Komşum bir mezzo soprano 2025-04-19 18:04:22
Yazar: Güncel Haberler
İzmir'den yetişmiş opera sanatçısı Deniz Yetim'le sanat dolu bir söyleşi…
Sokakta oynayıp koşturan, mahallenin hareketli kız çocuğu güçlü sesiyle ortalığı çınlatırken, onun ileride opera sanatçısı olacağını kim bilebilirdi ki? İzmirli Deniz Yetim'in dünyanın en ünlü sahnelerinde aryalar söyleyeceğini, uluslararası yarışmalarda jürileri şaşırtan birincilik ödüllerini kucaklayacağını kim tahmin edebilirdi?
Yaşamını ve çalışmalarını Almanya'da sürdüren komşum Deniz Yetim ile bayramda ailesini ziyarete geldiğinde söyleştik. Ülkemizin bu yorucu ve yoğun gündeminde sanattan, operadan konuşmak, bana içimi ferahlatan tatlı bir "deniz esintisi" gibi geldi.
Deniz Yetim, sahne tozunu daha çocuk yaşlarda, Necati Bey İlkokulu'nda okurken girdiği İzmir Devlet Opera Balesi (İzDOB) Çocuk Korosu'nda, Elhamra Sahnesi'ndeki konserlerde yutmuş. Annesi Berrin Yetim'in söylediğine göre, Deniz çok küçük yaşlarda şarkı söylemeye meraklı bir çocukmuş.
Hikmet Şimşek ile sanat yolculuğu
Ailesinin yönlendirmesiyle İzDOB Çocuk Korosu'na başlayan Deniz, Kültürpark'taki TRT stüdyolarında ünlü şef ve müzik insanı Hikmet Şimşek'le de çalışmış. "Opera sanatı çok erken yaşlarda öğrenilebilecek bir sanat değil. Çünkü insan sesinin ergenlik dönemini geçirmesi, olgunlaşması gerekiyor. O nedenle korolarda söyledim" diyen Deniz Yetim, opera sanatçılığına giden yolun başlangıcını şöyle anlattı:
"1998-1999 yıllarıydı, girdiğim İzmir Devlet Opera ve Balesi Çocuk Korosu kentin tek çocuk korosuydu. Doğal bir yeteneğim olduğu söyleniyordu. Absolut (mutlak) kulak yeteneğim olduğu fark edildi. Armonik bilgimin doğuştan geldiğini söylüyordu hocalarım. Çocuk eserlerinde sahne alıyordum. Okul sonrası akşamları koro çalışmalarımız olurdu. Bir çok yere gittik, konserler verdik. Çocukluğum hafta sonları koro çalışmaları ve konserlerle geçti diyebilirim."
Daha sonra Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı'nın (TOBAV) koro çalışmalarına katılan Deniz, ilköğretim sonrası 2000 yılında konservatuvar sınavlarına girmiş, kazanamamış. Müzik tutkunu Deniz bu kez Kemalpaşa'daki Ümran Baradan Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'ne yazılmış. Dört yıl boyunca her gün İzmir’den Kemalpaşa’ya gidip gelmiş. 2004 yılında mezun olduğu lisenin flüt bölümünü bitirmiş.
Liseden sonra Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı Opera Ana Sanat Dalı'nda öğrenim görmüş. Üniversite eğitimi süresince opera için gerekli diye İtalyanca öğrenen Deniz Yetim, 2009 yılında birincilikle mezun olmuş. "Hayalim iyi bir opera sanatçısı, dünya starı olmaktı" diyen Deniz, bu hayalini şu sözcüklerle dile getirdi:
"Bu biraz ziyafet, biraz lezzet meselesi. O dönem Amerikalı meşhur soprano Jessye Norman'a çok benzetiyorlardı sesimi, idolümdü benim de. Mükemmel şarkı söyler. Zaman içinde benim de bir gustom, stilim oluştu. Eski İtalyan gustosu olan şarkıcılardan hoşlanıyordum. Maria Callas, Leyla Gencer gibi örneğin. Leyla Gencer çok kıymetli bir değerimiz, bir Türk olarak adımızı dünyaya duyurdu, gurur verici."
Deniz Yetim, konservatuarı bitirdikten sonra eğitimini sürdürmek için Amerika'ya gitmiş. Tahmin ettiği gelişmeleri yaşayamayınca kalmamış, geri dönmüş. Kısa bir süre sonra aldığı davet üzerine Viyana'ya gitmiş. İlk uluslararası yarışmaya da Viyana'da katılmış. Ülkeye dönüşünde Prof. Güzin Gürel'den ders almaya devam eden Deniz, katıldığı uluslararası birçok opera şan yarışmasında birincilik ödüllerinin yanı sıra önemli dereceler kazanmış:
2009 yılında o dönem dünyanın en prestijli yarışmalarından "Hans Gabor Şan Yarışması"nda iki özel ödül. 2010 yılında "Siemens Opera Yarışması"nda ikincilik ödülü. 2012 yılında "Sedat Gürel - Güzin Gürel Uluslararası Opera Yarışması"nda birincilik ödülü. 2012 yılında Azerbaycan'da "Bülbül Şan Yarışması'"nda "Grand Prix" ödülü. İzmir’de düzenlenen "Rotary Genç Solist Yarışması"nda ikincilik ödülü. Semiha Berksoy Vakfı ve Belkıs Aran onur ödülü.
Mesleğe genç dramatik soprano olarak başlayan Deniz Yetim, müzik kariyerini İstanbul'da sürdürmüş. İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin açmış olduğu sınavı kazanmış. Tüm bu yarışmaların mesleğe yeni başlayan bir soprano için muazzam bir deneyim olduğunu anlatan Deniz, kariyerini 2023 yılına kadar İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nde solist sanatçı olarak sürdürdüğünü söylüyor. Bu yarışmalar sırasında operada ne kadar genişleyebileceğini görmüş, katıldığı yarışmalar da kendisine yeni kapılar açmış:
"Siemens'in Opera Yarışması'nda ikinci oldum ama üç ay boyunca Salzburg'da burs alarak dünyanın en iyi hocalarıyla çalışma olanağı buldum. Bakü'de düzenlenen 'Bülbül Şan Yarışması'nda Grand Prix ödülünü kazandım ve bunun üzerine Almanya'da konser vermek üzere davet edildim. Azerbaycan Devlet Opera ve Balesi'ne konuk sanatçı olarak gittim ve burada ilk olarak Puccini'nin Tosca Operası'nda Tosca rolünü seslendirdim. Profesyonel opera kariyerimde ilk sahne deneyimimdi. Ezbere ve sıfır provayla 24 yaşında söyledim operayı. Üç saatlik bir performanstı. Çok tutkuluydum."
Pek çok ülkede konserler vermiş
Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nde görevli olduğu on yıl boyunca yurt dışında da görev alan Deniz Yetim, İstanbul'da sahnesi olmadığı dönemlerde neredeyse dünyayı gezmiş ve pek çok ülkede konserler vermiş: "Güney Kore, Almanya, İtalya, Fransa, Rusya, İngiltere, Amerika... Her bir sahne ayrı bir deneyim, ayrı bir kültürdü. Hepsi ayrıca harika deneyimlerdi. Bu süreçte Antonio Pirolli, Lukasz Borowicz, Cem Mansur, Gianluca Bianci, Naci Özgüç, Raoul Grüneis gibi şefler ile çalışma fırsatı buldum."
Operanın dili
Deniz Yetim, üniversitede İtalyanca dil eğitimi almasına karşın operanın çok dilli sistemine kısa sürede adapte olduklarını, opera sayesinde pek çok dili öğrendiklerini söylüyor. "Korece, Çince, Rusça, İtalyanca, Almanca, Fransızca dillerinde şarkılar söylüyorum. Bu dilleri çalışarak ezberliyoruz elbette. Ama önce operanın tamamı Türkçe'ye çevriliyor. Duyguyu vermemiz gerek” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Opera bana göre bir şarkı söyleme sanatı değil, konuşma sanatıdır. Gustodur, bir süre sonra zaten duyguyu hissedersin. Bir notaya baktığımızda bir şiir okur gibi okuruz. Ve en önemlisi besteci zaten sana söyler anlatmak istediği duyguyu. Ama sopranonun o duyguyu kalbiyle aktarması başka. Duyguyu aktarabilmek çok önemli. Sahneye çıkarken, 'Burada beni dinleyen herkesin kalbine dokunmayı nasip et Tanrım' diye dua ederim."
***
"İzmir'de sahne almayı çok istiyorum"
Deniz Yetim, İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nden 2023 yılında ayrıldıktan sonra yaşamını serbest çalışan sanatçı olarak sürdürdüğünü söylüyor. 1986 doğumlu olan sanatçı ayrıca yaş ilerledikçe ses renginin değiştiğini ve artık "Mezzo Soprano" olarak sahneye çıktığını belirtiyor. 2024-2025 opera sezonunda Almanya'da Landestheter Detmold’de ve Theater Plauen-Zwickau’da sahne alan Deniz, çalışmalarını Avrupa’da sürdürmeyi düşündüğünü belirtiyor. Sonrasında sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Avrupa'da çalışmak başka ufuklar açıyor. Kadrolu sistem sadece bizde var. Uzun yıllar çalışırsınız. Fransa'da ise misafir sanatçı sistemi var. Rolü alırsanız, sahne alırsınız. Almanya'da kontratlar önce iki yıllığına yapılıyor. Ben Almanya’da beş yıl böyle çalıştım. Theater Regensburg ve Staatstheater Meiningen’da. Ama yine de bu yıl güzel İzmir’imde sahne almayı ve beni yetiştiren hocalarıma vefa borcumu ödemeyi çok isterim."
Deniz Yetim, bir hayalinin de İzmir Devlet Senfoni Orkestrası'yla sahne almak olduğunu belirtiyor. "Bunun için kuruma birkaç kez dilekçe yazdım ama dilekçeme henüz yanıt vermediler. Umarım hayalimi gerçekleştirebilir, çocukluğumun geçtiği Elhamra’da, büyük hayranı olduğum Ahmed Adnan Saygun’un adını taşıyan sahnede İzmirli seyirciyle de bir araya gelebilirim" diye ekliyor.
***
Opera dünyasının aranan sopranolarından birisi olan Deniz Yetim, sanat kariyeri boyunca Makedonia Opera Festivali, Azerbaycan Devlet Operası, Opera de Toulon France, Theater Regensburg, Kazan State Opera, Rostov State Opera - Rusya (Madame Butterfly), Staatstheater Meiningen, Passau Landestheater, Theater Zwickau-Plauen, Landestheater Detmold, İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Zorlu Center, Gut Immling Opera Festivali - Bad Endord /Almanya, Opera de Plein Air - Paris Opera Festivali'nde sahne aldı.
Hoffmann'ın Hikâyeleri'nde "Giulietta", Ernani'de "Elvira" ve Falstaff'ta "Alice Ford" rollerini canlandırdı. Gut Immling Festivali'nde Otello'da "Desdemona", Carmen'de ise "Micaela", Toulon Operası'ndaki Cavalleria Rusticana'da "Santuzza" rolleriyle yer aldı. İlk kez Makedonya Devlet Operası'nda "Aida" rolünü seslendiren sanatçı, 2018 yılında Paris Opéra en Plein Air'de "Tosca" rolünü ve sahne çıkışını yaptıktan sonra Rostov Devlet Operası'nda Madama Butterfly'da "Cio-Cio San" rolüyle tekrar sahneye çıktı.
Dramatik mezzoya geçtikten sonra serbest çalışan sanatçı, 2024-2025 başta olmak üzere, Theater Plauen Zwickau'da sahnelenen Salome oyununda "Herodias" ve Landestheater Detmold'da sahnelenen Sihirli Flüt oyununda 3. Dame rollerinde yer alacak.