Boşnakların büyük aile yemeği:Teferiç

Gençler üzerlerinde “Benim ülkem, benim kalbim” yazılı beyaz tişörtler giymişler. Girişte hem gelen konukları karşılıyorlar, hem de yeni üye kayıt ediyorlar derneklerine.

İzmir’de yaşayan Boşnaklar’ı bir araya getirmeye amaçlayan 4. Teferiç ve 14. Pita Şenliği’ne katılım rekor düzeyde. Belki 3 bini aşkın Boşnak var, Manisa Yolu Karaçam Köyü Piknik Alanı’nda. Gençler çok önceden bu alana gelip öylesine güzel bir düzenleme yapmışlar ki, yüzlerce Boşnak el ele “Damat” oyununu oynamak üzere meydana geldiklerinde dört sıra oluyorlar iç içe halka şeklinde.

“Kaybedilmiş toprakların aziz hatıraları” diyerek Boşnakları selamlayan Bornova’nın yeni Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, eşiyle birlikte halkaya giriyor ve onlarla birlikte oyunlara katılıyor. İlçe nüfusunda önemli yerleri olan Boşnaklar’ın gönlünü almayı başarıyor Prof. Dr. Sındır.

Salonlara sığamadık

İzmir Bosna Sancak Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Avukat Şenay Biçer, “Bu büyük bir aile yemeği” diye tanımlıyor Teferiç’i. Bir yandan yanına gelen genç arkadaşlarına yol gösteren Şenay Biçer, “Daha önce düzenlediğimiz gecelerde öylesine kalabalık oluyorduk ki, artık salonlara sığamaz olmuştuk. O yüzden böyle bir piknik alanında toplanalım. Ailecek herkes çocuğunu alıp gelsin istedik” diyor.

“”Kaç kişi gelmiştir?” deyince, Şenay Hanım “Saymadık, ama 3 bini aşmışızdır. İnanılmaz güzel bir kalabalık var burada” karşılığını veriyor.

Çok büyük bir alana yayılmış binlerce kişinin bulunduğu bir piknik alanda her şey son derece düzgün işliyor. Bir yandan müzik sesi kalabalığı coşturuyor, bir yandan kocaman mangalda pişen köftelerin, tavukların kokusuna gelen konuklar ellerinde tabaklarla sırada bekleşiyor.

Ancak çok ilginçtir böylesine kalabalık bir ortamda ne bir çocuk ağlaması, ne bir sıra kavgası, ne bir itiş kakış… Hiç bir kargaşa yaşanmıyor. İtiraf etmeliyim şaşırıyorum.

Gençlik kolları, kolları sıvamış

“Gençler bu şenlikte bayrağı büyüklerinden devralmaya hazır olduklarının işaretini veriyor. Organizasyonu gerçekleştiren başkanlar, konuklar gençlerin içtenlikli çabasını takdirle karşılıyor, onları onurlandıran sözler söylüyor.

İpek Albayrak 23 yaşında. Dernekte aynı zamanda sekreterlik görevini yürütüyor. İlk defa katıldığı şenlikte üye kaydedip, gelenlere CD, kitap ve broşür veriyor.

Elif Üstündağ ise, “Boşnak değilim ama onları çok seviyorum” diyor. 24 yaşındaki Elif, Ege Üniversitesi Pazarlama Bölümü öğrencisi. Tezini yakın arkadaşları nedeniyle “Göç sonrası üçüncü kuşak arasında etkileşim” üzerine yaptığını söylüyor.
Alladina Kolac ise 21 yaşında. Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi birinci sınıf öğrencisi. Türkiye’de ilk defa katıldığı bu şenlik onu da çok etkilemiş.

Muammer Vrciç 24 yaşında. Dokuz Eylül Üniversitesi Makine Mühendisliği öğrencisi. 10 yıldır Türkiye’de yaşadığını söylüyor Muammer, ailesiyle birlikte.

“Gençlerin başkanı Emrah Özsan 21 yaşında. Emrah da arkadaşları gibi üniversite öğrencisi. Dokuz Eylül Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde öğrenim görüyor. Gençlik kollarını 1.5 ay önce kurmuşlar. Teferiç için nasıl bir çalışma yaptıklarını soruyorum Emrah’a.

– Yaklaşık 70 arkadaşımızla birlikte bu alanın hazırlanmasını sağladık. Sadece alanın düzenlenmesi de değil, etkinliğin duyurulması, tişörtlerin bastırılması, görevli kartlarının hazırlanması. Oldukça telaşlı ve kapsamlı bir etkinlikti.

– İlk deneyim için çok iyi iş çıkartmışsınız.

– Sağ olun. Tüm ekip çok çalıştık.

– Gençlik kollarının amacı nedir? Nasıl iletişim kuruyorsunuz arkadaşlarınızla?

– Her hafta dernek binasında toplanıyoruz. Şu an 80 üyemiz var gençlik kollarında. Hedefimiz arkadaşlarımıza kültürümüzü daha iyi öğretmek. Bunun için Boşnakça dil kursu düzenlemek, Boşnak köylerine günü birlik geziler yapmak, Bosna-Sancak tarihi açısından önemli günlerde anma etkinlikleri düzenlemek.

– Gençler arasında geleneklere bağlılık nasıl?

– Zaten en önemli hedefimiz geleneklerimizi yaşatabilmek. Türkiye’nin kültürel zenginliğine zenginlik katan Boşnak kültürünün yaşatılıp, gelecek kuşaklara aktarılmasında yardımcı olmak.

Klasik hemşehri dernekleri gibi değiliz

Gençlerin yanına gelen Dernek Başkanı Şenay Biçer’le sohbeti sürdürüyoruz.
– Sizin çalışma mantığınız da diğer hemşehri dernekleri gibi mi?

– Aslına bakarsanız biz sadece klasik hemşehri dernekleri gibi bir amaçla çalışmıyoruz. Bizim kurulma amacımız savaş döneminde maddi ve manevi ihtiyaçları olan Boşnaklara destek vermekti. Sonrasında da oralardan çok gelen gençlerimiz, ailelerimiz oldu. Onlara sahip çıkmak, karşılıklı ilişki iletişimi sürdürmek amacıyla derneklerimiz farklı işlevler üstlendi. Son dönemde derneğimizde gençlik kolları kuruluyor. Çok önemli işlevleri var gençlerimizin. Hepsi de süreci çok güzel sahiplendiler ve çok güzel planlama yaptılar. Örneğin bu şenlikte onların emeği çok fazla.

-Teferiç sosyal bir buluşma ortamı gibi galiba biraz da.

– Evet öyle tabi. Burada kızlar oğlanlar birbirini görür, beğenir. Aileler kaynaşır. sosyal yönü de çok fazla elbette.

Dere kenarındaki toplantılar

Davetlilere selamlayan Türkiye Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Cemal Şenel, Bosna’da dere kenarı ya da su kenarında yapılan Teferiç şenliklerinin akordeonun çalmasıyla başladığını söylüyor. Hemen ardından akordeon başlıyor çalmaya.

Herkes, hiç nazlanmadan alana koşuyor. Hemen elini tutuyor yanındaki arkadaşının. İç içe çemberler oluşuyor birden koca meydanda.

Soydaşlarımızı unutmamak asli görevimiz

Teferiç şenliğine katılan konuklar için plaket töreni düzenleniyor bir ara. Türkiye Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu Kurucusu, Onursal Başkanı ve Bosna Hersek Fahri Konsolosu Ahmet Kemal Baysak, mikrofonu ele alıyor.

Belli ki böylesi bir kalabalığa seslenmek çok heyecanlandırmış kendisini. Önce gençlere sesleniyor. Bayrağı onların devralmaya hazır olduğunu ve bundan mutluluk duyduğunu dile getiriyor. Gençler için bir öğüt, yaşı ilerleyenler için ise büyük anlam yüklü olan konuşmasında şunları söylüyor Baysak:

“Soydaşlarımızı unutmamak bizler için asli görev. Bizlerin ataları, dedelerimiz Balkanlar elden çıkarken bir vesile ile ana yurda geldiler. Onlara kucak açan yurdu kollarına yerleştiler. Türkiye’de Türk olmak kolay. Ancak milli sınırlar dışındaki soydaşlarımız için bu böyle değil. Çok zor. Onlar türlü zorluklara rağmen geleneklerini yaşatıyorlar. Bizim en önemli hedefimiz milli sınırlar dışındaki soydaşlarımızla bağlantıyı sürdürmek, geleneklerimizi yaşatmaktır”

Coşku dolu Teferiç şenliğinden ayrılırken İzmir’de doğup büyümüş birisi olarak “Ne kadar İzmirliyim?” diye düşünmeden edemiyorum…

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın