Gazeteciliğin sorunlarını örgütleri güçlendirerek aşabiliriz 2025-01-10 12:00:00
Yazar: Güncel Haberler
İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) tarafından 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü etkinlikleri kapsamında “Yarım asırdır sönmeyen mücadele ateşi: 10 Ocak’lar ve gazetecilik” konulu panel düzenlendi. Panelde konuşan gazeteci Burcu Taner, "Mesleğimizin zorluklarını ancak var olan meslek örgütlerini, ihtisas derneklerini güçlendirerek aşabiliriz" dedi.
İGC Uluslararası Basın Merkezi’nde düzenlenen panele deneyimli gazeteciler Öcal Uluç, Burcu Taner ve Gökhan Köküşoğlu konuşmacı olarak katıldı. Panelin açılışında konuşan İGC Başkanı Dilek Gappi, 10 Ocak’ın Türkiye’de yarım asırı aşan bir mücadelenin sembolü olduğunu dile getirerek şunları söyledi:
“Gazetecilik Türkiye’deki en zor sektör. Sadece kendi kurguladıkları gerçeklerin topluma sunulduğu, gittikçe sayımızın azalması için çalışıldığı, gözaltı ve tutuklanmalarla sindirilmek istendiğimiz bu süreçte 10 Ocak’ların değerini daha iyi bilmeliyiz. Gazetecilerin istediklerinde nasıl mücadele edebilecekleri, haklarını nasıl alabilecekleri noktasında 10 Ocak’lar unutulmamalıdır.”
Babıali'de 10 Ocak 1961 günü yaşananlara tanık olan deneyimli gazeteci Öcal Uluç, Türk basınını 10 Ocak’lara hazırlayan ortamı anlattı. “27 Mayıs 1960’taki askeri darbe ile iş başına gelenler, Türk basınını düzeltmek ve gazetecilere hak ettikleri yasa olan 212 sayılı Basın İş Kanunu’nu çıkarmak için 10 Ocak’ı getirdiler" diyen Uluç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Basınsız bir demokrasinin olamayacağını biliyorlardı. Kanunun yürürlüğe girdiği 10 Ocak 1961’de dokuz ulusal gazetenin sahibi üç gün bildiri yayınlayarak gazetelerini kapattılar. O dönemin ihtilal hükümeti de herhangi bir geri dönüş yapmadı ve bugüne geldik. Ancak günümüzde hala Anadolu’nun çoğu yerinde bu kanun uygulanmamaktadır. Gazete patronlarının çoğu bu kanunu çöpe atmış vaziyettedir.”
212 sayılı yasanın çağdaşlaşma rehberliğinde hazırlandığını ve gazeteciliği ilerici bir noktaya götürdüğünü belirten gazeteci Burcu Taner de mesleki ideolojiye sahip çıkılması gerektiğini vurguladı. Taner, şu görüşleri dile getirdi:
“İletişim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra basın sektöründe örgütsüzlükten dem vuruyorduk. Mesleğimizin zorluklarını ancak var olan meslek örgütlerini, ihtisas derneklerini güçlendirerek aşabiliriz. Bizler genç meslektaşlarımıza, gazetecilik kültürünü aktarmalı, gazeteciliğin saygın bir meslek olduğunu unutturmamalıyız. Hala nefes alıyoruz, bu nedenle gazetecilik için de umut hala var."
Gazeteciliğin tutkuyla yapılan bir meslek olduğunu vurgulayan gazeteci Gökhan Köküşoğlu, geçmişte gazetecilere değer verildiğini, hak ettikleri ücretleri alabildiklerini vurguladığı konuşmasında şunları söyledi:
"Maalesef günümüzde meslektaşlarımız asgari ücretin biraz üstünde rakamlarla hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Mesleğe ilk başladığımda aldığımız ücretlerin bir önemi yoktu. Amacımız üstatlardan haberciliği öğrenmekti. Ancak zaman ilerledikçe her şey değişiyor. Bir dönem gazeteciler transfer oluyordu. Şimdi ise böylesine zorlu bir dönemi yaşıyoruz. Basın yalnız bırakılıyor. Kentin dinamikleri İzmir basınına sahip çıkmalı.”