Koltuk kavgası erken başladı!

Eğer erken seçim olmazsa milletvekili seçimleri için daha bir yıl var.
Ancak…
Partilerde aday adayları yavaş yavaş piyasaya çıkmaya başladı.
Ama…
Ben size, “kim nereden aday olacak?” yakında açıklayacağım.
Bugün ise geçtiğimiz hafta İzmir’de moral depolayan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın gezisi sırasında nasıl bir koltuk kavgası yaşanmış onu anlatacağım.
Parti kulislerinde konuşulduğuna göre; CHP Parti Meclisi’nde İzmir’i temsil eden Prof. Dr. Tülay Özüerman, Baykal’ın gezisi sırasında seçim otobüsünün en önündeki koltuğa oturuyor. Bu sırada partinin il sekreteri Zikri Dursun, “Kalkar mısınız? Buraya il başkanımız oturacak” diyor.
Ancak, Özüerman kalkmıyor.
Aradan bir süre geçtikten sonra, bu kez İzmir Milletvekili Prof.Dr. Oğuz Oyan, “Buraya Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Bey oturacak” diyerek Özüerman’ı oturduğu koltuktan kaldırmak istiyor.
Tülay Hanım ise “Aziz Bey centilmen bir beyefendidir. Hanımların ayakta kalmasını istemez” diyor ve koltukta oturmaya devam ediyor.
Böylece Baykal’ın İzmir gezisi sırasında onun hemen yanı başında olmak isteyenler arka koltuklara oturmak zorunda kalıyor.
Bildiğim Tülay Hanım, pek ön plana ve kameraların karşısına çıkmayı sevmez.
Ama…
Bugün otobüste koltuk kapma kavgası yapanların, yarın seçim sürecinde nasıl bir kavgaya tutuşacağını şimdiden hissediyorum.
Neyse…

* * *

Baykal’ın gezisinin ardından parti kulislerinde konuşulan ilginç bir iddia daha var.
CHP liderinin daha önceki İzmir gezileri sırasında protesto gösterilerinde bulanan parti içi muhaliflerin öncü isimlerinden birisi, genel merkezden bir yönetici tarafından aranıyor ve “Genel başkanın gezisi sırasında protesto gösterisi yapacağınızı duyduk. Doğru mu?” deniliyor.
Aranan muhalif partili ise “Hayır böyle bir şey yok. Bu sıcakta hiç işimiz gücümüz yok da Baykal’ı mı protesto edeceğiz?” diye yanıt veriyor.
Bunun üzerine derin bir “oh” çeken genel merkez yönetici “İl başkanlığından böyle bir duyum aldık. Eğer protesto yapacaksanız genel başkanın programını değiştirecektik” diye konuşuyor.
Doğrusu çok komik bir diyalog.
Öyle değil mi?

SHP İzmir, kaptanını buldu

GEÇEN haftaki yazıda “SHP İzmir’e kaptan aranıyor” demiştik.
Hafta içinde SHP Genel Merkezi, İzmir örgütünün başına, istifa eden yönetimde başkan yardımcısı olan Cevdet Tümtürk’ü getirdi.
Oldukça deneyimli ve eski bir partili olan Tümtürk, son yerel seçimlerde Karşıyaka’da Cihan Büyükoral’ın başkan adaylığının düşmesi üzerine bu ilçede SHP’nin belediye başkan adayı olmuştu.
Özellikle yerel yönetimler konusunda oldukça birikimi olan Tümtürk, kaptanlık ehliyeti olmasa da yelken kurslarına giden oğlundan, “Rüzgarı nasıl arkama alırsam yelkenleri şişirip tekneyi varacağı yere götürebilirim” diye taktik almaya başlamış bile!
Yeni yönetimi oluşturmaya çalışan Tümtürk, daha önce görevinden istifa ettirilen Mustafa Korkmaz’ın ekibinden de listeye isim alacağını belirtiyor.
Tümtürk, yönetim kurulunu oluşturduktan sonra çok yoğun bir çalışma programı hazırlayıp “İzmir’de muhalefetin nasıl yapılacağını” dosta düşmana göstereceğini söylüyor.
İstifalardan ve küskün partililerden sonra çalışacak insan bulursa tabii…

Satın anasını satayım!

BİR özelleştirme furyasıdır gidiyor.
Kamuya ait ne varsa elden çıkarılıyor.
İster kar etsin, ister zarar…
Hiç önemli değil.
Her şey satılık.
Yeterki kamunun elinden çıksın.
Özelleştirme furyasına bugünlerde İzmir İl Özel İdaresi de katıldı.
İl Genel Meclisi’nde AKP ile koalisyon yapan CHP’liler, partilerinin amblemi olan altı okun ‘devletçilik’ ilkesini yok sayarak kamuya ait ne varsa satmak istiyor.
Bu konuda adeta sağ partilerle yarışıyor.
Aralarında Tavşan Adası’nın da bulunduğu oteller, lojmanlar, iş merkezleri gibi gelir getiren çok sayıda gayrımenkul elden çıkarılmak isteniyor.
Satış için gerekçe olarak ise “Özel idarenin görevleri arasında iş hanı yapmak, turistik tesis işletmek yok” deniliyor.
Tam bir “mirasyedi” anlayışı ile ne var ne yok satıp gün kurtarılmak isteniyor.
Madem “özel idarenin görevleri arasında turistik tesis işletmek yok”; o zaman Balçova Termal ve Bozdağ Kayak Tesisleri’ni de satın.
Tamam…
İşletmeler zarar ediyor veya külfet oluyorsa elden çıkarılabilir.
Bence…
İl Özel İdaresi’nin de ortak olduğu şirket aracılığıyla işletmek veya ihale yoluyla iyi bir işletmeciye kiraya vermek en mantıklısı.
Halkın seçtiği il genel meclis üyelerinin en doğru kararı vereceğine inanıyorum.

ÖZLÜ SÖZ

Bir yengece düz yürümesini öğretemezsiniz!
Portekiz Atasözü

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın