"Aytaç Abla" kitabıyla kayda geçti 2025-04-28 09:33:03
Yazar: Saadet Erciyas
İzmir ekonomi basınının saygın ismi, genç gazetecilerin "Aytaç Abla"sı Aytaç Sefiloğlu'nun anısı, yaşama veda edişinin 25. yılında yayımlanan kitapla yaşayacak. Aytaç Sefiloğlu'nun ailesi, yakınları, arkadaşları, meslektaşları ve iş insanlarının duygu ve düşüncelerine, anılarına, izlenimlerine ilişkin yazıların yer aldığı "Aytaç Abla" kitabı geçtiğimiz hafta yayımlandı.
Meslektaşım Hüseyin Erciyas'la birlikte derlediğimiz yazılar ve fotoğraflardan oluşan kitap, üyesi olduğumuz Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) İzmir Şubesi'nin koordinasyonunda, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın destekleriyle okurlarıyla buluştu. Yakın Yayınları'ndan çıkan 270 sayfalık kitapta "Aytaç Abla"nın çocukluğunu, gençlik dönemini, aile ve meslek yaşamını anlatan 105 yazı ve 120 fotoğraf bulunuyor.
Kitap ödül töreninde tanıtıldı
"Aytaç Abla" kitabının tanıtımı bu yıl aralarında benim de bulunduğum üç kadın gazetecinin eserleriyle ödül aldığı 26. Aytaç Sefiloğlu Gazetecilik Yarışması'nın ödül töreninde yapıldı. Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın (EBSO) düzenlediği ve 26 yıldır Aytaç Sefiloğlu'nun adını taşıyan yarışmada ilk kez üç kadın gazetecinin eseri bu ödüle değer görüldü.
Aytaç Sefiloğlu Ekonomi Gazeteciliği Ödülü Ekonomi Gazetesi'nde yayımlanan “Organik tarımın potansiyeli mevcudun çok üzerinde” başlıklı haberiyle genç meslektaşım İrem Ceylin Demircan'a verildi. Ege Bölgesi Sanayi Odası Sanayi Özel Ödülü'nü Yeni İzmir İnternet Sitesi'nde yayınlanan “Bir yıllık doğum izni kadın istihdamına darbe mi?” başlıklı haberiyle üniversiteden sınıf arkadaşım, deneyimli gazeteci Hüsniye Seval Acun aldı. Yarışmada ben de Aytaç Sefiloğlu Ekonomi Gazeteciliği Mansiyon Ödülü'nü, Ege Telgraf Gazetesi'nde ve Kent-Yaşam Haber-Bilgi Sitesi'nde yayınlanan “Kadın isterse yapamayacağı iş yok” başlıklı haberimle aldım.
Ödül töreninde tanıtılan "Aytaç Abla" kitabı ise, bana göre aradan geçen 25 yıla karşın kalplerimizdeki yeriyle hiç unutulmayan, "iyi insan, iyi gazeteci" bir kadın meslektaşımızın kazandığı en güzel başarı ödüllerinden biriydi. Tanıtımın ardından törene katılan "Aytaç Abla" dostları için minik bir kitap imza etkinliği de düzenlendi.
***
Demircan: Yeni nesil gazetecilere ilham versin
Aytaç Sefiloğlu Gazetecilik Yarışması'nın ödül töreninde konuşan EMD İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Demircan, "Aytaç Abla" kitabının Aytaç Sefiloğlu’nun anısını yaşatmak adına, meslektaşları, dostları ve ailesinin kaleme aldığı anılarla hazırlandığını söyledi. "Aytaç Abla” kitabı fikrinin ortaya çıkması ve yayımlanmasına geçen bir yıllık süreci anlatan Demircan, "Saadet-Hüseyin Erciyas çifti bu anıları derledi, aileden gelen fotoğraflarla harmanlayarak güzel bir kitabın ortaya çıkmasını sağladılar. Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şubesi’nin tarihine geçen çok güzel bir çalışma oldu" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kitabın amacı, sadece bir gazeteciyi anmak değil, aynı zamanda yeni nesil gazetecilere ve medya çalışanlarına ilham vermektir. Çünkü Aytaç Sefiloğlu, gazeteciliğin sadece bir meslek değil, bir yaşam biçimi olduğunu gösteren özel insanlardan biriydi. 100'den fazla kişinin duygu dolu satırları, onun meslek hayatındaki başarılarını, insan olarak taşıdığı değerleri ve ardında bıraktığı anıları ölümsüzleştiriyor."
Gappi: Meslekte dürüstlüğün sembolü
Aytaç Sefiloğlu'nun meslekte dürüstlüğün sembolü olduğunu vurgulayan İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Dilek Gappi, vefatının üstünden geçen 25 yıla rağmen dostları tarafından anılmasının çok kıymetli olduğunu söyledi. Gappi, "Yarışma, bağımsız ve araştırmacı gazeteciliği sembollerinden olan Aytaç Sefiloğlu’nun adını sektörde ölümsüzleştirmek ve model olarak yaşatmak için çok önemli. Günümüzde hakikatin peşinden koşmak çok meşakkatli. Baskılarla, engellemelerle karşı karşıya kalıyoruz. Ama bağımsız, ilkeli ve doğru habercilik için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
İGC Başkanı Dilek Gappi, bu yılki ödül töreninin Aytaç Sefiloğlu’nun meslektaşları, haber kaynakları ve dostlarından oluşan 105 ismin anılarıyla derlenen "Aytaç Abla" isimli kitapla daha da anlamlı olduğunu dile getirdi.
Yorgancılar: Herkesin 'Aytaç Abla'sıydı
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da Aytaç Sefiloğlu'nun ömrünün ve çalışma döneminin son altı yılında Ege Bölgesi Sanayi Odası Basın Müşaviri olarak görev yapmasının kendileri açısından kıymetli olduğunu vurguladı. Yorgancılar, 1996 yılından bu yana düzenledikleri gazetecilik yarışmasının ismini, vefatının ardından “Aytaç Sefiloğlu Gazetecilik Yarışması” olarak değiştirdiklerini hatırlattı.
Ender Yorgancılar, "Vefatının üstünden geçen 25 yıla rağmen, dostlarının gösterdiği vefa, anılarla dolu bu güzel eser, iyi insan olmanın karşılıksız kalmayacağını bizlere hatırlatıyor, hayata iyi izler bırakmanın önemini gösteriyor" dedi. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, "Meslektaşlarının deyimiyle, İzmir basınında büyük küçük herkesin 'Aytaç Abla'sının, mekanı cennet, ruhu şad olsun" diye ekledi.
Erciyas: Sevgili Aytaç iz bırakan meslektaşımızdı
"Aytaç Abla" kitabının editörlerinden Hüseyin Erciyas, genç yaşta amansız hastalığa yenik düşen ve yaşamını yitiren Aytaç Sefiloğlu'nu 25 yıldır özlemle ve saygıyla andıklarını belirtti. "Sevgili Aytaç gerçekten iz bırakan bir arkadaşımız, meslektaşımızdı" diyen Erciyas, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kitap Saadet Erciyas'ın teklifiyle geçen yılki anma etkinliğinde gündeme geldi. Onun anısını yaşatmayı kalıcı hale getirmek için bu kitabı hazırlamaya koyulduk ve bir yıllık bir çalışmanın sonunda bu kitap ortaya çıktı. Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şube Başkanı Murat Demircan ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımızın koordinasyonu çok önemliydi. Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın süreci kucaklaması, kitabın basımını üstlenmesi ve sağlaması da çok değerliydi. Aytaç'a ve Ege Bölgesi Sanayi Odası'na yakışan, güzel bir eseri ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Sevgili arkadaşımı bir kez daha saygıyla, rahmetle anıyorum."
***
Benim Aytaç Ablam...
Son dönemde sıkça karşıma çıkan bir tanımlama var: Hafıza madenciliği. Aytaç Abla için hazırladığımız bu kitap da bana göre, kollektif hafızamızda yer alan güzel bir insana ait anılarımızı belleğimizin derinliklerinden çıkardığımız, bir tür hafıza madenciliği örneği oldu. Bu kitap aynı zamanda bir "Aytaç Abla" imecesi. Çünkü herkes hem hafızasındaki hem de kalbindeki Aytaç'ı anlattı bu kitapta.
Kitap için eşimle birlikte Aytaç Abla'nın 200'ü aşkın meslektaşıyla telefon görüşmesi ve e-posta, Whatsapp yazışmaları yaptık. Hüseyin, Aytaç Abla’nın bir çocukluk, iki de üniversite arkadaşına ulaştı. Yeni Ekonomi, Ticaret ve Yeni Asır gazetelerinde birlikte çalıştığı dostları, o dönemin önde gelen gazetelerinde rakip görünen ama aslında can dostu olan meslektaşları, kardeşleri, eşi, yakınları Aytaç Abla’ya ilişkin görüşlerini, duygularını kaleme aldı.
Aysel ve Ayfer ablaları, eşi Macit Ağabey ve Aytaç Abla’nın arkadaşları albümlerindeki fotoğraflarını paylaştı. Tüm bu çabanın sonunda Aytaç Nalçacı Sefiloğlu, bana göre artık tam anlamıyla kayda geçecek. Genç meslektaşlarımız için gülümseyen bir fotoğraftan fazlası olacak.
Haber yapma yöntemlerinin tamamen değiştiği, araştırmacı gazeteciliğin, fikri takibin gündemden neredeyse düştüğü, kopyala yapıştır tarzı bir habercilik anlayışının egemen olmaya başladığı bir dönemde, Aytaç Sefiloğlu’nun ilkeleri çok kıymetli. Haber üretirken çalışma yöntemleri, haber kaynağı ile kurduğu düzeyli ilişkiler, arkadaşlarıyla olan içten diyaloglar, işinde kılı kırk yaran titizliğiyle Aytaç Abla aradan 25 yıl geçse de hepimiz için hâlâ rol model bir kadın, rol model bir gazeteci.
Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın Aytaç Abla’nın vefatının ardından onun adına düzenlediği gazetecilik yarışması 26 yıl gibi uzun bir süredir hiç kesintiye uğramadan sürüyor. Yöneticiler, kadrolar değişse de kurumun Aytaç Abla’ya olan vefasından hiç ödün verilmemesi, bir gazeteci olarak meslek büyüğümüze gösterilen saygı beni de onurlandırıyor.
Ne yazık ki, gazetecilik mesleğinde koşullar hızla değişiyor. Genç meslektaşlarımız ekonomik koşulların ağırlaşması nedeniyle kısa sürede başka kulvarlarda yol almak zorunda kalıyorlar. Gazetecilikte en üretken çağlarında, haberleriyle pek çok ödülü kucaklayacak meslektaşlarım, ödül alan değil, ödül veren kurumların çalışanı olarak görev alıyorlar. Ama biliyorum ki, içlerindeki gazetecilik ateşi hiç sönmüyor; tıpkı Aytaç Abla gibi...
Eminim Aytaç Abla, tüm bu gelişmeleri oradan izliyor. Ve bir gün gazeteciliğin yeniden keyifle yapılacağını, herkesin hak ettiği koşullarda, meslek etiğinin göz ardı edilmeden çalışabileceği günlerin çok da uzak olmadığını söylüyor gülen gözlerle.
Ben de sana yürekten inanıyorum Aytaç Abla...