Kategori: Emel Akçay Uzun

  • Kadın dediğin…

    Ben bir kadınım. Fiziksel güçte bir adım gerideyim. Duygularımın adı var; sevinç, üzüntü, mutluluk, acı, heyecan… Farkındayım. Ben bir kadınım. Naifim… Kırılganım… Yine de içimde sonsuzluk gücü var. Saldırılara karşı kendimi korumak zorundayım, bazen de yardıma ihtiyacım var. Ben bir kadınım. Aileme, topluma, insanlığa katma değer sağlamak için bu dünyadayım. Üretmek, çoğalmak, çoğaltmak benim hamurumda…

  • Kasırga Birgi’de huzura dönüştü

    Uzun zamandır yol aldığım çemberi kapatmak zorunda kalmıştım. Bir devrin bittiği duyurulmuştu. “Yeni yaşama merhaba” demek üzere yola çıkmıştım. “Kasırga geliyor” haberleri herkesi evlerine kapatmıştı. Benim gönlümse gitmek istiyordu. Bildiğimi de yaptım. “Aydınlık Kızım” diye sevdiğim mezunum yeni yaşamımı kutlamak üzere beni Birgi’ye davet etmişti. Belki de daha çok yaralarımı sarmak istiyordu. 29 Eylül sabahı…

  • İzmir tarihindeki kıymetli öğretmen

    Yıllardan 1981, aylardan Eylül… Çok heyecanlıydım, biraz da korkuyordum. İlk defa sınıf arkadaşlarımdan ayrılmıştım. Artık ortaokula başlıyordum ve ilkokulumdan hiç kimse yoktu etrafımda. İzmir Özel Türk Koleji’nin Lütfiye Hanım Köşkü’nün önündeki tören alanındaydım. Çok kalabalıktı. Her zamanki gibi geç kalmıştık. Babam, sınıfımı bulamamıştı. Öylesine kalabalığın içinde durdum. Babam, kitaplarımı almaya gitti. Tören bitti. Herkes, öğretmenleri…

  • Amazon: Kendi özüne yolculuk

    Geçtiğimiz yıl eşim, Google Earth gezintilerinin birinde Datça, Bördübet’te ormanın içinde gizlenmiş bir yer keşfetti. “İnternet ve telefon çekmiyor. Yaşasın, çalışamayacaksın” diyerek ilk rezervasyonu büyük bir keyifle yaptırdı. Club Amazon’a vardığımızda eşimin cenneti bulduğunu anladık. 2015’in son bayram tatilinde yine soluğu Amazon’da aldık. Bir kez daha ne kadar doğru bir karar verdiğimizi düşündük. Büyük otellerin…

  • Taşlı tatil, taşlı bayram

    Yaz mevsiminin son ayına girmemize rağmen henüz tatil fırsatını yakalayamamıştık. Bayram, ailece bir tatil geçirebilmek için tek seçeneğimizdi. Yakın arkadaşımız Ninet, bütün kış boyunca arkadaşının ağabeyi Ata’nın Karaburun’daki yerini huzurun, lezzet ve keyifle bütünleştiği yer, diye anlatmıştı. Bu sefer uzun yola çıkacak halde değildik ve huzura, derin bir dinlenmeye hepimizin ihtiyacı vardı. Karaburun’un virajlı yolları…

  • İstediklerini bulmak…

    Benim okuma alışkanlığım ilginçtir. Evet, lisede başlayan bir okuma alışkanlığım var. Ancak tutkuyla bağlanabileceğim kitaplar ararım. Klasikleri okumak veya çok satan kitapları ele geçirmek gibi bir hırsım hiç olmadı. Bazen de aynı kitabı 11 kez okuyabilmek ya da her yıl tekrar hatmetmek gibi garip tavırlar içine giriyorum. Bugünlerde hayat 2 kitap çıkardı önüme. Şu ana…

  • “İnsan” gördüm…

    Biraz önce arkadaşım Aynur Özgür’e teşekkür mesajını e-posta yoluyla gönderirken gözyaşlarıma hâkim olamıyordum. Mutluluktan, minnettarlıktan ağladım, ruhum yıkandı sanki! Sonunda yazmaya tüm duygularımı sizlerle paylaşmaya karar verince biraz duruldum. Ağlamalarım durmaya yüz tuttu. Tüm bu duygusal karmaşa gibi duran başlangıç cümlelerimin sebebi çok özel bir insanı; Hüseyin Özer’i tanımış olmak ve birkaç saat önce havalimanında…

  • Gül-mek…

    Dün akşam kanımdan birileri ruhumu yaktı geçti. Çok üzgündüm. Balkona çıktım, martının keyifli uçuşunu seyrettim. Sonra aklıma güzel bir şeyler getirmeye çalıştım. Meditasyonlarımızın birinde ruhumun temizlenmesinde büyük emekleri olan Çin Tıbbı Uzmanı Aytuğ İzat, beynimin gülmesini istemişti. Dün akşam yine beynimin güldüğünü hayal ettim. Biraz rahatlamıştım. Sonra beynimin gülmesi fikri bana gül ağacını hatırlattı. Gül…

  • Eyvah, kocam beni aldatıyor!

    Gerçekten söylüyorum; kocam beni aldatıyor! Serdar, bir süredir benimle veya kızım İlay Zeynep ile ilgilenmiyor. Aklı sürekli başka bir yerde görünüyor. Dün gece yemek yiyorduk. Garip olaylar dizisine yenilerinin eklendiğini fark ettik. Bizimki, asla yemeğine ara verip yerinden kalkmaz, çalan telefona bakmaz. Bir baktık ki yerinden kalkıp duruyor. Garip, hem de çok garip! Serdar için…

  • “Beşeri ortamlarda bulunmak istiyorum”

    Kızım İlay Zeynep, artık 13 yaşında. Cümle kurabildiği ilk andan itibaren sarf ettiği boyundan büyük laflar, katlanarak güçleniyor. Bizlerin şaşkın, çaresiz yüz ifadesi ise anlamsız bir şekilde yüzümüze sanki bir maske gibi yapıştı kaldı. Geçen hafta, Cumartesi günü, kızım anneannesiyle birlikteydi. Telefonda Pazar günü ne yapacağımızı sordu. Henüz bir karar vermediğimizi söyledim. Sonraki cümle beni…

  • Balkonda zeytin yetiştirmek

    Zeytine ve zeytine dair her şeye olan sonsuz tutkum, beni kötü yollara itti. Zeytinliklerin önünden geçerken hep iç geçirirdim; “Ah bir zeytinliğim olsa da içinde dolaşsam, onları sevsem, seyretsem…” diye. Geçen kış canıma tak etti, bu duygu. “Zeytinlik almayı beklemeye tahammülüm yok, balkonda da olsa zeytin ağacım olacak.” dedim ve biraz büyükçe bir zeytin fidanı…

  • Gerçek engelleri kaldırmak…

    Son zamanlarda annemi ve benzer yaş gruplarını gözlemliyorum. Annemin dizinde yaşla birlikte bazı rahatsızlıklar ortaya çıktı. Ufak tefek operasyonlar geçirdi. Haliyle kaslarda da zayıflama var. Bazen diz kilitlenmiyor ve boşalıyor. Bu kez de düşüyor ya da düşme tehlikesi yaşıyor. Hâlbuki eline bir destek alsa bu risklerin hepsi ortadan kalkacak. Daha büyük tehlikelere karşı elinde büyük…