Önce şu asbestli gemi… Hani izi bulunamayan, karasularımıza girip girmediği belirlenemeyen zehir gemisi! Görünen o ki yine Aliağa’ya sokacaklar gemiyi ve engel olamıyoruz. Sanki çocuk kandırıyorlar ve oldu-bittiye getirecekler yine.
Sonra Dikili’de şenlikte yaşananlar! Evlere şenlik yani! Altın madenleriyle ilgili toplantı basıldı, malum! Yeniden çağdaş yüzüne kavuşan Dikili gibi bir yerde, önceden adeta borazan çalmalarına rağmen, insanlar tartaklandı, çevreye zarar verildi. Gerçi altın madenlerinin çevreye vereceği zararların yanında hiçbir şeydi ama birkaç gün öncesinde Bakan’a tam güvenlik önlemleri alan emniyetimizin yeni yönetimine güvenimizi ne yazık ki sarstı!
Sonra gazeteci Gülden Aydın ve kızının başına gelenler… Ana-kız Aydınlar Karaburun’da tesettürlülerin saldırısına uğradı ve kimse sesini yükseltmedi yine! Faillere ilişkin yine bir sonuç yok tabii! İktidar partisinden bir kişi de çıkıp, adam akıllı kınamaz mı bu çirkinliği? Kınamadılar, kınamazlar! Yapanlar nasıl da mesut bahtiyar izliyorlardır!
Geçen gün İzmirli gazeteci Yılmaz Özdil yazdı! Çeşme’de dört otele tesettürlülerin dışında, başı açık kadınlar alınmıyormuş. Düşünebiliyor musunuz, hem de Çeşme’de: Türkiye’nin batılı olmakla övünen kentinin en batısındaki turizm merkezinde!
Peki, bu zihniyete karşı çıkanlar nerede? İzmir’i kalesi görenler, bazılarının ayak seslerini duymuyorlar mı, yoksa kulaklarını mı tıkıyor? Ya da ihale peşinde koşmaktan, hiç de uzak olmayan seçimlerde partilerinin ne duruma düşeceğini pek umursamıyorlar mı?
Bu zihniyet, tarihi tekerrür ettirecek yine! İzmir hiçbir zaman solun kalesi olmadı. Kendisini karpuza benzeten belediye başkanı da bu kentlilerin oylarıyla seçilmedi mi? Hem de kaç dönem…
Eğer sol partiler ilk seçimlerde bir hezimete uğramak istemiyorsa parti örgütüyle, yerel yöneticileriyle oturup şöyle bir geriye bakmalılar. Bir tarafta kendi iç çekişmeleri ve kişisel hatalarıyla gündemden düşmeyen parti yönetimi öte yanda bürokratlarının yaptığından haberi olmayan bir başkan! Aziz Kocaoğlu, bu kez İzmirlilerin oyuyla yönetime gelmek istiyorsa daha dikkatli olmalı!
Sırtında yumurta küfesi olmadığını düşünüyorsa bazıları, çok yanılıyorlar. Özellikle EXPO’ya giden yolda, şu dönem görev yapan yöneticilerin tamamının çok büyük sorumlulukları var. Elbette İzmir’in mevcut karizmasını çizdirmemek de onların ellerinde!
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.