Kategori: Saadet Erciyas
-
Fakir Babasının Son Dileği
İzmir geçtiğimiz hafta sonu değerli bir işadamını ve hayırseverini yitirdi. Birçok gazetede Sayın Zorlu’nun vefatı “Fakirler babalarını yitirdi” başlıklarıyla yer aldı. Ne kadar doğru bir başlık… Mazhar Zorlu’nun 57 yıl önce kurduğu İzmir İl Fakirleri’ne Yardım Derneği, gerçekten de babasını yitirmiş evlatlar kadar mahzun…Tanrı, böylesine güzel bir çabanın temellerini atıp, bugünlere getiren insana cennette güzel…
-
İzmirlilerin açık kürsüsü : Rekor
Internet’te “İzmirliler için açık kürsüsü” başlığıyla yayınını sürdüren Rekor sitesiyle yaklaşık 5 yıl önce tanıştık. Sorunlara bakış, İzmir konuları, genel konular, kültür sanat, köşe yazıları gibi bölümleri var sitenin. Rekor, sitenin “Neden Rekor” bölümünde belirtildiği gibi, 1945 ve 50’li yılları arasında Güzelyalı ve Göztepe semtinde tek nüsha olarak yayımlanan belki de Türkiye’nin haftalık ilk semt…
-
Eczaneden, semt danışma merkezine…
Genç kadın polen alerjisinin doruk noktasında hapşırarak eczaneye gider. Uzun yıllardır alışveriş ettiği eczanenin sahibine selam verir, hatırını sorar. Sonra da acilen “Alerjim tuttu, tedbirsiz çıkmışım. Alerji hapımı alacaktım. Ama önce bir kağıt mendil almam lazım” der. Eczanenin sahibi biraz somurtkan bir hanımdır, genç kadın, “Belki canı sıkkındır” diye düşünür. Sıkıntıdan terlemiş, bir yandan gözleri…
-
Hala Bir Çiçek Yeter
O yalnızca kendi çocuklarının “süt annesi”. Sözde değil, gerçekten de süt annelik yapmış. İki eltisiyle aynı zamanda doğum yapan “Sütanne”, eltilerinin sütü az gelince minik kızları da emzirmiş kendi evlatlarıyla birlikte. Ondan sonra yenge adı, yerini “Sütanne”ye bırakmış. Bu söz öyle yakışmış ki ona, zaman içinde “beni Sütanne emzirdi, onun huyundan almam normal” demek bir…
-
Çiçekçiler grev yaparsa ne olur?
Hepsi tek tip giyinmiş gibi. Başlarında kenarı oyalı çiçekli yemeni, üzerlerinde yün bir yelek, altlarında beli lastikli çiçekli pazenden şalvarlar. Yelekler şalvarın içinde olacak mutlaka. Ayaklarında ise yün patiklerle giyilmiş, önü açık terlikler. Tabii saçlardaki sarı röfleleri de unutmayalım. Onlar İzmir’in, yeşil standları önünde satış yapan çiçekçi kadınları. Kimisi kızı, kimisi oğlu kimisi de eşiyle…
-
Çığ gibi büyüyecektik, bir baktık ki eriyivermişiz…
İki gün sonra 23 Nisan. Yalnız bizim çocuklarımız değil, bayramımızdan haberdar olan tüm dünya çocukları akın akın bu günü kutlamaya geliyor ülkemize. Ülke genelinde olduğu gibi kentimizde de her 23 Nisan coşkuyla kutlanıyor. Karşıyaka Belediyesi ve Gaziemir Belediyesi yıllardır bu bayram için ?geleneksel hale gelen? şenlikler düzenliyor. Çalışmalar, yazışmalar aylar öncesinden başlıyor. Yurt dışından gelen…
-
Kampanyaları bırak, etikete bak…
Son zamanlarda hanımların alışveriş sohbetlerinin içerikleri değişti:. “Fiyatlar bir inmiş ki sorma, yarı yarıya, kredi kartın varsa 10’a bölüyorlarmış. Eğer iki tane alırsan üçüncüsü de bedava…” Peki, kaç para? İşte burada duruyoruz. Çünkü ürünün fiyatını görebilene aşk olsun. Kurumsallaşmış büyük marketler bu konuda duyarlı. Ürünün TL. ve YTL. cinsinden fiyatı raflarda rahatlıkla bulunuyor. İş mağazalara…
-
Vatan uğruna yitirilmiş hayatlar albümü
İzmir Şehit Aileleri İnsan Hakları ve Yardımlaşma Derneği geçen yıl bir albüm yayımladı. Gülistan’dan Bir Demet Gül adında. Albümün sayfalarını karıştırmaya başladığınızda, “Bu doküman, keşke bir ajansın model katalogu olsaydı” diyorsunuz. Birbirinden yakışıklı 400’ü aşkın genç kardeşimizin en özenli fotoğrafları var albümde. Albümde yer alan gençlerin çoğununun adresi aynı: Kadifekale Şehitliği. Bu fotoğraflar arkalarından göz…
-
Bu posta, aslında hepimize geldi
İki gün önce Kent-Yaşam haber bilgi sitemize gelen bir mailde şunlar yazıyordu: “Kendi sınırlı imkanlarıyla yapmış olduğumuz çalışmalarımız ve güzel ülkemizin aydınlık yarınları için vermiş olduğumuz zorlu mücadeleye destek olmak için lütfen; http://www.yigityolu.com/yigityolu linkini tıklayınız. Biliyoruz ki tek çiçekle bahar gelmez ama sizin desteklerinizle çalıştığımız bölgede baharın müjdecisi olmaya adayız. Saygılarımızla… Rıdvan Sadık, Yiğityolu Köyü…
-
Simit saraya taşındı
Öğlen ayaküstü atıştırmalarının, ikindi saatlerindeki çay keyiflerinin vazgeçilmez yoldaşı gevrek. Öğrencisi, memuru, iş kadını özellikle de çocuklar için, mis gibi susam kokulu, çıtır gevrek her daim makbul bir yiyecek. Gevrek, yıllar önce; çoğu göç edip bu kente gelmiş çocukların zabıtadan kaçırabildikleri tezgahlarında ya da nasıl taşıdıklarını hala çözemediğim başlarının üzerindeki bir bez parçasının üzerindeki tepsilerde…
-
Pes etmek yok!
Zeliş 17, Adile 23 yaşında iki güzel genç kız. İki kardeş, küçük yaşlarından başlayarak bir matbaanın mücellithane bölümünde çalışıyor. Aileleri Mardin?den İzmir?e göçeli 11 yıl olmuş. İzmir?den önce Bursa?da domates tarlalarında, daha sonra Ödemiş?te pamuk tarlalarında çalışmışlar aile boyu. 11 çocuklu ailenin 6 kız, 5?i erkek çocuğundan ikisi Adile ile Zeliş? Zeliş, geçenlerde yanımıza gelip,…
-
İş deneyimi üniversitede de kazanılabiliyor
Hepimizin çevresinde üniversiteye ilk girişte başarılı olamamış onlarca genç var. Çoğunun hedefi ?bu kez? ne olursa olsun bir üniversiteye kapağı atmak. Oysa gazetelerin insan kaynakları eklerine baktığınızda artık ?sadece bir üniversite bitirmiş olmanın yeterli olmadığını görebiliyorsunuz. İşe başvurularda yüksek lisans, doktora seçenekleri, iş ya da organizasyon deneyimi, birkaç yabancı dil sorgulanıyor. Yani ekmek aslanın midesinde…