Bir eÄŸitim kurumunda
Yazar: Alev Göral
Ve Mayıs ayı geldi çattı... Mayıs ayı veliler için telaş ayı... Özel okulların bursluluk sınavları yapılmaya, fiyatları açıklanmaya çoktan başladı bile. Dershanelerin kapatılmasının gündeme gelmesinden bu yana her köşe başında bir özel okul görür olduk. Geçen senelerde de kaleme aldığım okul seçimi ile ilgili yazımı bu yılda velilerin beklentileri doğrultusunda yinelemek istedim.
Gözünüz gibi baktığınız çocuklarınızı teslim edeceğiniz, hedeflerini, ideallerini gerçekleştirmeleri, geleceğe hazırlanmaları ve sizden aldıkları görgü, gelenek ve görenekleri yok etmeksizin yeni etik değerlerle donanacakları okulu belirlemek sizlerin elinizde. Bu yazımda ben sizlere okul seçiminde ne gibi kriterlerin dikkate alınması gerektiği yönünde değil, "Bir eğitim kurumunda neler olmamalı?" bakış açısı altında, yıllara dayalı tecrübelerimi on maddeyle özetlemek istiyorum...
Bir eÄŸitim kurumunda;
1 - Şiddete meyilli öğretmenler olmamalı. Öğretmenler çocuklara hakaret etmemeli. Çocuklar şiddete ve kötü söze teşvik edilmemeli.
2 - Çocuklar kendi istekleri dışında, gönüllülük ilkesi olmaksızın sosyal faaliyetlere yönlendirilmemeli. Çocukların seçim hakkı ve hürriyetleri metazori sosyal etkinliklerle baskılanıp çocuklar okuldan soğutulmamalı.
3 - Çocukların can güvenliğini tehlikeye atan fiziksel ortamlar olmamalı. Düşen tavanlar, patlayan camlar, açıkta kablolar varsa o eğitim kurumunun kapısına kilit vurmalı.
4 - Özel okullarda öğretmenlerin mesleki tecrübeleri sekiz yıldan aşağı olmamalı. Formasyonu yetersiz olan, öğrenciye yaklaşımı bilmeyen, müfredatı kavrayamamış öğretmenleri, maaşları daha düşük diye okul tercih etmemeli.
5 - Okul, "Bizim işimiz öğretim, eğitime bakmayız" mantığında olmamalı. Servisinden, yemeğine, güvenliğinden, sosyal faaliyetlerine ve rehberliğine kadar öğrenciyi sahiplenmeyen okulların levhasına "ticarethane" yazmalı.
6 - Okullarda sene ortasında öğretmen değişimi olmamalı. Çocuklar tam öğretmenlerine alışmışken öğretmen değiştirmek bir yana günlerce boşa ders geçirmemeli.
7 - Okul yönetimiyle çalışanları arasında ifade karmaşası olmamalı. Özellikle kurumsal okullarda, büyükşehirlerinden ilçesindeki okula kadar eğitimci ve öğretim standartı korunmalı
8 - Veli - okul - öğrenci üçgeninde iletişim aksaklığı ve gecikmesi olmamalı. Çocuğun başına okulda bir şey geldiğinde veli acilen bilgilendirilmeli, sınav ve etkinlikler bir gün önce değil takvimle veliye aylık olarak sunulmalı.
8 - Sınıf tasniflerinde tüm hareketli çocuklar aynı sınıfta toplanıp, diğer çocukların eğitim hakkı çalınmamalı..Yıl içinde böyle bir sorun tespit edildiyse yönetim veliden korkmadan yeni bir düzenleme yapma erkine sahip olmalı.
9 - Okul aile birliği seçimleri okul yönlendirilmesiyle yapılmamalı. Okul ılımlı bulduğu kişileri el altından öne sürmemeli, iletişimi güçlü ve çözüm odaklı kişiler okul ile iletişimi sağlamalı. Amaç halının altına süpürmek değil, hızla sorun çözmek olmalı.
10 - Çocuklar en ufak hareketlerinde disiplin ile karşı karşıya bırakılıp yüz göz edilmemeli. Formasyonu olan, tecrübeli öğretmenler kadroda bulundurularak çocuğun eğitimi sınıfta sağlanmalı.
Peki ya olmazsa olmazlar?
Çocuğunuzu, evinize en yakın, tecrübeli bir yöneticisi olan, çocuk ve çözüm odaklı, veliyle doğru, net ve açık iletişim kurabilen bir okula verin. TEOG sınav sonuçları değil, okuldaki eğitimci seviyesi sizin göstergeniz olsun. Yoksa evde çocuğunuza verdiğinizi sandığınız pek çok değerin okulda kaybolmaya başladığını görüp pişman olabilirsiniz.
Aslolan, güvenlik, sevgi, saygı, dürüstlük ve sağlıklı iletişim olan ortamlarda çocuklarımızı topluma kazandırabilmek.
Eğer pek çok şubesi olan bir özel okul düşünüyorsanız, kurumsal yapısını size taşıyıp taşıyamayacak kapasite ve tecrübeyle donatılıp donatılmadığını mutlaka iyice araştırın.
Çünkü tabela hiç bir şeydir.
Aslolan içerik...
Sağlıklı, mutlu, donanımlı, okulunu seven, şiddetten uzak çocuklar yetiştiren eğitim kurumlarının çoğalması, sizlerinde doğru kararlar vermesi dileğiyle...
Sağlıklı birey, sağlıklı toplum!