan isimlere, önce “Ortaokul 1 düzeyi İnkılap Tarihi Sınavı” falan uygulamalı.
Manevi çocukluk dönemi geride kaldı artık; hepimiz “Ata”nın çocuğuyuz.
Ama onu oyuncak haline getirmeye hiçbirimizin hakkı yok.
Hepinize iyi haftalar.

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın