Örnek; Akdağ, sağlık sisteminin, reformların önündeki en önemli engel olarak hekim noksanlığını gösterdi. Bunun bedelini de çok ağır ödediğimizi belirtti. Akdağ, bu konuda kendisinden farklı düşünen Türk Tabipleri Birliği’ni eleştirirken, YÖK’e ve üniversitelere mesaj gönderdi; “Daha fazla tıp fakültesi, daha fazla öğrenci” dedi. Bunu yaparken kaliteden ödün vermeyeceklerini de ekledi. Hekim sayısının yeterli olup olmadığı ayrı tartışma konusu. Ama üniversiteleri sevmediği söylenen Akdağ’ın bu isteği, “tabela fakülte istemiyoruz” diyen camiayı huzursuz edecek şüphesiz.
Fazla yorum yapmadan ve de Bakan Akdağ’a Başbakan Erdoğan’ın “hekimler enjeksiyon yapmayı bilmiyor” sözlerini hatırlatarak, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde intörn doktorlar arasında yapılan bir çalışmanın sonuçlarına bakalım.
Şöyle ki; İntörn doktorların yüzde 75’i fakültede geçirilen 6 yılın mesleğe yönelik beklentilerini olumsuz yönde değiştirdiğini savunuyor. Yüzde 35.4’ü, şu anda seçme şansları olsa tıp fakültesini seçmeyeceğini belirtiyor. Yüzde 88.8’i doğum yaptırma konusunda kendisini “yetersiz” buluyor. Bölüm eğitimlerini kimlerden aldıkları sorusuna verilen yanıtlar çarpıcı; Yüzde 48.6’sı asistanlardan, yüzde 21.3’ü diğer intern doktorlardan, yüzde 6.3’ü öğretim üyelerinden aldığını kaydetmiş. Yüzde 82.3’ü “ülkemizde hekimlik, toplumsal prestiji giderek artan bir meslektir” ifadesine katılmadığını bildirmiş. Sayan Bakan’a iletilir.
Yat aşağı
Maliye Bakanlığı’nın bize çok ekmek çıkaracağını belirttiğim tebliğleri satı satır ayrı haber konusu. Ayaktan hastalara hastane tipine göre bir fiyat verilmiş. Sağlık ocaklarına başvuran hasta başına devlet 11 YTL ödeyecek. Bu ücret devlet hastanelerinde 25, eğitim hastanelerinde 40, üniversite hastanelerinde 60 YTL. olarak belirlendi. Bunun üzerinde hastaya verilecek hiç bir hizmetin bedelini kurum geri alamayacak. Peki ne olacak? Demokrasiyerde çare tükenmez. Paket dışına çıkan ayaktan hasta hastaneye yatırılacak, gereken yapılacak ya da vicdanlar elverirse “harç bitti, yapı paydos” hesabı “limitiniz doldu” denilerek hizmet kesilecek.
Muhteşem bir tasarruf tedbiri; ayaktan hastaya yatan hasta faturası…
Princes Otel kampı
2007 Ocak’ta Aile Hekimliği uygulamasına geçmesi planlanan İzmir’debirinci basamak hekimleri grup grup 7 gün, ebe ve hemşireler üç gün eğitimden geçiriliyor. Princes Otel’de kampa alınan sağlık çalışanlarına verilen eğitim sanmayın ki tıbbi. Tamamen sistemin uygulanışına yönelik. Teknik ve bürokratik. İl Sağlık Müdürlüğü sisteme geçişe iddialı hazırlanıyor. Bu iddiasını da 10 Ağustos’ta İzmir’e gelecek Bakan Akdağ’a elbette göstermek isteyecek. O yüzden birinci basamakta yaz daha bir sıcak geçiyor. Terlerini bile silmeye fırsat yok. Bu arada bu eğitim programlarının 5 yıldızlı faturası ne kadar bilen yok, herşey Ankara’dan hazırlanmış. Bilginiz olsun.
Kurnaz plan
116 kalem ilaç 1 Ağustos itibariyle bedeli ödenecekler listesinden çıkarılıyor. Bu listede öksürük şurupları, soğuk algınlığı ilaçları, suda eriyen grip ilaçları gibi pekçok ilaç yer alıyor. Hekimler, eczacılar sesleri çıktığınca bu yeni uygulamaları tepkilerini dile getiriyor. Vatandaştan henüz bir tepki yok. İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, “Çok kurnazca bir operasyon yapıldı” diyor ve ekliyor; “Vatandaşlar şu an çok farkında değil. İlaçların çoğu kışın kullanılan ilaçlar ya. Soğuk algınlığı, grip olduğunda ödenmiyor, paranla alacaksın diyeceğiz, kıyamet kopacak Ekim, Kasım’dan sonra.” Durum bu durum…
Özlü söz
Tanrım bana, değiştirebileceklerim için güç, değiştiremeyeceklerim için sabır, ama en önemlisi, ikisinin arasındaki farkı anlamak için akıl nasip et.
Çin Tapınak Yazısı
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.