Kategori: Kent-Yaşam yazıları
-
Turunç’a AB vizesi…
Elinizi çabuk tutun. Çok kısa bir süre sonra AB vizesi olmadan giriş yapamazsınız. Çünkü İngilizler Didim’den sonra, önce Marmaris İçmeler’i ardından da Turunç’u artık ele geçirmiş. Onlarca ev ile arsanın yanında barlar, kafeteryalar artık onların. Doğal olarak gelen İngiliz turistler de o mekanları tercih ettiği için, bizimkilere kepenk indirmek düşmüş. İngilizler her türlü ticarete yatkın…
-
9 Eylül’de İzmir’e bayrağımızın ilk çekildiği nokta
9 Eylül’de İzmir’e bayrağımızın ilk çekildiği nokta Kadifekale Yangın Kulesi Bugünkü idari bölünüşe göre Konak ilçesi sınırlarında büyüdüm. 1984 yılında Konak ilçesi kurulmadan önce bu kesim has İzmir, Öz İzmir’dir. Bugün Agora ören yerinin doğu sınırında 1980’de teröristlerin yaktığı Misak-ı Milli İlkokulu’nda okudum. Sonra İzmir Ticaret Lisesi’nde öğrenim gördüm, ki Konak ilçesi sınırlarındadır. Dolayısıyla İzmir…
-
Yastığımın altında…
Çankaya ışıklarına varmadan önce şimdi çamaşır mağazasının bulunduğu binada Şafak Kundura vardı. Babam ile birlikte mağazaya girdik, çevremize bakındık, yanımıza bir tezgahtar yaklaştı, bizi buyur etti. Babamın maaşı 500 lira. Bilmiyorum, o dönem için nasıl bir para, ama sanıyorum; büyük bir para değil. Çünkü babam benim beğendiğim ayakkabıların fiyatını soruyor, aldığı yanıtlar karşısında yutkunuyor, yutkunuyordu.…
-
Gün 9 Eylül… Sabah saat 08.00…
Kurtuluş Savaşımızda iki 9 Eylül vardır. Biri 9 Eylül 1921, ikincisi 9 Eylül 1922… Birincisi Sakarya Meydan Savaşı’nda Yunan ordusunun yenilip geri çekilme sürecine girdiği gündür. İkincisi düşmanın Anadolu topraklarında binbir cinayet, zulüm, yangın ve sefalet bırakarak perişan bir şekilde ters yüzü geriye döndüğü gündür. Düşman’ın 26 Ağustos’tan beri bir çok yenilgiye uğrayarak 30 Ağustos’ta…
-
Anıtın heykeltıraşından Atatürk ile ilgili anılar
Yazılarımda İzmir’in unutulmuş köşelerini, mekanlarını anlatmaya çalışıyorum. Bu kez çok uzağımızda olmayan ve hepimizin önünden ya da arkasından mutlaka geçtiği İzmir Atatürk anıt heykelini anlatacağım. Bu heykeli ilk defa 1968 yılında, bir 9 Eylül kutlamasında gördüğümü hatırlıyorum. Memleketten teyzelerim ziyarete gelmişti. Cumhuriyet Meydanı’ndaki resmi törenleri seyrettikten sonra akrabalarımızla birlikte bir İzmir kayığı kiralamıştık. Kayıkla günümüzdeki…
-
Türkiye’nin ilk ve tek sokak asansörü İzmir’dedir
Sanıyorum 1992 yılının Eylül ayıydı. Yeni Asır Gazetesi’nin acar muhabirlerindendim. Gazetemizin kültür-sanat sayfası editörü ve köşe yazarı Yaşar Aksoy bana seslendi: “Alaattin, Karataş Musevi Hastanesi’nden bir kaç resim çekiverir misin? İki muhabir arkadaşımızı gönderdim, ama hastane içinde, koridordaki Nesim Levi Bayraklıoğlu’nun büstünün resmini çekememişler. Büst mermerden, arkadaki duvarda mermer olunca fotoğraf makinalarıyla çekim ayarlarını tutturamamışlar…”…
-
İzmir’in Dönertaş’ı dönmezse…
İzmir’in “unutulmuş yüzünü” sizlere anlatmayı, fotoğraflarla göstermeyi kendime iş ve görev edindim. Geçen gün eski muhitim Anafartalar Caddesi Keçeciler yöresindeki çocukluk arkadaşım, çarşı esnafından İsmail Cirit’i ziyaret etmiştim. Oradan da az ötesindeki Hatuniye Cami (1625) ve Tilkilik semtine uzandım. Çocukluğumda buz gibi su içtiğim, iki yıl önce Büyükşehir Belediyesi’nce onarılan Dönertaş Sebili işliyor mu, yoksa…
-
Akdağ’ın güzellikleri
Haziran ayında Alaçamlar’a gerçekleştirdiğimiz gezinin üzerinden iki ay geçmeden bu kez kendimizi Akdağ’da bulduk. İyi ki gitmişiz, çünkü son haftalarda İzmir’in sıcağı artık dayanılmaz bir duruma geldi. Hafta sonu iki gün de olsa uyku tulumuyla yattık çadırların içinde ve yaklaşık 2 bin metrede. Ekibe yeni bir arkadaşımız katıldı. Meslektaşımız Uğur İşven, gidiş-dönüş 810 kilometre yol…
-
Çakıcı Efe’nin namaz kıldığı camide domates yedim
Önceki yazımda sizlere Konak Aliağa Camisi yanındaki meçhul tünelden söz edip ilgilileri ve yetkilileri göreve davet etmiştim… Bu defa da size meşhur Çakıcı Efe’mizin bayram namazı kılıp imamına 25 altın bağışta bulunduğu İzmir camisinin yerini ve özelliğini anlatacağım… Aliağa Camisi önünden vurun kendinizi Osmanlı İzmir’inin gizemli sokaklarına, biraz rampa çıktıktan sonra Çankaya ile Eşrefpaşa semtlerini…
-
Kale’den Kemeraltı’na tünel mi var?
“Konak Camisinde Kütahya çinileri” başlıklı ilk yazıma görüşleriyle katkıda bulunan sitemiz yazarları Sayın Yaşar Ürük’e ve Sayın Orhan Beşikçi’ye teşekkür ederim. Değerli Yaşar Ağabey’in İzmir İzmir ve Karşıyaka Karşıyaka dergilerindeki kent fotoğraflarını ve değerli araştırmalarını takip ediyorum… Orhan ağabey mi?.. Sanıyorum üç yıl oluyor Basmane Altınpark Meydanı’nda 500 yıllık çınar ağacını kurtarmak için nasıl çırpındığını…
-
Konak Camisi’ndeki Kütahya çinileri
Aralıksız olarak İzmir gazetelerinde 26 yıldır muhabirlik yapıyorum. Bu süreçte İzmir ve çevresinde meydana gelen yüzlerce olayın canlı tanığıyım. Ayrıca bu olayları geleceğe taşıyan sayısız fotoğrafı da çeken kişiyim. Bugün İzmir’de bir çok salonun duvarlarını süsleyen, eski İzmir fotoğraflarını çeken kişi ile de arkadaştım. Foto Cemal Alkış, Allah rahmet eylesin, Hatay İlahiyat Fakültesi Sokağı’nda oturuyordu.…
-
Avşar ve Kapıkırı köyleri
Muğla’nın dünyaca ünlü Bodrum ilçesine son gittiğim tarih 1997… Ben Bodrum’u hala kıyıda pansiyonları, önünden geçen küçük bir yolu, deniz kıyısında kahveleri var. Sanıyorum ve o haliyle düşünüyorum. Yanıldık doğal olarak. Kıyılar yatlara açılmış, insanları denizden koparmışlar, bana göre garip bir durum oluşmuş. Gürültülü bir Bodrum çıkmış ortaya. Ayrıca adım başı otoparklar dolmuş, yerin altına…