Kalkınma ajansları üzerine

Türkiye’nin dört bir yanının bulunmaz zenginliklere ve güzelliklere sahip olduğunu çok sık dile getiriyoruz. Oysa bugün Türkiye’nin kişi başı gayri safi yurt içi hasıla verilerine göre, en yüksek gelire sahip ili olan Kocaeli, (6 bin165 ABD Doları) ile en düşük gelire sahip ili Ağrı, (568 ABD Doları) arasında yaklaşık 11 kata varan bir gelir farkı bulunuyor. Yani ülkemizin zenginliklerinin bölgeler arasında eşit bir şekilde değerlendirilemediği ve ancak belli bölgelerde bunların ekonomiye kazandırılabildiği ortadadır. Bu farkın Ankara’nın doğusu ile batısı arasında daha da açılmakta olduğu da bilinen bir gerçek. Bunun sonucunda doğal olarak halkımız gelir seviyesinin daha yüksek olduğu kentlere göç etmekte ve buralarda başta çarpık kentleşme, işsizlik ve gasp gibi suçların ve buna bağlı olarak başka bazı toplumsal sorunların ortaya çıkmasına yol açan bir yapı oluşmaktadır.

İnsanımızın kendi toprağında, kendi bölgesinin avantajlarını ve zenginliklerini işleyebileceği olanaklara sahip olması; bu konuda devletin rehberliği ve desteğiyle bürokratik engellemelerle karşılaşmadan girişimlerde bulunabilmesi kuşkusuz hem şu anda merkezi idarenin üzerinde bulunan yükün hafiflemesine hem de ülkemizdeki kaynakların daha etkin bir şekilde ekonomiye kazandırılmasına hizmet edecektir.

Bugüne kadar bu yönde uygulanan bölgesel politikaların istenilen amaca ulaşamamış olması, daha etkin bir bölgesel kalkınma stratejisini gerektirirken, ülkemizin içinde bulunduğu AB sürecinde Katılım Ortaklığı belgesiyle gündeme gelen, AB’ye ekonomik ve sosyal uyum sürecinin bir parçası olarak, Türkiye’deki bölgeler arası farklılıkları gidermeye dönük politikaları, yerel planda uygulayacak kurumsal mekanizmanın, kurulacak kalkınma ajanslarınca yerine getirilmesi öngörülmüştü.

Nitekim 5449 sayılı “Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun” 25 Ocak 2006’da TBMM’de kabul edilerek bu mekanizma oluşturuldu. Türkiye istatistiki bölge birimleri sınıflandırmasına göre 12 bölgeye ve 26 alt bölgeye ayrıldı. Ardından 31 Mayıs 2006’da “Bazı Düzey 2 Bölgelerinde Kalkınma Ajansları Kurulmasına Dair” Bakanlar Kurulu Kararı yürürlüğe girerek ilk olarak Adana ili merkez olmak üzere Adana ve Mersin illerini kapsayan TR62 ve İzmir ili merkez olmak üzere TR31 Düzey 2 bölgelerinde Kalkınma Ajansları kuruldu. Geçtiğimiz günlerde de İzmir Kalkınma Ajansı’nın yönetim kurulu seçimleri yapılarak faaliyet başladı.

Bugün kalkınma ajansları başta İngiltere olmak üzere AB ülkelerinin çoğunda 1950’li yıllardan bu yana hizmet vermektedir. 1980 ve 90’lı yıllarda ajanslar daha da yaygın hale gelmiş ve bölgesel gelişme çabalarının merkezinde yer alarak özellikle Avrupa’da AB yapısal fonlarının da desteğiyle nispeten geri kamış bölgelerin geliştirilmesinde önemli rol oynamıştır.

Ülkemizde de;
1) Yerel otoriteler ve dinamikler arasında bir etkileşim yaratarak, bölgesel kaynakların gerektiği gibi kullanılmasını, her ile bir üniversite, bir havaalanı gibi boşa giden ve büyük kayıplara yol açan yatırımlar yerine bölgesel çapta yatırımlara gidilmesini, etkin kaynak kullanımı ve girişimcilik yeteneklerinin geliştirilerek, bölgesel düzeyde de küresel dünyanın acımasız koşullarıyla rekabet edebilme gücüne kavuşulması;
2) Gelişmiş bölgelerin yarattığı zenginliğin, az gelişmiş bölgelerin desteklenmesi için kullanılması gibi, artan göçler ve işsizlikle işe yaramadığı anlaşılmış olan politikaların yerine halkımızın kendi toprağında, kendi olanaklarını etkin bir şekilde kullanarak Türkiye’deki her bölgenin birer ekonomik merkez haline getirmesi;
3) Ajanslar sayesinde yerel nitelikteki planlamalara o bölgenin gerçekleriyle yaşayan yerel halkın da katılmasıyla, planlama, programlama, proje üretme ve uygulama süreçlerinde yer alınmasının sağlanması;

Kalkınma Ajanslarından beklenen en önemli gelişmeler olacaktır.
Doğru uygulanması ve denetiminin de sağlıklı olması koşuluyla ülkemiz için iyi olacağını ve yerel dinamikleri harekete geçirebileceğini düşünmek istediğim(?) kalkınma yolunda yeni bir örgütlenme olan bu modeli, bakalım becerebilecek miyiz?

Related Images:

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın