Yukarıdaki cümleleri sıralayan ya da aklından geçiren 4 yaşındaki küçük bir çocuk da olabilir, 80 yaşında koca bir insan da… Hepimiz aynı duyguları paylaşıyoruz.
Geçen hafta yazdıklarımda gerçekten değerli insanları hatırlamak için çeşitli fırsatlar yaratmamız gerektiği ve bu amaçla yapılabilecekler için birlikte düşünmeyi önemiştim. Gerçekten gönülden benim düşüncelerime katılan insanların olduğunu gördüm, teşekkür ederim. “Ama“ demeden de geçemeyeceğim, şuna eminim ki, futbol konusunda, falanca ünlünün kıyafetleri hakkında ya da bir başkasının ilişkisini anlatsam daha çok ses getirecekti.
Fikirlerin önemsenmesi, değerlendirilmesi, eleştirilmesi her bireyin ihtiyacı, hele genç bir insan için verilebilecek en büyük destek, en büyük imkan ve hediyedir diye düşünüyorum. Para, araba, ev ve diğer maddi imkanlar geçici olabilir. Ama cesaret, özgüven, azim bunların hepsinden daha kıymetli diye düşünüyorum. Bu konuda bana destek veren tüm insanlara teşekkür ederim.
Sadece küçük bir mesaj ya da telefon görüşmesi bile insanın hayatının akışını değiştirecek ölçüde etkili olabiliyor. Lütfen değer verdiğiniz insanlara, onların yanında olduğunuzu hissettirecek davranışlarda bulunmayı ihmal etmeyin.
Oyun oynamak konusunda utanmak, arlanmak bilmeyen bir edepsizim. Sanal oyun değil kastettiğim, gerçek oyun. Oyuncak gördüğüm zaman, sahibi izin veriyorsa oturur başına oynarım. Hiç de çekinmem. Yaşıma başıma bakmam, küçük kuzenimle oturur yap-boz oynarım. Küçükken de severdim hala da seviyorum. Zaten herkes sever ama sevilen oyunlar farklıdır genelde, kimisi parayla oynamayı sever, kimisi ateşle, kimisi insanalarla… Küçüklükten beri kurgulu oyunları çok severim. Bir senaryosu olacak, amaç olacak, görevler olacak. Mesela yap-boz oyuncaklardan yapılmış bir çiftlik evi, bir uzay istasyonu, vahşi batı kasabası… Bir de oyun hamurlarıyla yaptığım şekiller beni çok mutlu ederdi. Garip şekiller çıkardı ortaya, bazen hiçbir şeye benzemezdi, demek ki o kadarını hayal edebiliyormuşum o zamanlar.
Değişik oyuncaklar çıktı piyasaya. Babamın oynadığı oyuncaklar da çok farklıymış benim oynadıklarıma göre. Ama bu konuda çocuğun ihtiyaçları hiç değişmemiş; bir senaryo kurmak, onun parçası olmak, görev almak ve yerine getirmek. ”ÖNEMSENMEK” de diyebiliriz.
İnternet’te de çok güzel oyunlar ve etkinlikler olduğunu biliyor muydunuz? Küçük kardeşinizle, çocuğunuzla ya da torununuzla gerçekleştirebileceğiniz, günde en fazla yarım saatinizi alacak harika çalışmalar. Size bir sitenin adresini vereyim. [link]http://www.craftsforkids.com/projects.htm[/link] Başka siteleri arama motorlarında siz de bulabilirsiniz.
Bu arada içinizden “İyi güzel de bu site İngilizce, ben bunları nasıl anlayacağım?” diyenler için bir adres daha vereyim. [link]http://www.tranexp.com:2000/InterTran/status/index.html[/link] Ama bunu bir yerlere yazın mutlaka. Birgün çok işinize yarayabilir. İngilizce’den Türkçe’ye çeviri yapan bir site bu. İşin sihirli yanı, size tüm siteyi tercüme ediyor olması. Yani orjinal sitenin Türkçesini görüntülemek gibi. Bazı eksik kısımları olsa da bence harika çalışıyor. Zaten sitede etkinliklerin görsel unsurları mevcut. Önemli olan bize fikir vermesi ve bizim birşeyler yapmak isteyişimiz.
Önümüz kış, dışarısı soğuk ve yağmurlu olacak uzun bir süre. Yanınıza ufaklığı alıp birlikte bir etkinlik seçebilirsiniz. Hem siz hem de ufaklık eğlenecek ve bağlarınızı güçlendireceksiniz, bana inanın. Ona becerebileceği bir görev vereceksiniz, o da kendini kanıtlamak için bir şans bulacak.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.