“Gazetecilik” sıfatını kendilerine sadece prim sağlama aracı olarak görenlerin yanında, bu işi gerçekten ciddiye alıp da, saygın bir meslek olarak sürdürmeye çalışanlar da yok değil. Küçük yerlerde bunu gözlemek daha kolay oluyor.
Kaynak sıkıntısı çeken gazetelerin, kamu ihale ilanlarını yayınlayarak bu sıkıntılarını bir nebze olsun aşmaya çalıştıkları biliniyor. Bunun örneklerini yakın çevremizde de çok görüyoruz. Reklam alabilmek her gazetenin harcı değil çünkü. Veya en azından masraflarının tamamını bu yolla karşılamak çok zor. O yüzden hiçbir gazetenin ihale ilanlarını elinin tersiyle itmesi mümkün görünmüyor.
Hal böyleyken, Bakanlar Kurulu’nun gündeminde bulunan “Kamu İhale Yasa Tasarısı” özellikle yerel gazetelerin sahipleri ve yöneticilerinde endişeli bir bekleyişe yol açtı. Deyim yerindeyse, nefesler tutulmuş, bu yasanın akibeti merakla bekleniyor.
Manisa’nın büyük ve gelişmiş ilçelerinden biri olan Salihli’de günlük olarak yayımlanan iki gazete var. İkisi de tabloid boyda, sayfa sayıları 8 ile 16 arasında değişiyor. Kamu İhale Yasa Tasarısı’na, yerel basının muhalefetine rağmen “büyük olasılıkla çıkar” gözüyle bakan bu iki gazetenin sahipleri bugünden kara kara düşünmeye başladı bile.
Gelişen Salihli Gazetesi’nin imtiyaz sahibi Ertan Gögce, şimdiden umudunu kesenlerden. Yerel basının gün geçtikçe kötüye gittiğini belirten Gögce, Gelişen Salihli’ye ilave olarak haftada bir çıkardığı “Kent” gazetesinin yayınına, “zararın neresinden dönersem kardır” düşüncesiyle son verdi.
Diğer gazete olan Salihli Sektör’ün Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali Biçer ise son ana kadar umudunu yitirmeyenlerden. “Binlerce çalışanın ekmek kapısı olan yerel gazetelerin kapanmasına hükümetin göz yumacağını sanmıyorum” diyor Biçer ve konuya gazetesinde sayfalarca yer verip, kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışıyor.
Biçer’e göre, sayıları 1100’ü bulan yerel gazetelerin büyük bölümünün kapısına kilit vurmasına neden olacak tasarı, Anadolu basını için hayati önem taşıyor.
Hesaplandığına göre Türkiye genelindeki 1100 yerel gazetede çalışanların sayısı 5 bini buluyor. Çalışanlar, aileleriyle birlikte göz önüne alındığında 30 bin kişinin bu alandan karnını doyurduğunu söylemek mümkün. Eğer tasarı bu şekliyle yasalaşırsa, işsizler ordusuna yenilerinin ilave olması işten bile değil. “Hükümet bunu nasıl göze alacak?” konusu da ayrı bir soru işareti olarak kafaları kurculuyor.
Aslında objektif olarak bakınca, Avrupa Birliği kriterlerinin de gereği olan bu düzenlemenin yapılması mantıklı görünüyor. Ama işsizliğe çözüm bulmadan, yeni işsizler ordusu yaratmak ne kadar mantıklı olur, işte ona cevap vermek biraz güç. O yüzden yerel basının hayat damarlarının koparılması demek olan bu resmi ilan yayınları konusundaki tasarının, çok can yakmayacak şekilde düzenlemeler içermesini umut edelim!
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.