Ernesto "Che" Guevara 2017-09-04 00:00:00
Yazar: Kemali Bülent Edalı
Sonradan Kübalı olunmaz, Kübalı doğulur. Babanızın Kübalı olması da sizi Kübalı yapmaz. Kübalı olmak için annenizin Kübalı olması gerekir. Bu şartın tek istisnası Ernesto "Che" Guevara'dır. Küba Devrimi'nde bir Kübalı kadar, hatta hayatı pahasına bir çok Kübalı'dan daha fazla çaba sarf ettiği için, Kübalı bir anneden doğmadığı halde Küba vatandaşlığı verilen tek Kübalı'dır.
Devrimden sonra devlet yönetiminde bir çok görevde yer alan Che, en son 1961 yılından 1965 yılında tüm görevlerinden ve Küba vatandaşlığından istifa ettiğini açıkladığı mektubu Castro tarafından okunana kadar Küba Sanayi Bakanlığı yaptı.
***
Odaya girdiğinde Castro ellerini arkasında bağlamış, düşünceli bir şekilde camdan dışarı bakıyordu. Gökyüzü bir kaç bulut dışında masmavi olmasına rağmen denizin dalgaları zaman zaman sahildeki yoldan geçen arabaların bile üzerinden aşıyordu. Ama Che, Fidel'in tedirginliğinin biraz sonra çıkacak fırtınadan olmadığını biliyordu.
Masaya doğru giderek, masanın üzerinde duran kutudan bir puro alıp ağzına götürdü. Yavaşça yürümesine rağmen yerdeki ahşap döşemeden belli belirsiz gıcırtılar çıkıyordu. Puronun ucunu dişleri ile koparttığı sırada, Fidel, arkası dönük olmasına rağmen, "puroya zarar veriyorsun" dedi. Che aldırış etmeden masanın üzerindeki uzun kutudan bir kibrit çıkartıp kutunun kenarına sürttükten sonra çıkan alevle ağzındaki puroyu yaktı. Dumanı dışarı üfledikçe puronun ucundan alevler çıkıyordu.
Elindeki kibriti havada bir kaç kez sallayıp söndürdükten sonra masanın üzerindeki kül tablasına attı. Bu sefer özensizce Fidel'in yanına doğru yürüyüp camdan dışarı bakarken purosundan bir kaç nefes daha çekti. Sol elinin işaret parmağı ile orta parmağı arasına aldığı ve baş parmağıyla altından desteklediği purosuyla bahçede duran tankı işaret ederek, "Domuzlar Körfez'i mi, Santa Clara mı?" diye sordu. "İkisi de ve diğerleri de, hepsi bir bütün" dedi Fidel. "Evet haklısın" derken yüzünde alaycı bir gülümseme vardı Che'nin. Purosundan bir iki nefes daha çektikten sonra "Neden burada buluştuk?" diye sordu.
Devrimden sonra, Batista zamanından kalma bu görkemli saray müze haline dönüştürülmüş, Küba Devrimi, öncesi ve sonrası ile ilgili her türlü bilgi, belge ve malzeme burada sergilenmeye başlamıştı. "Dumanı içine çekmemelisin, astımın da var ve sağlığından endişe ediyorum Comandante" dedi Fidel.
Biraz önce gökyüzünde ayrı ayrı asılı duran küçük beyaz bulutlar hızla birleşmiş, nerede ise bütün gök yüzünü kaplayan büyük gri bir buluta dönüşmüştü. "Benimle açık konuş dostum" dedikten sonra, ucunda biriken külleri dökmek için purosunu pencerenin önünde duran küllüğün kenarına hafifçe dokundurdu.
"Tek yaptığın doğru şey işte bu" dedikten sonra, "Dün Kruşçev'den bir mektup aldım" diye ekledi Fidel. Havada biriken dumanı sağ eli dağıttıktan sonra konuşmasını, "Cezayir'deki konuşmandan sonra senin sosyalizme zarar verdiğini düşünüyorlar ve Küba'ya yaptıkları yardımlardan vaz geçebileceklerini söylüyorlar" diye sürdürdü.
"Sen ne düşünüyorsun? Kuzey Yarımküre, batıda Amerika, doğuda Sovyetler tarafından Güney Yarımküre'yi sömürmüyorlar mı?" diye sordu.
"Evet, ama..." dediğinde, Fidel'in sözünü bitirmeden bu sefer de Che sağ elini havaya kaldırıp susmasını işaret ederek, "Bir ulusun geleceği, bir insanın geleceğinden daha önemlidir dostum. Canını sıkma, ben gereğini yapacağım" dedikten sonra, sol elindeki purodan derin bir nefes daha çekip puroyu kül tablasının içine iyice bastırarak söndürdü.
Dışarıda şiddetli bir yağmur başlamış, Che'nin özellikle Santa Clara'da bulunduğu dönemde kullandığı silah ve özel eşyalarının sergilendiği odanın içini, bastırılarak söndürülen purodan çıkan kötü koku kaplamıştı...
14 Ocak 2017, Santa Clara