Erdoğan Özen “Daha Rahat” Uyuyor!

Viyana’da 20 Haziran 1984 tarihinde, Türkiye’nin Viyana Büyükelçiliği Çalışma Ateşesi’yken, Ermeni teröristlerce şehit edilen Erdoğan Özen’i hatırlıyor musunuz? Bir yıl kadar önceye kadar ben de “hatırlamıyordum” ! Çünkü öğrenciyken, şimdiki gibi devletin bekası milletin selameti için canını veren aziz şehitler öğretilmiyordu!
Bir yıl önceye kadar, Çandarlı Denizköy’de Erdoğan Özen “anısına” park yapıldığını da bilmiyordum çünkü “kent önderlerinin” ağzından o şehidin parkı hiç çıkmamıştı.
Bir yıl önceye kadar, Ermenilerce şehit edilen İzmirli Diplomat Erdoğan Özen’in “anısına” yapılmış parkın, o terkedilmiş halini de bilmiyordum. Çünkü Denizköy’ün “Çeşme” ile bir ilgisi yoktu!
Bir yıl kadar önce gördüğüm manzara, Türkiye’nin, bir avuç iftiracı Ermeni’nin, neden “başarılı” olduğu sorusuna yanıttı adeta. Türkiye, bir yandan Ermeni iftiralarıyla boğuşurken, bir yandan kendi içinde bile “istikrarlı mücadele” yapamıyordu. Çünkü Ermenilerin şehit ettiği değerli yurttaşlarınızın bile farkında değildik. Erdoğan Özen’in anısına yapılan “küçük” bir parkı bile koruyamayan millet nasıl olur da “evrensel bir iftira kampanyasına” karşı durabilirdi ki?
Şehit parkının durumunu İHA ile birlikte gündeme getirdiğimizde, İzmir İl Encümeni sözüm ona harekete geçmişti. Ama ne yazık ki “mevzuat hazretleri” üç beş bin YTL’yi çıkaramıştı. İl Genel Meclisi ve İl Özel İdaresi, sanırım “vefa” duygusunu da “mevzuat hazretlerinin” insafına havale etmişti. Ama şehidin ailesi “artık yeter” dediğinde, Valilik “uykusunu” sürdürmeyi, Karşıyaka Belediyesi ise “harekete geçme” yolunu seçti.
Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, Belediye Meclisi’nin bazı üyeleri, CHP İlçe Başkanı, şehidin kardeşi Ertam Özen, ailesi ile bazı CHP’liler, İhlâs Haber Ajansı ve ben cumartesi günü Denizköy’e gittik. Parkı “rezillikten” kurtaran Karşıyaka Belediyesi’nin “vefasına” tanıklık etmek güzeldi doğrusu. Parkın yeni hali, şehidimizin “biraz daha” rahat uyumasını sağlayacaktır. Ama Denizköy’ün çok sorunu var. Umarım İzmir Valisi Köksal, İl Genel Meclisi Başkanı Berksü, hiç olmazsa bu köyün sesine “şimdi” kulak verir!

Ticaret Odası ve Esnaf Birliği’ne Çağrı

Bu iki kuruluş bazen “bizi” ciddiye ve kaile almasa da, biz onları ve başkanlarını hep saygıyla düşünüyoruz. Çünkü her iki kuruluş ve başkanları bu kent için “vazgeçilmez” insanlar. Demirtaş olmasa, İzmir’de “düşünce sinerjisi” olmaz. Susam olmasa “ecnebi sermaye” daha açık esnafı ve temsil ettiği kutsal zihniyeti katleder! Neyse, onlar bizi “ciddiye almasınlar” önemli olan “bizim” düşüncemiz.
17 Haziran 2006 Cumartesi günü İstanbul’da eski adı Myshowland, yeni adı İstanbul Gösteri Merkezi’nde “4. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları Final Gecesi ve Ödül Töreni” yapılacak. Tören TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın huzurunda gerçekleşecek. İzmir’den ben de çağrılıyım, onur duyarak katılacağım! Ancak bir ayrıntı var ki çok önemli. Törenin yapılacağı yer “ecnebice” idi ve değişti. Yerin sahibi Mustafa Özbey, isim değişikliğinin gerekçesini açıklarken herkese örnek olacak mesajlar verdi: “5 kıtadan yabancılar gelip Türkçe konuşurken buranın adının İngilizce olması büyük saçmalıktı.” Bu “değişimin” başını da Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz çekti.
Şimdi sevgili Demirtaş ve sevgili Susam, Özbey’in mesajından yola çıkıp, İzmir’de tabelası “ecnebi” olan iş yerlerinde değişimi başlatsalar. Belediye Başkanları da konuyu meclislerine getirseler diyorum! Güzel olmaz mı? Susam ve Demirtaş ile Belediyeler böyle bir şey yapsınlar, eğer “canlı yayında” ellerini öpmezsem ben de “adam” değilim!

Basına Dayak TBMM’de
Geçtiğimiz hafta Sağlık Müdürlüğü önünde, müdürlük elemanlarınca dövülen kameraman kardeşim İlkay, kaburgasında 5 cm ödemle yatıyor. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erol Akıncılar’a, Emniyet Müdürlüğü’ne ve SES yönetimine teşekkür etmek gerekir. Bir de bu ilkelliği haberleştiren gazete ve TV’lere.. Çünkü onlar “istenen” unutturma istemlerine uymadılar!
Ve CHP İzmir Milletvekili Enver Öktem’in bu konuyu TBMM’ye taşıyıp, Sağlık Bakanı Akdağ’ın yanıtlaması istemiyle verdiği önerge de umut verici. Bakalım Bakan Bey, ne yanıt verecek? Bu olayı unutmaya, unutturmaya “niyetim” yok!

Silah ruhsatları

Yakında size İzmir’deki “silah ruhsatı” sayılarından söz edeceğim. Özellikle Sancar Maruflu ile Tuncer Eşsizhan’ın “şaşıracaklarını” biliyorum. Çünkü sadece “kısa bir dönem” çok acayip sayıda taşıma ve bulundurma ruhsatı dağıtılmış. Bekleyin millet!

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın