Sanki e-posta gönderiyorum ve gönderimi alacak olan kişinin bilgisayarında bu harfler, doğru çıkmaz da anlasın diye, İngilizce karakterler kullanmaya çalışıyorum. Birden dehşete kapıldım; “Vay halime!” dedim. Ben ki nasıl dikkat ederim, notlarımı bile doğru düzgün tutmaya çalışırım. Birden kendi gerçeğim ile yüzleşmek zorunda kaldım. Bilgisayar daha doğrusu e-posta kullanımı yoğunlaştıkça Türkçe karakterleri kaybetmişim.
Bilgisayar dersini üniversitede yeşil tahtaya tebeşirle yazan akademisyenlerden öğrenmenin gülünçlüğü ile başlamıştı, tüm bu yolculuk. Sonrasında kariyerimiz için bilgisayar öğrenmenin ne kadar önemli olduğuna inandık. Kursa gittik. Basic programlama öğrenip, hiçbir işe yaramayan donanımla sertifikalarımızı aldık. Çok direndim ilk yıllarda. Her işe başladığım gazete ve televizyona ısrarla daktilomu götürdüm. Haberlerimi hep daktiloda yazdım. Ta ki 2001 yılında İzmir Ekonomi Üniversitesinde işe başlayıncaya kadar. Bir süre bilgisayarla savaştıktan sonra kabullendim, yeni teknoloji harikasını. Yani şimdiki çocuklar gibi doğuştan itibaren bilgisayar kültürüyle büyümedim.
Bu kez de gelen e-postalarda ğ, ş, ç, ü, i, ö gibi harfleri keşfedebilmek, kelimeyi anlayabilmek için uğraş vermem gerekti. Böyle bir sorunu başkaları da çekmesin diye, bu değerli harflerden vazgeçmek zorunda kaldım. Şimdi istemsiz olarak, defterime aldığım notlarımda da bu harflerden vazgeçtim. Kendimi çok ayıpladım.
Aslında kızım birinci sınıfta okuma yazma öğrenirken, www.askim.com diye yazan bir web sayfasını “Com” diye telaffuz ediyordu. Asla “Kom” demiyordu, doğal olarak. Sonraki yıllarda o da çevresindeki insanlar gibi “Kom” diye Türkçe değil İngilizce okumaya başladı.
Bu durum bence ulusal bir meseledir. Türkiyede yaşayan Türkçe konuşan vatandaşların elinden alınan önemli bir haktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, neden dilimizi korumak için ülkemize giren her bilgisayarın Türkçe karakter uyumu ile ilgili bir şart koşmaz? Ve tabii ki, bir de benim için çok önemli olan F klavye meselesi var ki, benim hayatla bağımı kesen bir konu. Eğer bir bilgisayar, F klavyeye uyumlu değilse, ben kocaman bir hiçim. Bir cümleyi yazabilmem için 10 dakika gibi uzun süre geçer.
Çocuklarımıza güzel dilimizi öğretmek için onca zorlu sınavlardan geçiriyoruz ama en çok kullandıkları teknoloji harikası bilgisayarlardaki Türkçe vahşetini engelleyemiyoruz. Çok iyi eğitim veriyoruz, sonra.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.