Bir adam tanıdım. Yaşam hakkındaki düşüncelerimi temelden değiştirdi.
Yaşama azmi beni kendisine hayran etti. Öyle bir azim ki, kendi tecrübelerini paylaşabilmek için ve insanlara yararlı olabilmek için tekerlekli sandalye üzerinde, dünyanın öbür ucuna ulaşabiliyor. Hem de mucizeler yaratarak…
Hayatı örnek alınması gereken mücadelelerle dolu olan Alper Kaya bir göz doktoru. 1990 yılında ALS olarak da bilinen ve tanınmış İngiliz fizikçi Stephen Hawking’in de muzdarip olduğu motor nöron hastalığına (bazı sinir hücrelerinin işlevini yerine getirmemesi) yakalanıyor. Ve kendisine en fazla 5 yıllık bir ömür biçiliyor.
![](http://www.kentyasam.com.tr/Konuk/12122011sy04.jpg)
Alper Kaya, bu tarihten itibaren zorlu bir mücadeleye girişiyor.
Öncelikle 1993 yılında Göz Hastalıkları Uzmanı olarak ihtisasını eline alıyor ve 2004 yılına kadar tekerlekli sandalyede de olsa doktorluğa bilfiil devam ediyor.
Yavaş yavaş sinir hücrelerini kaybediyor. Önce bacakları, sonra kolları ve elleri hareket yeteneğini yitiriyor.
İlk yıllarda hastalığı, her normal insan gibi kabullenemiyor ve içine kapanıyor.
Fakat zamanla bu karamsarlığı aşıyor ve doktorluk mesleğinin de kendisine yüklediği bir sorumlulukla “İnsanlığa nasıl yardımcı olabilirim?” sorusu etrafında uzun bir düşünme sürecinden geçiyor. Ve bundan sonra Alper Kaya, lügatından “imkansız” sözcüğünü siliyor.
![](http://www.kentyasam.com.tr/Konuk/12122011sy01.jpg)
Dr. Alper Kaya, sol elinin işaret parmağıyla harfleri tek tek birbirine ekleyerek öykü kitabı yazıyor ve bununla geçtiğimiz yıl Türkiye genelinde düzenlenen engelli yazarlar edebiyat yarışmasında öykü dalında birincilik kazanıyor.
"İşaret Parmağım" isimli kitabı ise Ben Yazarım Yayınları tarafından yayınlanıyor. Aynı yıl Altın Koza Film Festivali’nde yaşamının anlatıldığı belgeselle, “En İyi Belgesel Ödülü”nü kazanıyor.
Sol parmağı da onu terk etti
Alper Kaya, organları işlevselliğini yitirdikçe, yaşam mücadelesine daha da bilenerek devam ediyor. Şu anda artık sol parmağının işaret parmağı da onu terk etmiş durumda. Ama bu onun bilgisayarı kullanarak binlerce hastaya sanal ortamdan ulaşarak yardım etmesini engellemiyor. Nasıl mı? İşte bu, teknolojinin Alper Kaya tarafından uyarlanmış versiyonu. Ki görenin adeta dili tutuluyor.
![](http://www.kentyasam.com.tr/Konuk/12122011sy02.jpg)
Evet, Dr. Kaya’nın açıklamalarını dinlerken, benim de adeta nutkum tutuldu. Bilgisayar ekranının üzerine yerleştirilen kameradan gelen ışın, Alper Kaya’nın alnına yerleştirilen fasulye büyüklüğündeki infrared reflektör ile yansıtılarak, ekran üzerindeki sanal klavye üzerinde, kafanın hareketi ile harflerin üzerinde gidip gelerek, kelimeler oluşturuluyor. Burada, cep telefonlarından da aşina olduğumuz bir kelime tahmin programı yardımıyla, bellekte yer alan kelimeler ortaya çıkıyor ve daha hızlı yazma imkanı doğuyor. 180 bin kelime hafızada yer alıyor.
Dr. Kaya’nın anlattığına göre, 500 Euro civarında masraf gerektiren bu programı, maliyeti nedeniyle her hasta kullanamıyor. Bu yüzden yüz tanıma veya yapay zeka olarak bilinen Microsoft tarafından geliştirilmiş bir program var ve bu daha az maliyetli. Omurilik felçlileri bunu rahatlıkla kullanabiliyor.
Blogu dünyada takip ediliyor
![](http://www.kentyasam.com.tr/Konuk/12122011sy05.jpg)
Alper Kaya, doktor olmanın da verdiği sorumlulukla, yaşamını ALS hastalarına (amiyotrofik lateral skleroz) adamış durumda.
"ALS kaybederken kazanmayı öğrenme sanatıdır" sloganıyla açtığı
turkals.blogspot.com adresli blogda, ALS hastalarıyla deneyimlerini paylaşan, uluslararası bilim çevrelerindeki gelişmeleri, konferanslardaki bildirileri paylaşan Kaya, bu vasıtayla Türkiye’de 10 bin civarında olduğu varsayılan hastaların önemli bir kısmına yardımcı oluyor.
Sadece Türkiye’den değil, dünyanın dört bir yanından ziyaretçisi var Dr. Kaya’nın. 24 bini aşkın ziyaretçisinin 15 bini Çin, Guatemala, Güney Kore, Katar gibi 50’yi aşkın ülkeden. Sadece hastalar değil, doktorlar da blogun müdavimleri arasında.
Mücadeleci öğrenci ödülü
Pek çok imkansızın üstesinden gelen, ALS hastalığı ile en uzun yaşayan kişi ünvanını da elinde bulunduran Alper Kaya, Karşıyaka Lisesi mezunları tarafından sanal ortamda kurulan Karlis Grubsu’ndan da “En mücadeleci öğrenci” ödülü aldı. Babası Erol Kaya’nın müdürlük yaptığı, kendisinin de mezun olduğu Karşıyaka Lisesi’nden aldığı bu ödül, Dr. Alper Kaya’nın hayatına farklı bir anlam kattı.
![](http://www.kentyasam.com.tr/Konuk/12122011sy03.jpg)
Karlis grubunun kurucusu Erkan Atik, grup üyeleri Pınar Atik, Mustafa Karluk ve Erol Kaya ile birlikte Alper Kaya’yı evinde ziyaret ettik. Alper Kaya’nın yaşam savaşını, trakeostomi denen gırtlağından açılan bir delikle solunum cihazının yardımıyla yaptığı sohbetleri hayranlıkla izledik. OnScreenKeys Sanal Klavye Programı ile yaptığı yazışmaları izledik.
20 yıldır ALS ve MNH hastası olan Dr. Alper Kaya’nın yaşama azmi, kendisiyle aynı kaderi paylaşan hastalara karşı gösterdiği insanüstü sorumluluk duygusu hepimizin gözünü yaşarttı.
Alper Kaya mücadeleci ve paylaşımcı kişiliği ile en büyük alkışı hak ediyor. Burada ona destek olan eşi Elçin Hanım ve üniversitede okuyan kızı Ece’yi unutmak haksızlık olur. Alkışların en büyüğü onlara olsun.