Kategori: Saadet Erciyas

Gazetede bir ilan: “Deprem artık küçük bir ayrıntı” diyor kocaman puntolarla. Belli ki yaptıkları binalara çok güveniyorlar. Birici derece deprem bölgesinde yaşadığımız kentteki üniversitenin inşaat bölümü öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Ayhan Nuhoğlu ise, “Ancak kendi yaptığım evde huzurla ve güvenle oturabilirim” diyor. Geçtiğimiz aylarda yaşadığımız depremlerin ardından biliyorsunuz, pek çok evin duvarlarında, taşıyıcı kolonlarında…

Bu haftaki öykümüzün kahramanı 80 yaşlarında, son derece dinç, aklı başında yaşlı tonton bir amca. Amcamız Şirinyer’deki şirin evini satmaya karar veriyor. Tek başına bu işlerle ilgilenecek zamanı olmadığından, bölgeyi tanıyan bir emlak komisyoncusuna gidiyor ve evini satmak istediğini söylüyor. Emlak komisyoncusu, “Evin satış işlemleriyle ilgili bir vekaletname alalım da sizi uğraştırmayalım” diyerek yaşlı amcamızla…

Sütanneyi ziyaret için Ege’nin tanınmış, özel bir sağlık hastanesindeyiz. Yıllardır kentimizin özellikle varlıklı kişilerinin bir numarası olan hastanenin girişinde bir tartışmaya tanık oluyoruz. Özel anlaşmalarla, devlet hastanelerinde çalışan hekimler bildiğiniz gibi bu özel kuruluşlarda ameliyat ya da anjiyo tarzı operasyonlarını gerçekleştiriyorlar. O yüzden bu özel hastane, bizim sütanne gibi Bağ-Kur, SSK hastalarını da ağırlıyor odalarında.…

Televizyonlarda hoş bir reklam yayımlanıyor son zamanlarda. Çocuklu bir aile belli ki hafta sonu için doğal gıdalardan tüketebilecekleri, doğal bir mekana gidiyorlar. Ailecek, yeşillikler içinde sunulan, “doğal köy yoğurdu”yiyorlar. Aslında burada, “yediklerini sanıyorlar” demek daha doğru. Doğal ortamın, “kurnaz” işletmecisi köylü kadın da, müşteri memnuniyeti için onlara açıklamada bulunuyor. Bu lezzetli yoğurdu nasıl yaptığını, sütü…

Belediye otobüsüyle seyahat edenlerin sık sık duyduğu, hatta kullandığı klasikleşmiş cümleler vardır: “İlerleyelim beyler”, “Arkalar bomboş”, “Şimdiki gençler böyle, kalkıp bir yer vermiyorlar”… Sabah okula, işe giderken, akşam okuldan, işten dönerken, yani “zirve saatlerde” sık sık duyardınız bu sözleri. Artık sadece “zirve saatlerde” değil, neredeyse günün her saatinde duyuyorsunuz. Dün de Konak’tan Üçkuyular yönüne gitmek…

Son kullanım tarihini bir hafta geçmiş olan iki kutu yumurtayı, çöpe attığımızı söylediğimde İzmir Yumurta Üreticileri Birliği Başkanı Derya Pala bir yumurta üreticisi olarak güldü ve hemen ekledi: “Tedirgin olmanız konuyu bilmemenizden, ama yumurta yapısı gereği çabuk bozulan bir ürün değil, taze yumurtayı dolapta üç aya kadar saklayabilirsiniz. Bozuksa kırdığınızda kokar zaten.” Çok sevmemize karşın…

Özel dersanelerin bir araya gelerek kurduğu Özel Dershaneler Birliği’nin internetteki sitesine göre İzmir’de birliğe kayıtlı olarak etkinlik gösteren 25 dershane bulunuyor. Oysa sadece Alsancak’taki kocaman tabelalı, reklam panolu dershanelerin sayısı neredeyse bu sayının yarısı kadar. Kapısında dershane yazan kurumların yanısıra, bir de özel bürolarda ders veren yerler var. Çocuklarını hafta sonu dershaneye, hafta içi birkaç…

Dünya Kadınlar Günü, sevgililer günü, yılbaşı, anneler günü, babalar günü kadar ticarileşemediğinden olsa gerek, şimdilik alçak gönüllü ve ağırbaşlı etkinliklerle kutlanıyor. Öyle vitrinlerde filan “Kadınınızı unutmayın”, “Kırmızı renkli Dünya Kadınlar Günü çamaşırları geldi” yazıları görülmüyor. Özel asetat kutular içinde, “Kadınlar günün kutlu olsun bir tanem” yazılarıyla süslü güller de yok piyasada. Yani bugün erkekler için,…

71 yaşında olmasına karşın, 29 Şubat’ta doğduğu için yaşını soranlara “Ben daha 18 yaşındayım” diyen, gerçekten de gönlü 18 yaşındaymış kadar genç ve uçarı Sütanne’mizin hastalandığını duyunca, telaşla ziyaretine gittik. “Hayırdır Sütanne, sen kolay kolay yatmazdın” dediğimizde, “Özürlü kartı alacağım diye yollarda kalıyordum, sormayın” diye yanıtladı bizi. Başta da dedik ya, bizim Sütanne, 71 yaşındadır…

Çalışan kadınlar için yemek yapmak, hele mutfağı da seviyorsanız çoğu kez özlenen birşeydir. Eviniz mis gibi biber dolması, kek, börek koksun istersiniz zaman zaman. Evde kaldığım zamanlarda yaptığım pratik bir börek var benim. Bayat ekmekli ıspanak böreği. Ispanakları yıkayıp, bayat ekmekle mutfak robotunda ufalıyorsunuz, içine bir yumurta, biraz zeytinyağı, süt, varsa peynir ve biraz da…

İşsizlik, ülkemiz gündeminden hiç inmeyen, acil çözüm bekleyen bir sorun. Özellikle “vasıfsız” dediğimiz kadınlar için iyi bir iş bulup, para kazanmak, eline ekmek almak günümüz koşullarında oldukça zor. Çevremizdeki pek çok ev kadını, yine de boş durmuyor, kurslara gidiyor, örgü dantel örüyor, boncuk yapıyor. Ama en büyük sorun bunları pazarlayabilecek ortamlarının olmaması. Elbette bir de…

Dört yıl önce doktordan panikle ofisimize geldiklerinde, “Abla, Emekli Sandığı’ndan yararlanabiliyorsun, şanslısın. Ya Ege Üniversitesi’ne ya da Dokuz Eylül Üniversitesi’ne gitmelisin, mutlaka. Olabilecek en kötü olasılık kanser. Ama erken teşhis işe yarar. Haydi vakit yitirmeyelim” demiştik. Ne yazık ki, tayinleri Alaşehir’den İzmire çıkan kuzenimiz, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gittiğinde istatistiklere veri olacak süreç…