Kategori: Işık Teoman
-
Kardeş şehir Bakü
Azerbaycan’ın başkenti Bakü 1985 yılından beri İzmir’in kardeş şehri. İzmir’in pek çok yerinde, Bakü Parkı, Haydar Aliyev Caddesi gibi isimler ile karşılaşıp duruyoruz. Merak bu ya, çok gitmek istedim Bakü’ye. Biletler yaz sezonunda çok pahalıydı, sonbahara doğru iyice ucuzladı. Tek sorun uçaklar gece kalkıyor ve üç saatlik yolculuktan sonra sabaha karşı Bakü’ye ulaşıyorsunuz. Sadece yorgunluk…
-
Bir sevdadır Ayancık
İnsanın eşinin Karadenizli olması aslında büyük bir şans. Ben de yaklaşık on altı yıldır o şanslılardan biriyim. Karadeniz’e gidiyorum, geziyorum, yürüyorum, yüzüyorum, dağlarına çıkıyorum, şelalerinde serinliyorum, ormanlarında nefes alıyorum. Karadeniz’i bir uçtan bir uca, Batum kapısına kadar gezdik, girip çıkmadığımız yayla kalmadı. Tarihi mekanları ise ihmal etmedik, mağaralarına girdik, milli parklarında oksijene doyduk, Sümela Manastırı’nı…
-
Baharda yayla keyfi
Övgüyle söz edildiği için birkaç yıl önce merak edip, bir hafta sonu, arkadaşlarımla birlikte Denizli’nin Bağbaşı Yaylası’nda konaklamıştık. Kış mevsimine rastladığı için kar diz boyundaydı, hava oldukça soğuktu. Odun sobasını sabaha kadar yakmıştık, yanımızda getirdiğimiz kırmızı şarabı soğuk havanın da etkisiyle olsa gerek, kısa sürede tüketmiştik. Kış mevsiminde Bağbaşı Yaylası’nın farklı bir güzelliği vardı. Uçsuz…
-
Siyasetin devleri önseçimde yarıştı
Aday adaylık sürecinde yaşanan tartışmalar, hatta çirkinlikler öyle bir boyuta ulaştı ki, kimsenin kimseye güveni ve saygısı kalmadı; sosyal medyanın gündemi böyle. Biz dönüp 1989 yılına gidelim, devler ligine bir göz atalım. Bakalım neler yaşanmış, neler söylenmiş, kim kazanmış, kimler kaybetmiş. Neden devler ligi diyorum; çünkü dev siyasetçiler, usta siyasetçiler yarışmış 1989 yılındaki politik arenada.…
-
Karayoluyla Varna
2007 yılında Konak Belediyesi Halk Dansları Topluluğu ile bir haftalığına Bulgaristan’ın başkenti Sofya’ya gitmiştim. Türk parası pek kıymetli idi, bol bol harcama yapmıştık, ülke bize çok ucuz gelmişti. Bir lira verip karşılığında 4 leva almıştık, pek zengin dolaşmıştık yani. Eşime, dostuma o kadar çok hediye almıştım ki, görenler şaşırıp kalmıştı. Yaklaşık beş yıl sonra Halk…
-
Buda’dan Peşte’ye
Londra, Viyana, Sofya, Belgrad, Üsküp, Prag ve Budapeşte, gitmeyi, sokaklarında yürümeyi, yaşamın içinde olmayı hep arzuladığım bu kentleri doyasıya olmasa bile gezdim, dolaştım ve tadını çıkardım. Ziyaretlerim sırasında hep İzmir’i; Birinci Kordon, Karşıyaka, Güzelyalı ve Küçükyalı sahilindeki cumbalı evleri, Konak’taki eski yapıları düşündüm durdum. Yol, cadde, meydan ve sokak açmak için yıkılan tarihi yapılar gözümün…
-
Kabak tadı vermeden
Kabak Koyu’nun adını yıllardır duyarım, Kelebekler Vadisi’nin de. Ama gidemedim hiç. Nedenini bilmiyorum, gidemedim; yılların gezginiyim, ayıptır değil mi? Hiç aklıma düşmedi nedense. Kızımız Ezgi Girne Amerikan Üniversitesi’nde eğitim görüyor, hem de çalışıyor. Yıllık izin yakalamış, “Tatili birlikte yapalım ama Kabak Koyu’nda” diye ısrar edince Ayşe ile birlikte harıl harıl Kabak Koyu’nda nerede kalırız diye…
-
Kalbim Prag’da kaldı
Hayalimde hep üç şehir vardı gitmek istediğim; Viyana, Prag ve Budapeşte. 2015 yılında Viyana’yı doya doya gezdik, gazeteci dostumuz İsmail sayesinde. Sonra sıra geldi Prag’a. Yıllardır kamplarda çadır kuran bir gezgin olarak ilk kez hostel deneyimimi Prag’da yaşadım. Meydanları, caddeleri, sokakları tarih kokan bir kent; eski mi eski bir şehir… Prag’a gitmeye karar verdim, otel…
-
Euro tavan yapmış neyime; aklımda zeytin fidanı…
2000 yılında Yunan hükümetinin verdiği iki günlük vize ile ilk kez Çeşme’den Sakız Adası’na geçiş yapmıştım, hem de davetli olarak. Konak ve Sakız belediyeleri arasında “Ege’de Barış ve Dostluk Bisiklet Turu” adı altında düzenlenen etkinliğe katılmıştım. Giderken yanımda bir beyaz güvercin bir de zeytin ağacı götürmüştüm. Beyaz güvercini belediye başkanıyla birlikte uçurmuştuk, zeytin ağacını da…
-
Gordion’dan Sivrihisar’a
Sessiz ve sakin sokaklarından geçiyoruz, ayakta kalan eski yapıları hüzünle izliyoruz, Arnavut kaldırımlı taşlardan yürüyoruz. Sivrihisar’ı geride bırakarak İzmir’e dönüyoruz, ama aklımız Gordion Antik Kenti’nde… Yıllarca Ankara’ya gidip geldim karayoluyla, her seferinde Polatlı civarında o sarı renkli işaret levhasına gözüm çarpardı. İlgimi çeker, ama direksiyonu nedense kırmazdım levhaya doğru… Geçtiğimiz hafta yolumuz yine Ankara’ya düştü,…
-
Türkiye’nin Alpleri: 1700 metrede şömine keyfi
Canınız İsviçre Alpleri’ne gidip kayak yapmak istese, öncelikle bir pasaportunuz olacak. Pasaportunuz yoksa çıkartmak için yüzlerce lira ödemeniz gerekecek. Yeşil değilse, vize peşinde koşturacaksınız, yine yüzlerce Euro ödeyeceksiniz. Bir tur firması ile anlaşma yapacak, cüzdanınız boşalacak, nihayet hedefinize ulaşacaksınız. İş bununla kalmıyor tabii. Daha kayak takımı satın alacak veya kiralayacaksınız. Belki çok keyif alacaksınız ama…
-
Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nın son ustaları…
Fotoğraflar: Atilla Özdemir Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri devam ettirmeye çalışan son ustalarla söyleşmek ve fotoğraf çekmek amacıyla fotoğraf sanatçısı Atilla Özdemir ile Altınpark’taki tarihi fırında buluştuk. Kalaycılar, hallaçlar, bileyiciler, lehimciler, tenekeciler, akşam olunca kapının önünden geçen bozacılar, tahin pekmezciler, aşureciler, sokak sütçüleri, yağ satıcıları, pamuk helvacılar, macuncular, kızarmış ayva satıcıları. Gözümün önünden…