"Çocuklar dalından çilek yesin" 2025-06-11 13:12:16
Yazar: Saadet Erciyas
İzmir'in Tire ilçesine sekiz kilometre uzaklıktaki Karateke Köyü'nün ilk organik çilek yetiştiricileri Nazmiye Öztürk ve Bahar Dolmacı kardeşlerin tarlası yörenin cazibe merkezlerinden biri olma yolunda hızla ilerliyor. Çocuklarına dalından mis kokulu organik çilek yedirmek isteyen aileleri tarlalarına davet eden Nazmiye Öztürk, "Siz çileğinizi toplayın, çocuklarınız da dalından kopardığı mis kokulu çilekleri yemenin tadına varsın" diyor.
Buram buram çilek kokan bir tarla
Yaşamını Tire'de sürdüren bir arkadaşımızın önerisiyle Karateke Köyü'ndeki tarlalarında organik çilek yetiştiren kadın üreticileri ziyaret ettik. Muhteşem kokulu, her biri şerbet tadındaki organik çilekleri yıkamadan, dalından koparıp yedik. Bir yandan da üretici kardeşlerin deyişiyle "çilek kokulu, organik, doğal" bir söyleşi gerçekleştirdik.
Köyde ailesiyle birlikte hayvancılıkla uğraşan Nazmiye Öztürk, üç yıl önce Tire İlçe Tarım Müdürlüğü'nün önerisiyle, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın başlattığı "Çileğimiz Organik Kadın Üreticilerimiz Artık Daha Aktif Projesi"ne katılmış. Öztürk, organik çilek yetiştiriciliği konusunda eğitim almış.
İki yıldan bu yana proje kapsamında uğraş veren Nazmiye Öztürk, ilk yıl babasının tarlası içindeki bir dekarlık alanda öğrendiklerini yaşama geçirme olanağı bulmuş. Daha sonra kız kardeşi Bahar Dolma da kendisine katılmış. İki kardeş çilek dikim alanlarını iki dekara çıkarmışlar.
İlçenin ilk organik çilek üreticisi olduklarını belirten Nazmiye Öztürk, geçen yıl bir ton çilek hasat ettiklerini, ürünleri Tire'deki alıcılara aracısız sattıklarını söylüyor. Öztürk, "Siparişleri arabamızla götürüp teslim ettik. Çok beğenildi, herkes birbirine söyleyince ürünümüzü rahatça satabildik" diyor.
Organik çileklere ilgi sürüyor
Yetiştirdikleri organik çileklere yoğun ilginin bu yıl da sürdüğünü anlatan Nazmiye Öztürk, kardeşinin ortak olmasının kendisini çok rahatlattığını söylüyor. İki kardeş, çileklerini doğrudan satış yoluyla pazarlıyor. Öztürk, "Çilekleri sabahtan kendimiz topluyoruz, sonra da siparişlerimizi elden teslim ediyoruz" diye ekliyor.
Günde 50 kilogram çilek hasat ettiklerini söyleyen Bahar Dolma, "Bu yıl iki ton çilek hasat edeceğimizi tahmin ediyoruz. Şimdilik bir buçuk tondayız" diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Sezon üç ay sürüyor. Her gün topluyoruz. Toplayabilsek günde 100 kiloya kadar çıkacağız. Çok keyif alıyoruz bu işi yaparken. Önce sabah erken tarlaya geliyoruz. Kahvaltımızı yapıp, günü planlıyoruz. Sonra da hasada geçiyoruz. Öğleden sonra da teslimatlarımız oluyor. Bazen İzmir'den de talep geliyor, arabamızla götürüyoruz."
İki kardeş el ele verince...
Bahar Dolma, yaşamında ilk kez çalıştığını ve kardeşiyle el ele verip yaptıkları çilek üretim işinden büyük mutluluk duyduğunu anlatıyor. Dolma, "Kardeşinle ortak olmak çok keyifli. Para kazanmak çok güzel bir duygu. Ben ilk defa para kazanıyorum. Bütün kadınlara da bu işe girmelerini öneriyoruz. Zaten köyde bizi gören kadınlar nasıl yapılacağını soruyor. Biz de İlçe Tarım'a yönlendiriyoruz. Kadınlara örnek olmak da güzel" diyor.
Bu yıl organik ürün sertifikalarını da aldıklarını anlatan Nazmiye Öztürk, ilçenin ilk organik çilek yetiştiricileri olduklarını belirtiyor. "İlçe Tarım Müdürümüz Eda Özden Hanım bu projede bize çok destek verdi. Bu projeye katılmamızı söylediğinde köyde benden başka kimse katılmamıştı. Sağ olsun bizimle beraber Eda Hanım da tarlada fideleri dikti" diyen Öztürk, şu bilgileri paylaşıyor:
"Çileklerimiz Rubigen ve Rubigen Fresh cinsi. Devlet bize fideleri, naylonları, damlama su borularını verdi. Eğitimlere gittik, gerçekten çok yorulduk ama şimdi siparişlere yetişmeye çalışıyoruz. Müşterilerimiz bizden çok memnun. İşi sürdürmeyi ve büyütmeyi düşünüyoruz. Bizden düzenli ürün alan butik tarzı işletmeler, restoranlar var. Normal restoranlar için ürünümüz biraz pahalı geliyor. Urla'dan, Kuşadası'ndan siparişlerimiz oluyor. Ürünlerin ilaçlı olmaması, lezzeti ve kokusu güven veriyor müşterilere de."
Sosyal medyadan satış
Tire'nin ilk organik çilek yetiştiricilerinden Nazmiye Öztürk, işi sürdürülebilir kılmak, daha geniş kitlelere seslerini duyurmak için sosyal medyadan da yararlandıklarını belirtiyor. Instagram'da 'cilegimizorganik' sayfasından satış yaptıklarını ve sipariş verenlere çileklerini doğrudan ulaştırdıklarını anlatıyor.
Ailelere dalından çilek daveti
Bu yıl iki dekar alanda üretim yapınca kendi başlarına çilekleri toplamakta zorlandıklarını anlatan Nazmiye Öztürk, bu nedenle tarlalarını ailelere de açtıklarını söylüyor. Özellikle çocuğuna doğal ve üzerinde ilaç kalıntısı olmayan, dalından koparıp doğal ortamında çilek yedirmek isteyen anne babaları davet ettiklerini belirten Öztürk, "Bu davet gerçekten de ilgi gördü. Çileğimiz özellikle çocuklar tarafından çok sevildi. Yolu Tire'ye düşen aileler çocuklarıyla tarlaya gelip hem çilek yediler hem de evlerine götürecekleri çilekleri topladılar. Biz zaten 'tarlada yemek serbest' diyoruz gelenlere. Çocukların çilek toplarken yaşadığı mutluluğu görmek de çok keyifli" diyor.
Zahmetli ve emek isteyen bir iş
Organik tarımın oldukça zahmetli ve emek isteyen bir iş olduğundan söz eden Nazmiye Öztürk, "Keşke tüm çiftçilerimiz bu konuda eğitim alsa, daha bilinçli olsa. Ne yazık ki organik tarım konusunda üretici de tüketici de yeterince bilinçli değil" görüşünü dile getiriyor. Öztürk, "Bize tarladaki otlar için ilaç kullanmamızı öneren arkadaşlarımız var. 'Bir şey olmaz' diyorlar. Ama organik tarım daha hassas olmayı gerektiriyor. Çevremizdeki komşularımızı uyarıyoruz. Kendimiz de sadece mısır ekiyoruz ve ona da ilaç atmıyoruz" diye ekliyor.
Sevgi çilekleri
Kırklı yaşlarını süren Nazmiye Öztürk ve Bahar kardeşler, Tarım Bakanlığı'nın kadını tarlada daha aktif kılan organik çilek işine girdikleri için çok mutlu olduklarını dile getiriyorlar. Onlarla birlikte topladığımız çilekleri poşetlere koyup aracımıza ilerlerken, "Bunlar sevgi çilekleri. Biz fidelerle birlikte sevgimizi de dikiyoruz toprağa. Bizim çileklerimiz o nedenle farklı. Farkı siz de göreceksiniz. En az bir hafta dolapta bozulmadığını göreceksiniz. Kokusu, sulu ve lezzetli haliyle sizi de mutlu edecek" diye sesleniyorlar.
Çilek kokulu tarladan, bu emektar kadınların yanlarından ayrılırken "Tarım ve Orman Bakanlığı projenin adını 'Çileğimiz Organik Kadın Üreticilerimiz Artık Daha Mutlu Projesi' yapabilirmiş" diye düşünüyorum...
Karateke Köyü'ndeki çilek tarlasında "Çileklerin kilosu kaç lira?" diye merak ediyorsanız, hemen yanıt vereyim. Küçük reçellik çileklerin kilosu 100 lira, büyük, yemelik çileklerin kilosu ise 200 lira. Aldığınız lezzete ise paha biçilemez...
Fotoğraflar: Hüseyin Erciyas