Kategori: Osman Akbaşak

  • Burası Ulus Dediler – Ali Balkız

    Burası Ulus Dediler – Ali Balkız

    Bir yıl arayla Ali Balkız’ın ikinci romanı üzerine yazmak gerçekten güzel oldu. “Büyümek İstedim” bittiğinde, bütün okurlar, “Bu konu burada bitmez” demiştik. Gerçekten bitmedi… Roman mı devam etti, masal mı, destan mı? Okuyanlar karar verecek. Gollik Ali kaldığı yerden devam ediyor yaşam yolculuğuna. Ancak bu kez köyünden çıkmış, en büyük hayali öğretmen olma yolunda Malatya…

  • Hande Baba Öyküleri ve Edebiyat Örgütçülüğü

    Hande Baba Öyküleri ve Edebiyat Örgütçülüğü

    Bugün bir öykü yazarı olan Hande Baba’dan söz edeceğim. Kendi öykü kitaplarının yanında 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma’da yaşanan 301 kişinin yaşamını yitirdiği maden faciasından sonra birçok yazarı bir araya getirerek ortaya çıkardığı Ölüm Vardiyası adlı çok yazarlı öykü seçkisi var. Bu yazımın konusu yazarın son iki öykü kitabı ve “Ölüm Vardiyası” Korkunun Kokusu  2018…

  • Çöp – Kentin Efsanesi / Gönül Çatalcalı

    Çöp – Kentin Efsanesi / Gönül Çatalcalı

    Zor iştir iyi yazar olmak, her yazdığınızda bir önce yazdığınızı aşmalı en azından asla gerisine düşmemelisiniz. Gönül Çatalcalı’yı ilk romanından bu yana izliyorum. Bütün romanlarını dikkatle okudum. Öykü kitaplarını bir yana bırakıyorum, elbette onların yeri başka ama bugünkü yazımın konusu yazarın romanları. Hiçbir romanı için bu diğerinden geridedir demem, diyemem ama kesinlikle her romanında kendisini…

  • İki kısacık ama çok değerli roman…

    İki kısacık ama çok değerli roman…

    “Balatlı Despina Thiya ve Yetimleri” – “Tamama – Pontus’un Yitik Kızı” Bazı kitaplar vardır, tarihin en değerli tanıklarıdır. Elbette bu tanıklıkların gerçekçi olması, yanıltıcı olacak denli yanlı olmaması çok önemlidir. Aslında okurken gerçekçi ya da yanlı olup olmadığı yazarın biçeminden, olayların akışından anlaşılabilir. Son zamanlarda bu tür birkaç roman okudum. Bunların ikisinden söz etmek istiyorum.…

  • Bir yazar üç roman

    Bir yazar üç roman

    Barış İnce: Çelişki – Sarsıntı – Köksüzler Barış İnce son zamanlarda adı öne çıkan bir yazar. Gözüme ilk çarpan “Köksüzler” romanı oldu. Öncelikle bir dost önerisiyle, “Oku” dedi, “Seveceksin”… “Bir roman için çok kısa değil mi?” diyecek oldum, “Oylumundan çok derinlikli” dedi… Sözünü dinledim dostumun, aldım, hem de fazlasıyla… İlk iki romanını da alarak… “Madem…

  • Şima ve Zahit romanları üzerine – Hasan Özkılıç

    Şima ve Zahit romanları üzerine – Hasan Özkılıç

    Aslında bu yazı Şima romanı üzerine yazılacaktı, öyle de başladı… Konuştuğum dostlarım, “Mutlaka ‘Zahit’i de okumalısın” deyince, onları dinledim, iki romanı da okuduktan sonra yazmaya karar verdim. Önce Şima romanı… Çünkü henüz Nisan 2022 doğumlu, daha çok tazecik… Konusu ilgimi çekti. Kendisini terk eden karısını aramak için İran Azerbaycan’ına giden Behram’ın öyküsü. Bir yol romanı…

  • Anne Beni Bekleme – Hidayet Karakuş

    Anne Beni Bekleme – Hidayet Karakuş

    Bugün basım tarihinin üzerinden altı yıl geçmiş olsa da bana göre güncelliğini hiç yitirmeyecek bir romandan söz etmek istiyorum. Sevgili Hidayet Karakuş ağabeyimin “Anne Beni Bekleme” romanı… Ulusal Kurtuluş Savaşımızın son günlerinin ve Anadolu insanlarının bir Yunan askerinin gözünden değerlendirilmesi… Türünün ender örneklerinden biri olduğunu düşünüyorum. Girit’te Türkler’e karşı savaşırken ölen bir babanın oğlu yine…

  • Karaço

    Karaço

    Bugün roman konusuna girmeden önce sözü biraz Kurtuluş Savaşı tarihimiz çevresinde dolaştırmak istiyorum. Geçen hafta Adana’da okul arkadaşlarımla 52. tanışma yılı toplantımız vardı. Her yıl olduğu gibi çok keyifliydi, birbirimizi görmekten, anılarımızı paylaşmaktan mutlu olduk.  Dönüş yolunda Mersin, Konya derken yolumuz Başkomutan Tarihi Milli Parkı içindeki Dumlupınar’a düştü… Düşmez olaydı, içim kan ağladı. 1975 yılında…

  • İnsan Bir Gemi – Murat Cem Miman

    İnsan Bir Gemi – Murat Cem Miman

    İnsanlar anne babalarının, büyükannelerinin, dedelerinin nasıl, nerede yaşadıklarını hep merak eder. Çoğu zaman istekle dinlemeye, öğrenmeye çalışır. Hele çocuklukta tam bir masal tadındadır bu anlatılanlar. Hangimiz büyüklerimizin dizine yatıp, onların çocukluklarını dinleyerek, hayaller kurarak uykuya dalmadık ki… Büyüdükçe tadı azaldı mı? Birçoğumuz için tam tersi oldu, daha da meraklandık, sorduk, soruşturduk, araştırdık. İşte Murat Cem…

  • Komşu Duvarı – Vicdan Efe

    Komşu Duvarı – Vicdan Efe

    “Tambur Ağıtları” öykülerinden sonra bir kez daha Vicdan Efe ile karşılaşmak güzel oldu. Öncelikle “Komşu Duvarı” ismi okurda hoş bir etki bırakıyor. Galiba komşu sözcüğünü de komşu kavramını da özledik. Elbette bunu söylerken yaşı ellinin üzerinde olanlardan söz ediyorum. Yaşı kırk hele otuzun altında olanlar okuyorsa sanırım aklımdan geçenleri tam olarak anlatabilmem pek mümkün değil.…

  • Gördesli Makbule ve Demirci Akıncıları – Serra Menekay

    Gördesli Makbule ve Demirci Akıncıları – Serra Menekay

    “Eğer bir gün Yunan’ın eline düşecek olursam esir olmama müsaade etmeyeceksiniz, gerekirse beni siz vuracaksınız. Söz mü?”  Dünya kahramanlarıyla övünür, ama nasıl? Kimileri kırar, döker, uçar, kaçar… Kırıp döktüğüyle mutlu olur, bir kişi onlarca kişiyle başa çıkar, aralarından sıyrılır, kurtulur, bir başka yerde yine boy gösterir. Çoğunlukla bakışı insani değildir, bazen karşısına çıkanı sadece orada…

  • Maria Suphi – Bir Direniş Öyküsü

    Maria Suphi – Bir Direniş Öyküsü

    Kenan Karabağ’ın kaleme aldığı “Maria Suphi – Bir Direniş Öyküsü” belgelere sadık kalınarak yazılmış tarihsel bir roman. Dönem romanı da denilebilir hatta yaklaşık son yüz elli sayfa sadece on gün ve bu on günün getirdikleri üzerine… Konu başlığı bilindik, ayrıntıları pek bilinmeyen Mustafa Suphi ve yoldaşlarının Karadeniz’in karanlık sularında katledilmelerinin öyküsü. İlk sayfada son günden…