Nevzat Çobanoğlu’na saygı duruşu 2024-10-01 20:00:00
Yazar: Celal Öcal
1980 - 1989 yıllarında Karşıyaka Belediye Başkanı görevi yapmış olan Nevzat Çobanoğlu 17 Eylül 2024 günü vefat etti. Kendisiyle "Birinci Dünya Savaşı"nda İzmir Savunması" kitabımın hazırlık safhasında konuşmuştum. Emekli Hava Pilot Albay Nevzat Çobanoğlu, "Birinci Dünya Savaşı Şehitlerine Saygı Anıtı" projesi kapsamında tarihi topun Foça'dan getirilmesi, Karşıyaka'ya konulması ve sökülüp götürülmesine dair sorularımı cevaplandırmıştı.
- Sayın Nevzat Çobanoğlu Karşıyaka Belediye Başkanlığı'na seçilme sürecinizi anlatır mısınız?
- Ben Türk Hava Kuvvetleri'nde pilotluk yapmış askerim. Geçirdiğim bir uçak kazasının ardından 1980 yılında görevimden istifa ederek emekli oldum.
- Kaza nasıl olmuştu?
- Görev uçuşundan dönüyordum. Kuleden iniş izni almıştım. Birden önümde kalkış yapan bir jet belirdi. Kule hata yapmış, aynı zaman diliminde hem kalkış hem iniş yapan iki jet uçağına izin vermişti. Çarpıştık. Fırlatma kolunu çektim. Ağaçlık bir sahaya düştüm. Geceyi bir ağacın altında geçirdim. Kurtarma ekibi gün ışıyınca bana ulaştı. Kazada üç silah arkadaşım şehit düştü.
- Sonra?
- Emekliliğimi istedim. Bir süre geçti. 12 Eylül döneminin Ege Ordu Komutanı tarafından arandım. Komutan benden İzmir Belediyesi Karşıyaka Şube Müdürlüğü görevini almamı rica etti. Kabul ettim. Bu görevim sırasında halk beni tanımış, Karşıyaka’ya verdiğim hizmetlerden memnun kalmıştı. 1984 yılı yerel seçimlerinde aday oldum. Karşıyaka Belediye Başkanlığı görevine seçildim. Bu görevim 1989 yılında sona erdi.
- Göreviniz sırasında Girne Bulvarı'nın girişine tarihi anıt niteliğinde bir top yerleştirdiniz. Karşıyaka’ya böyle bir anıtı dikmek nereden aklınıza geldi?
- Bir defa ben bir askerim. Türk tarihini çok okudum. Tarihe meraklı, çok okuyan bir kişiydim. Karşıyaka Şube Müdürlüğü görevim sırasında Foça Açık Cezaevi arazisi içinde eski bir top bataryası olduğunu öğrendim. Dört topluk bir batarya körfeze hakim bir noktada duruyordu. İzmir’in işgal edilmesinin önlenmesinde katkı sağlamış bir gazi topun dağlarda atıl kalmasına gönlüm razı olmadı. Raylar üzerinde 360 derece dönebilen, yan parçalarıyla o günlere kadar eksiksiz gelebilmiş bir topu İzmir’e kazandırmanın önemli olacağını düşündüm.
- Topun getiriliş hikayesini anlatır mısınız?
- Bataryanın 180 ton ağırlığındaki en büyük topunu Karşıyaka’ya getirme yönünde girişimde bulundum. Karşıyaka Şube Müdürü olarak tonu bir liradan, Hazine’ye 180 lira ödeyerek topu satın aldım. O bir antikaydı. Sahip çıktım. Türk milleti olarak Birinci Dünya Harbi'nde sekiz cephede savaştık, 375 bin şehit verdik. 375 bin şehidin kemikleri sekiz cephede toprakların altında çatılmış silahlar gibi yatıyordu, nöbet bekliyordu. Nitekim İstiklal Harbimizi kazandıran da onların ruhlarıydı. Türkiye’de Birinci Dünya Savaşı Şehitleri için bir anıt yapılmadı. Döneminde vazifesini yerine getirmiş, İzmir’in işgal edilmesini önlemiş bir topun Karşıyaka’da sergilenmesi kadirşinaslık örneği, İzmir’in sahip çıktığı tarihi bir antika değer olacaktı.
- Topun Karşıyaka'ya getirilişi oldukça zahmetli olmuştur.
- Gazi topu Foça Yarı Açık Cezaevi'nin en yüksek tepelerinden binbir zorlukla aşağıya indirdik, günlerce sürdü. Görenler hayret ediyordu. 70 yıl dağın tepesinde kalmış, kimsenin dikkatini çekmemiş. Biz ortaya çıkartınca kıymeti anlaşıldı. Girne Bulvarı'nın girişine, şimdiki Yunuslar’ın bulunduğu yere yerleştirdim. Bakımını da yaptırdım.
- Tarihi anıt niteliğindeki bu topun yerleştirilmesine karşı çıkanlar oldu.
- Bir kısım çevreler bu durumu anlamak istemedi karşı çıktı. Top büyük ilgi gördü. Öğrenciler, İngiliz, Alman heyetleri ziyaret etti. Ancak bazı gazetelerde, topun sergilenmesinden rahatsızlık duyan, kaldırılmasını isteyen yazılar da yayımlanmaya başladı. Direndim. Topun etrafını Selçuklu dönemi sütunlarla süslemek istiyordum yarım kaldı. Topun götürülmesine üzüldüm. Gazi topun Karşıyaka’ya dikilmesi Karşıyaka Belediye Başkanlığı görevimin en heyecanlı ve en hazin hatırasıdır.
- Tarihi top sökülerek Karşıyaka'dan götürüldü...
- Bu görevden ayrıldıktan sonra Karşıyaka Belediyesi'ne ait olan topu, Kenan Evren yasal olmayan prosedürleri kullanarak İstanbul’a götürdü. Top önce Bornova Topçu Tugayı'na, oradan da İstanbul Harbiyedeki Askeri Müze'ye götürüldü. Götürülmesi İzmir için kayıp olmuştur. Top halen Harbiye’deki Askeri Müze önünde, Seyit Onbaşı’nın heykeli ile birlikte sergilenmektedir. Seyit Onbaşı’nın böyle bir topa (215 kilye) 275 kilogramlık top mermisini taşıdığı anlamı verilmeye çalışılsa da Seyit Onbaşı'nın topu başkadır.
- Bu tarihi topun öne çıkan özelliği neydi?
- 13 Mayıs 1919 günü Iron Duke zıhlısında Müttefik Devletler temsilcileri ve harp gemileri komutanlarının katıldığı toplantıda İzmir’i işgal planı belirlenmişti. Söz konusu top, uzun ve önemli bir savunma görevinin ardından İngilizler tarafından işgal edilen Karaburun ve Kösten adası, Yunanlılar tarafından işgal edilen Sancakkale gibi, Fransızlar tarafından işgal edilen Urla ve Foça tabyalarına dahil "gazi top"tu.
***
"Birinci Dünya Savaşı Şehitlerine Saygı Anıtı" projesinin mimarı, heykeltraş Ersin Oylu’ya topun hikayesini sorduk.
- Ersin Bey, topun dikilme düşüncesi nasıl oluştu, gelişmeler nasıl oldu?
- İzmir, İstiklal Harbimizin bittiği yer olduğu için bir anıt dikmenin doğru olacağını düşündük. Top standart değildi. 180 ton ağırlığında, 360 derece dönebilen, altı kişiyle idare edilen, heykelvari bir toptu. Birinci Dünya Harbinde Sakız’ı bombalamış bir toptu. Menzili uzundu.
İsmini okuttuğumuzda adının “Şişman Martha” olduğunu öğrendik. Karşıyaka’ya çok yakışmıştı. Osmanlı parasıyla alınmış, hibe olmayan bir toptu. Çevre kompozisyonunu hazırladık. Bende bulunan Selçuklu dönemi iki sütununu da yerleştirecektik.
Topu yerleştirdik, ancak namlusunu hangi yöne çevirirsek çevirelim basın karşı çıkıyordu. Körfez'e çevirdik, "Yunanistan’a ayıp olur" dediler. Girne’ye çevirdik, “Olmaz” dediler. Sonunda kaldırdılar. Bu sebeple tarihi bir antika topu İzmir kaybetmiş oldu. Az daha hurdaya çıkarılacaktı. Neticede hikayesi acı oldu. Bir grup kişiliksiz basın mensubu İzmir’i bu tarih anıtından yoksun bıraktı.
***
Nevzat Çobanoğlu’nun verdiği anlattıklarıyla Birinci Dünya Savaşı döneminde İzmir Körfezi'ni savunan Foça bataryasının varlığı hakkında bilgi sahibi oldum. Devamında Menteş, Uzunada, Yenikale, Kilizman ve Mordoğan bataryalarının varlığı ortaya çıktı.
Emekli Hava Pilot Albay Nevzat Çobanoğlu’nun asker ve belediye başkanı olarak Karşıyaka’ya yaptığı büyük hizmetleri unutmuyor, aziz hatırası önünde saygıyle eğiliyor, rahmetle anıyoruz.
1- Alman tercüman Hans Springer, projenin mimarı heykeltıraş Ersin Oylu - 1982 Karşıyaka
2- Foça'daki bataryanın en büyük topu. Çanakkale'de Koca Seyit'in hatırasını temsilen Harbiye’deki Askeri Müze'de sergileniyor. İzmir'den götürülmeseydi daha doğru olurdu...