Dövüştüğü Meydanı Bilmeyen Pehlivan!

Hep hiper marketlerden şikayet eder, onlarla ilgili olumlu olmayan görüşlerimi bu köşede dile getirir dururum.
Geçenlerde, malum İngiliz marketinin üst düzey yöneticileri, özel uçaklarıyla geldikleri Antalya’daki mağazalarını inceledikten sonra Çanakkale’deki mağazalarını görmek için bu ile uçmak isteyince, Antalya Havalimanı’nda bürokrasiye takılıp iki saatlerini ‘kaybetmişler’.
Prosedüre göre yurtdışından Türkiye’nin herhangi bir iline inen uçağın, buradan başka bir ile uçmak istediğinde, içindeki yolcular için özel izin alınması gerektiğini belirten havalimanı yetkilileri, izin belgelerine ihtiyaç bulunduğunu malum İngiliz marketçilerine iletmişler.
Malum İngilizleri almış bir telaş!..
Belgeleri sağlamak için sarılmışlar telefonlara…
Nasıl olmuşsa olmuş; İzmir’de tarım kesiminde söz sahibi olan bir kurumun, İzmir Ticaret Borsası’nın Başkanı Tuğrul Yemişçi de, gerekli belgeleri sağlamaya çalışan İngiliz yöneticilerine destek olmuş ve Antalya Valisi Alaaddin Yüksel’den malum İngilizler adına ricada bulunmuş.
Vali Yüksel’in de desteğiyle, normalde alınması bir gün sürecek izin 2 saatte alınıvermiş.
Merak ediyorum, bir üretici Sayın Yemişçi’yi arasa; iki saatte çözülmesi gereken bir sorunu olduğunu söylese, aynı ilgiyi görür müydü?
Anlaşılan o ki, malum İngilizler, alışveriş tapınaklarıyla birlikte; bu ülkenin gökyüzünü de satın alabileceklerini düşünüyorlar.
Yani, iş yaptıkları “bağımsız” ülkenin mevzuatlarından bihaberler.
Ne o, Şinasi Ertan da mı anlatmıyor bu adamlara Türkiye’yi yahu; günlerinin büyük bölümünü Çeşme’de geçiriyor yoksa?

***

Gerçekten özünü İzmir’den alan, halkın bütçesini gözeten halk marketleri de vardır bu kentte.
Mesela, bu kentin orta sınıf insanlarının rahatlıkla alışverişlerini yaptığı, benim gibi torun tombalak sahibi, ‘eleğini asmışlar’ın emekli bütçesine uygun marketlerden biri de Pehlivanoğlu’dur.
Bakkaldan, küçük esnaftan bir şey alacak durumda değilsem; Pehlivanoğlu’na girmek beni kasmaz.
Çünkü, yiğit bir adam olarak bildiğim baba Bekir Pehlivanoğlu’yla; bir dönemler İzmir Spor Kahvesi’nde çay içmişliğimiz vardır.
Kendisinin İzmir’i nasıl sevdiğini ve vatanına nasıl sahip çıktığını bilirim.
Ancak geçenlerde Yeni Asır Gazetesi’nde yayımlanan, Pehlivanoğlu’nun tam sayfa bir ilanını görünce şaşırdım.
İlanda bir Ege haritası vardı.
Çandarlı, Akçay ve Altınoluk mağazalarının da açılacağı bilgisinin yer aldığı ilandaki haritada; ilçelerin yerlerinin üstünkörü yerleştirildiğini gördüm.
Nasıl olmuştu da olmuştu; haritada Dikili, Milas’ın üstüne Aydın’ın altına gelmişti.
“Ege sahillerinin yıldızı” diye slogan yazıp; Dikili’nin yerini bilmemeyi yakıştıramadım ben Pehlivanoğlu’na.
Yeni Asır’da da bir tane adam bu ilandaki haritayı görmez mi canım?
Sonra adama, “Dövüştüğü meydanı bilmeyen pehlivan” derler.
“Osman Bey, Osman Bey; sen önce gazetende çıkan ilandaki haritaya bir bak; Ege’nin sorunlarını ondan sonra çöz” de derler!
Gerçekten sempati duyduğum Pehlivanoğlu’nun, elin İngilizler’i gibi, dövüştüğü meydanı bilmeyen pehlivan haline gelmesi beni sıktı.
Bunun nedeni; Deniz Restoran’da, Ali Pehlivanoğlu’nun “Osmanlı Medyası”yla yemeye doyamadığı yemekler mi, onu bilmem.
Hepinize iyi haftalar.

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın