Soyer: Beni yalnız bırakmayın
Yazar: Saadet Erciyas
Yıllardır kenarda köşede kalmış, sessiz sakin bir yaşam süren ilçenin kaderini , "sakinliği, doğallığı bozmadan" değiştirmeye inançla baş koymuş Seferihisar'ın yeni Belediye Başkanı Tunç Soyer. Bir yıllık icraatlarını anlattığı kamuoyunu bilgilendirme toplantısı sonunda kendini izlemeye gelen Seferihisarlılar'a şöyle sesleniyor:
"Beni lütfen yalnız bırakmayın. Bana sahip çıkın. Ben Seferihisar aşkıyla çalışan bir adamım."
Mart ayı, hesap ayı
Emek veren, fikir üreten, fayda yaratan insanların siyaset sahnesinde yaşadığı acı deneyimleri bildiğinden olsa gerek, Tunç Soyer, adını dünyaya duyurduğu bu sessiz kıyı beldesinin insanlarına daha işin başında "Beni yalnız bırakmayın" diyordu.
Mart ayının son haftası, belediyelerin son bir yıllık çalışmalarını kamuoyuyla paylaştığı haftaydı.
Soyer'in faaliyetlerini Seferihisarlılar'la paylaştığı 29 Mart Pazartesi gününün sabahında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, faaliyetlerini bir basın toplantısıyla anlatıyordu. Aliağa - Menderes hattı üzerindeki Karşıyaka Tüneli içinde yer alan Nergis İstasyonunda rayların üstüne kurulan bir platformda konuşan Kocaoğlu toplantının sonunda Seferihisar'dan söz ediyordu.
AKP İl Başkanı Ömür Kabak'ın "Seferihisar'ın çalışmalarını Ankara duydu, Kocaoğlu duymadı" şeklinde özetlenebilecek sözleri üzerine sinirlenmişti Aziz Kocaoğlu.
Kültür ve Turizm Bakanlığının 250 bin liralık fon desteği sağlayacağı Seferihisara İzmir Büyükşehir Belediyesinin gereken destekleri verdiğini hatırlatan Başkan Kocaoğlu, şöyle yanıt veriyordu Kabak'a:
Turizm Bakanlığının ayırdığı fonu hatırlatıp Ankara Seferihisarı duydu, Büyükşehir Başkanı duymadı, desteklemiyor türünden eleştirilerle siyaset yapmak isteyenlere diyorum ki, çevreden alt yapıya kadar Seferihisara her türlü desteği veriyoruz. Bayındır dahil, en küçük ilçemize geçtiğimiz 5 yılda yaptığımız yatırım, minimum 20 milyon liradır. Sadece bir Yenifoçanın arıtması, şebekesi 30 milyon lira tutuyor. Siz bunları yapmadan ne koşabilir, ne yavaş gidebilir, ne de yavaş şehir yapabilirsiniz."
Seferihisar'a yatırım yağmuru
Basın Yayın Müdürlüğü'nün basın bülteninde İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Seferihisar'a destekleri sıralanmış. Bültende şöyle deniyor:
"İzmir Büyükşehir Belediyesinin, Dünya Yavaş Kentler Birliğinin Türkiyedeki tek üyesi olan Seferihisarda, geçtiğimiz 6 yıl içinde arıtma tesisinden yol, su, kanalizasyona varıncaya kadar geniş yelpazede yaptığı yatırım ve nakdi yardımların tutarı 23 milyon 477 bin TLyi aştı. Bu yatırımların 13 milyon 515 bin 271 TLsi yol ve alt yapı hizmetlerine, 8 milyon 327 bin 992 TLsi İZSU hizmetlerine, 60 bin TLsi haşere ile mücadele çalışmalarına harcanırken, Seferihisar Belediyesine yapılan nakdi yardımların tutarı ise 1 milyon 573 bin 800 TL olarak gerçekleşti. Yol ve alt yapı hizmetleri için harcanan miktarın 2 milyon 428 bin 931 TLlik kısmı ile İZSU hizmetleri için harcanan miktarın arıtma tesisi dahil 5 milyon 921 bin 69 TLlik bölümü 2009 yılında kullanıldı. Nakdi yardımın 300 bin TLlik bölümü ise 2009un Kasım ayında yapıldı."
Arıtma tesisi olmadan "yavaş şehir olunmaz"
Aziz Kocaoğlu'nun "Çevre ve alt yapı yatırımları tamamlanmadan ne koşabilir, ne yavaş gidebilir, ne de yavaş şehir yapabilirsiniz" dediği Seferihisar'a yapılacak 50 bin kişilik arıtma tesisi çok yakında hizmete açılacak.
Tunç Soyer kısa bir süre önce ilçede yaşanan sel felaketinde tesisin de hasar gördüğünü anlatıyor. "Ancak İZSU'nun desteğiyle Üçkuyular'daki gibi çelik ızgara sistemi ile su taşkını konusundaki sorunlu yer ortadan kalkacak. Tesis, Doğanbey ve Ürkmez dışındaki yerlere hitap edecek. Aziz Bey bu konuda ısrarcı. Arıtma olmayan şehir sakin şehir olamaz. O yüzden Aziz Bey'e de, İZSU yetkililerine de teşekkür ederiz" diyor.
Büyükşehir'in Seferihisar'a verdiği destekler sadece arıtma tesisiyle sınırlı değil. 25 yıllık içme suyu alt yapısının yenilenmesi için 300 kilometre uzunluğunda yeni şebeke döşenmesi için proje ihalesine çıkılacak, ilçeye Büyükşehir Belediyesi fen işleri, çevre sağlığı, turizm destekleri de veriyor.
Büyükşehir'in İzmir Kalkınma Ajansı, İzmir Tarım İl Müdürlüğü, Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) ve Ege Üniversitesi işbirliğinde yürütülmeye başlanan Sosyo-ekonomik kalkınma için sürdürülebilir bir örnek: Yarımadada organik tarım isimli projesiyle Seferihisarın Turgut, Ulamış, Orhanlı ve merkezde bulunan köylerinde organik üretime geçilmiş.
Aramızda kırgınlık yok
Seferihisar, Türkiye'deki Sakin Şehir uygulamalarının başkenti. Projenin mimarı, ilçenin Belediye Başkanı Soyer, 29 Mart 2010 günü bir yıl boyunca yaptıklarını anlatırken, kendilerine destek veren herkese, özellikle de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na teşekkür ediyordu. Teşekkür ederken de bir konuya da dikkat çekiyordu:
"Nedense Sayın Aziz Kocaoğlu ile aramızda bir kırgınlık olduğu söyleniyor. Yok böyle bir şey. Aziz Bey, kimsenin kara kaşına, kara gözüne hizmet vermiyor. Herkese eşit duruyor."
Tunç Soyer, kendileri için son derece yoğun ve çok hızlı geçen bir yıllık süreçte içtelikle, iyi niyetle çabaladıklarını belirtiyor. Parasızlık sorununu mutlaka aşacaklarını vurguluyor. İzmir Kalkınma Ajansı'na 7 proje sunduklarını anlatıyor. En çok proje veren belediye olduklarını, gelen paranın belediyeye değil Seferihasar'a geleceğini söylüyor.
İmeceden, yapılanların aynı zamanda zihni bir dönüşüm olduğundan söz ediyor Soyer. Toplantı salonunun dolduran vatandaşlarla görüşlerini inançla paylaşıyor:
"Parayı bulacağız ve kesinlikle aşacağız bunları. Bu kol kola girme kültürünü güçlendirmek zorundayız. Ne Çeşme, ne Bodrum, Türkiye'nin en çok gidilmek istenen yeri olacağız."
Bir hazinenin üstünde oturduklarını sık sık vurgulayan Tunç Soyer'e katılmamak elde değil. İzmir'in turistik potansiyeli için de müthiş bir kaynak Seferihisar. Seferihisar'a Büyüşehir'in yaptığı her destek, İzmir'de taş üstüne bir taş daha koymakla eşdeğer.
İki başkan arasında yaratılmaya çalışılan husumete bu açıdan bakınca anlam vermek mümkün değil. AKP İl Başkanı Ömür Kabak'ın dokundurmasıyla gündeme gelen gerginliğin gerçekte var olup olmadığını zaman gösterecek.
Ancak, Kabak ne derse desin; bir İzmirli olarak Seferihisar'ın sakin duruşuna karşın, son derece heyecanla projelerini yaşama geçirmeye çalışan ve "Beni lütfen yalnız bırakmayın" diyen yeni başkanını, işine aynı mantıkla bakan ve "Benim kavga etmek, uyumak gibi lüksüm yok. 24 saat çalışıp kent insanına layık olmak zorundayım. Benim tek görevim budur" diyen Aziz Kocaoğlu'nun da yalnız bırakmayacağına inanmak istiyorum.
Ne Seferihisar'ın ne de İzmir'in zaman kaybına tahammülü yok...