Bu gece “alkışlanmalı”

Ege Üniversitesi EBİLTEM’in önderliğinde, Çakabey Koleji’nin de ev sahipliğinde Cuma akşamı gerçekleşen “Avrupa Bilim-Eğlence Gecesi”ne katıldım. Yaklaşık 8 saat süren bu muhteşem etkinliğe katıldığıma çok memnunum.
Ege Üniversitesi Rektörü Ülkü Bayındır, İzmir’in başkanı Aziz Kocaoğlu, EBİLTEM Müdürü Fazilet Vardar Sukan ve Çakabey Okullarının sahibi Zafer Eraslan’la birlikte yaklaşık 2 bin yurttaşın, çoluk çocuk katıldığı bu gecenin “ayakta alkışlanması” gerekir. Çünkü Ege Üniversitesi EBİLTEM, arkasında kocaman bir holding olan Sabancı Üniversitesi’ni bile geride bırakarak, Avrupa’nın 30 kentiyle eş zamanlı yapılan Bilim Gecesi’ni sadece İzmir’de gerçekleştirme hakkını kazandı. Ancak Ege Üniversitesi değil de İstanbul’da bir üniversite kazansaydı, inanın en az iki televizyon aralıklı olarak canlı yayınlar, siyasiler bile geceye katılırlardı. Ne yazık ki İzmir Basını ve İzmir’in “kanaat önderleri” bu gecenin anlamını kavrayamadı.
Ülkü Bayındır gibi kendi deyimiyle “yüzde yüz yerli malı”, içten, halkla iç içe bir rektörü olduğu için Ege Üniversitesi gurur duymalı. Ben sadece sıradan bir İzmirli olarak bir kez daha gurur duydum Ülkü Hoca’yla. Umarım Ege Üniversitesi Hastanesi de “rektörünün” halkla ilişkilerinden ders alır tez zamanda.
Fazilet Vardar Sukan gibi hanımefendi bir bilim insanının ne kadar farkında acaba İzmir’in “naylon efendileri”? EBİLTEM kadrosuna da bu etkinlikte benden “tam puan”!
Keşke Aziz Abi biraz daha fazla zaman ayırabilseydi bu geceye. Çünkü gece boyunca o kadar çok yurttaşla görüştüm ve bu bilinçli yurttaşlarla o kadar çok “belediye sohbeti” yaptım ki. Keşke Aziz Abi de orada olsaydı ve duysaydı. Anladığım kadarıyla Başkan dışındaki belediye “danışma” kadrosu da bu etkinliği anlayamamış, yazık!
Ama ESHOT Genel Müdürü Ersu Hızır’a da bir “aferin”! Şenliğe tahsis ettiği otobüs şoförleri, o kadar sıcak yaklaşımda bulundular ki. Keşke Ersu Bey de tanıklık edebilseydi.
Çakabey Koleji’nin Basın Halkla İlişkiler Müdiresi sevgili kardeşim Deniz Korlu Oral, o güzel Türkçesiyle, sıcak tavırları ve yorulmak bilmez koşturmasıyla neredeyse 2 bin yurttaşla “aynı anda” ilgilendi.
Çakabey Koleji’ni de ayrıca kutluyorum. Konukseverlik ancak bu kadar yapılır. Temizlik görevlisinden, güvenliğine hepsi güler yüzlü ve yaptığı işin öneminin bilinciyle gece boyu bir an “duraksamadılar”! Okul sahibi Zafer Eraslan’ın bir kez “oturduğunu” görmedim.
Ve Türk Jandarması! Subayından erine Mehmetçik, “bilimin” farkında olduğunu uygar tavırlarıyla sergiledi. Bence görevli jandarmalara, İzmir’deki en üst komutanları “aferin” demeli. O AB’li “ibişler” orada olsalardı da, Türk askerinin nasıl uygar olduğunu görebilselerdi! Askerimle bir kez daha gurur duydum.
Ancak gariptir, bu gecenin “danışma kurulu” ortalarda ya yoktu ya da görünmedi. Oysa “içlerinde” AB’ci olanlar da vardı!
Katılımcı yurttaşlara gelince. Başörtülüsü, başı açığı, sağcısı, solcusu, devrimcisi, zengini yoksuluyla İzmir, “eşsiz farkını” koydu ortaya yine. Kısacası bilim eğlence gecesinde “çıkarcılık”, “kirli siyaset”, “gösteriş ve ukalalık” yoktu. Bilimin “insanlığının” farkında 2 bin bilinçli yurttaş vardı! Ama “görmesi” gerekenler yine görmedi!

Evet, Yeni Gün’e “angaje”yim

“Angaje” sözcüğü Fransızca. Türkçe karşılı ise, “bağlanmış” olmak. İzmir TV’deki programım bittiğinden beri, o kadar güzel tepkiler aldım ki. Bir Yunan vatandaşı bile e-posta gönderme nezaketinde bulundu. Oysa ayrılma nedenim çok açıktı. İzmir TV’nun TMSF tarafından satıldığı medya grubunun, İzmir’deki “adamlarıyla” anlayışlarımız çok farklı. Öte yandan, sadece “hatırlatma” gereği duyduğum için yazıyorum, örneğin asla kendini “üstün” gören “tiplerden” hoşlanmam. “Ne oldum” budalalığı yerine “ne olacağım” sorusunun yanıtıyla uğraşırım. Umarım bundan sonra İzmir TV kuruluş mayasındaki “insani ve vicdani” özelliklerini hiç yitirmez. Çünkü o televizyon, kurulduğundan beri hep “zengin” olmayan yurttaşların sesi oldu!
Ancak gariptir, İzmir’de, program devam ederken “programıma katılmak” için takla atanlar ardımızdan konuşmaya başladı. Özellikle de kendisine, düşüncelerinin çoğunu beğenmesem de hep “Abi” dediğim bir meslek büyüğümün, katıldığı bir “danışma” toplantısında bana sarf ettiği sözlere çok içerledim.
Bir yandan Yenigün Gazetesi’ne “angaje” olmakla suçlanacağımı, diğer yandan “şarlatanlıkla” itham edileceğim aklıma gelmezdi. Yenigün’ün yazarıyım, “git” deninceye, “gidinceye” kadar da buradayım. Tabii ki “angajeyim” ve bundan da sıkıntım yok. Tam tersi “daha farklı bir yazarlık” yapmak için “fırsat” kolluyorum. Şu anda İzmir sokaklarının “beklediği” bir yönteme hazırlanıyorum. Çünkü anladım ki benim için televizyonculuk artık yok. Çünkü “pergel ve gönye” kullanmayı da bilmiyorum çok şükür!
Lakin iş “şarlatanlığa” gelince; yaptığım “şarlatanlığın” karşılığını Çakabey Kampusu’nda yanıma gelip benimle konuşan onlarca çocuktan, gençten, yetişkinden aldım. Allah, bana “şarlatan” diyen gazeteci ağabeyime de, kendini “İzmir’in efendisi” ilan eden “sanal kahramana da” halk sevgisini nasip etsin.

Fuar otoparkı ha? Yazııık!

Sorun yokmuş, “bilim” karar vermiş, sıkıntı bitmiş. Peki, “karşı” çıkanlar uzaylı mıydı? Onlar bilim insanı değil miydi? Bu otopark konusunda karşı duran bilim insanları acaba ne der şimdi? Bu konuda, Belediye’nin görüş birliği olmadan, tüm İzmirlilerin “fuarını” delmesi hiç doğru gelmiyor bana. Otopark konusunda, dünden bugüne fuara oynanan oyunun mutlaka bir perde arkası var gibi geliyor bana. Fuar çevresinde “çok etkili hatırlıların” evlerindeki özel oto sayısı mı arttı ne? İçime sindiremiyorum, öfkeleniyorum. Bilime karşı bilim oluştuğunu görmekten kahroluyorum millet. Keşke atlı araba zamanında mı ne yaşasaydım?

Ramazan kutlu olsun!

Paylaşmaktan Ramazan; bölüşmektir. Nefsin “baştan çıkarıcılığına” karşı durabilmektir. İnsanı, “insan” olduğu için sevmek gereğini hatırlamaktır. Küskünlerin barışmasıdır Ramazan. Kinlerin ve para denen kirli kâğıdın “insanlıktan” daha önemli olmadığını “anlamaktır” Ramazan!
“Muhtaç” olanlara, gösterişe kaçmadan el uzatmaktır Ramazan! Sadece Allah rızası için tutulan oruçtur Ramazan! Oruç tutmayanlara hoşgörü ile yaklaşıp, orucun sevabını insanlardan değil sadece Allah’tan beklemektir Ramazan! Orucu “reklâm” olsun diye, “diyet” olsun diye tutmak değildir Ramazan!
Kurlu, hayırlı, bereketli olsun Ramazan’ınız!

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın